Hayat

YetkinReport artık daha dolu

Hayatın güzelliği, eskinin yeniyi, kötünün iyiyi ve gidenin geleni içinde barındırmasıdır.

Merkez medya bütün dünyada çözülüyor, biçim değiştiriyor. Bunun dijital teknolojinin bilgi edinme ve tüketim alışkanlıklarını değiştirmesinden gelir modellerinin hızlı dönüşümüne bildik yapıların ayak uyduramamasına dek nedenleri var.

Türkiye’de (ve başka bazı ülkelerde) bu genel sorunların üzerine bir de siyasi atmosferdeki değişim eklendi. Medyadaki sahiplik yapılarının hem ekonomik, hem siyasi nedenlerle el değiştirmesi, bundan beklentisi olanların beklemediği bir sonuca yol açtı: Okurlar gazetelerini, izlerler ekranlarını terk etmeye başladı; yakında bu eğilimi internet haber sitelerinde de göreceğiz.

Çünkü insanlar hep aynı kişilerden, aynı basma kalıp lafları okumaya, izlemeye bir yere kadar katlanır. Mecbur tutamazsınız. Tutmaya çalıştığınızda işe yaramadığını, başkalarının elinden almak istediğiniz oyuncağın elinizde kırık ve artık kimsenin işine yaramaz hale geldiğini görürsünüz. Türkiye’de artık “merkez” ve “ana akım” tanımlarını asla temsil etmeyen çoğunluk medyasının hali budur.

Merkez medyanın hızlı çözülüşü, yerini hızla filizlenen mecralara bıraktı. Bunlardan bazıları, adını vermekte hiç sakınca yok, T24 gibi, Medyascope gibi, OdaTV, GazeteOku ve Diken gibi, bu çözülüşü önceden görüp kendi yolunu aramaya, bulamadığı noktada yolunu açmaya çalışan haber siteleri.

Bir de bu çözülme sürecinde ortaya çıkarak okuruna ulaşan yayınlar var ki bunlardan Gazete Duvar, Duvar English adıyla başlattığı İngilizce haber yayıncılığıyla yelpazesini genişletti bile.

Tüm bu mecralar bugünlere büyük zorluklardan geçip gelebildiler; kimilerimiz ne yazık ki gelemedi.

YetkinReport ise yeni, nitelikli ve dünyaya geniş açıdan bakabilen yazarlarıyla ciddi ama asık suratlı olmayan bir haber-analiz, yorum ve -kavga değil- tartışma platformu olabilme hedefiyle yeni bir yola başlıyor.

Bu Türkiye’de pek alışıldık bir şey değil. Bir “sıcak haber” sitesi olmamamız, elbette “yakaladığımız” önemli haberleri araştırıp en iyi -ve en zamanlı- şekilde sizinle paylaşmayacağımız anlamına gelmiyor. Ama burada size hemen hemen her konuda yüzeyi biraz kazıdığımızda ortaya çıkanı, perdenin sadece önünü değil, arkasını, ne anlama geldiğini, bizi neyin beklediğini paylaşma sözü verebiliriz. Ve Türkiye’nin aslında hiç de öyle yeknesak ve ruhunu tek tipe indirgemiş bir ülke olmadığını, tek bir kişiyle, tek bir siyasi görüş, tek bir ideoloji ve örneğin sanat ve kültür anlayışıyla tanımlanamayacağını hatırlatabiliriz.

Bir de bu yolda bizimle birlikte yürürseniz, pişman olmayacağınızı söyleyebiliriz.

İyi okumalar dileriz.

YetkinReport

Recent Posts

5 Aralık 1934: Kadınların Seçme ve Seçilme Hakkı

Türkiye, 5 Aralık 1934’te kadınların verdiği mücadelenin sonucunda  kadınlara seçme ve seçilme hakkını tanıdı. Fransa’dan…

5 dakika ago

Yeni Anayasa’ya DEM Desteği İçin Üç Maddede Değişiklik Yeter mi?

TBMM Komisyonunun 4 Aralık toplantısı AK Parti-MHP ittifakının “Terörsüz Türkiye” sürecinin 2026 yılının ilk yarısındaki…

22 saat ago

Fidan: Savaş Yayılıyor, Bu Korkunç Bir Şey, Ama AB Güney Kıbrıs’a Rehin

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rusya-Ukrayna savaşının giderek daha geniş bir coğrafyaya yayıldığını, bunun “çok korkutucu…

1 gün ago

Erdoğan, Bahçeli’nin “Rezalet” Çıkışını Üstüne Almadı Barzani’yi Suçladı

İçişleri Bakanlığı 2 Aralık gecesi 22.15te Irak Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani’nin 29…

2 gün ago

CHP Operasyonları, Terörsüz Türkiye Sürecini Enfekte Ediyor

Dün, 1 Aralık, Ankara’da “Ortak Geleceğe Birlikte Bakmak” başlıklı bir çalıştay vardı. Diyarbakır merkezli araştırma…

3 gün ago

Komisyonun Karar Toplantısı Öncesi: Barış Vicdanı Olmadan Barış Olmaz

Barışın kaderi çoğu zaman masadaki teknik maddelerle, güç dengeleriyle ve takvimlerle açıklanır. Oysa eksik olan…

3 gün ago