Siyaset

Arap baharı unutulunca hesaplar Şam’dan döner

2011 yılındaki Kahire Tahrir Meydanı gösterilerinden bir görünüm. (Foto: Jonattan Rashad)

Nuri Çolakoğlu

Günlerdir, haftalardır televizyonlardaki haberleri, tartışmaları izliyorum, gazeteleri, internetteki yorumları takip ediyorum. Tabii hep konumuz İdlib. Ama bu sorunu anlamaya, denklemi çözmeye çalışırken en önemli noktanın hep gözden kaçırıldığını görüyorum. Hem de bu 200 yıllık bir sevda.

Biraz daha açık anlatayım. Doğu Avrupa steplerinde küçük bir beylikten, Moskova Knezliği’nden doğup büyüyen Rusya’nın 200 yıldır hayallerini süsleyen sıcak denizlere çıkmak, oradan dünya denizlerine açılmak vardı. Ama kuzeyi ve doğusu buzlarla kaplı ya da her yere çok uzak denizlerle çevrili olduğu için bu hayalini bir türlü gerçekleştiremiyordu. Ne çarlık döneminde, ne de artık dünyanın en büyük güçlerinden biri kabul edildiği Stalin döneminde ve onu izleyen Soğuk Savaş’ın ilk on yılında.

Ama 1950’lerin ortasından itibaren Arap dünyasındaki uyanış ve sömürgecilik döneminin sona ermesi, Rusya’nın önünü açtı, hayallerine kavuşmasının yolları açıldı.

Bağımsızlığını yeni kazanan Arap ülkelerinde esen devrimcilik rüzgarları Rusya’da güçlü bir müttefik buldu. Bu ilişki ise Rusya’nın özellikle Akdeniz çevresinde rüyasında görse bile inanamayacağı kadar çok sayıda üsse sahip olması ile sonuçlandı.

Bu hoş hikaye Rusya’da Pestroiyka, Glasnost döneminde biraz pusulasını şaşırması ve hemen ardından da patlak veren Arap baharı ile sona erdi. Cezayir, Libya ve Mısır’ın kontrolden çıkması ve Suriye’nin de ayrı yolu tutması Rusya’ya ağır geldi, son bir hamle ile üslerinin bulunduğu Suriye’de sahaya çıktı. Önce kenardan köşeden sonra da, topyekun dövüşmeye başladı, sonunda tümden maça katıldı. Bu arada Suriye’deki deniz üssünün yanına hava üsleri ve diğer askeri mevziler de elde etti.

Amerika’nın Büyük Orta Doğu rüyası yerle bir olurken Rusya bölgedeki en önemli oyuncu oldu.

Türkiye’nin istediği, Rusya’nın Esad rejimini desteklemeyi bırakması, aslında Moskova’nın elindeki son mevziyi de terk etmesi ve sıcak denizlere veda etmesi anlamına geliyor.

Bunu anlamadan, Rusya’nın elde ettiği kazanımları bir şekilde elde tutmasını sağlayacak bir formül bulunmadan yapılan bütün hesaplar Şam’dan dönmeye mahkumdur.

Nuri Çolakoğlu

Gazeteci, televizyoncu

Recent Posts

Erdoğan’dan beri 5’inci ABD Başkanı: Türkiye için ne fark edecek?

ABD’nin seçeceği 47’inci Başkan, Türkiye’nin 12 Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın çalışacağı 5’inci Başkan olacak. AK Parti…

10 saat ago

Devlet aklı buraya kadar: Ahmet Türk’e de kayyum. Sırada İmamoğlu mu?

İçişleri Bakanlığı 4 Kasım sabahı Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’ü, Batman Belediye başkanı Gülistan…

1 gün ago

CHP yürüyüş hızını keserse Adalet Yürüyüşünün tekrarı olur

Karl Marx’ın meşhur sözüdür: tarihte olaylar ilkinde trajedi, ikincisinde komedi olarak tekrarlanır. CHP’li İstanbul Büyükşehir…

2 gün ago

ABD İsrail savunması için İran’a karşı Orta Doğu’ya B-52’leri gönderdi

ABD’nin Orta Doğu’dan da sorumlu Merkezi Komutanlığı (CENTCOM) 1 Kasım’da gönderileceği duyurulan ilk B-52 stratejik…

2 gün ago

Erdoğan’dan İmamoğlu ve Özel’e 1’er milyonluk tazminat davası

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanmasını protesto etmek için düzenlenen mitingdeki…

3 gün ago

Avrupa Komisyonu Türkiye raporu: “Toprağı bol olsun”

Avrupa Komisyonu'nun üyeliğe aday ülkelerin son bir yıl içindeki gelişmelerini değerlendiren yıllık raporu, 30 Ekim…

3 gün ago