Sinop mantısı hiç denediniz mi? Bağdat Caddesi’nde sade dekorasyonlu ve lezzeti ön plana çıkaran bir dükkanda bunu yapabilirsiniz.
Gitmeyi hiç planlamadığım anda, oğlumun kurs çıkışı ben çok acıktım demesiyle, Cumartesi saat 12:10’da içerisi boş olduğu halde (ki bence bir yerin lezzetinin ana göstergesidir) sadece içerinin ışığı, dekoru, içerideki insanların yüzüne bakıp girdiğim bir yerdi.
Her yemek yazımda aşağıdaki kuralları uyguluyorum. Daha geniş hali için bu yazıya bakabilirsiniz.
- Hiçbir şekilde yemek yenilen yere haklarında yazı yazılacağı bildirilmemiştir. Herhangi bir kişi gibi standart hizmet alınmıştır. Önden bir hazırlık vs. yoktur.
- Her zaman yenilen yemeğin parası fiyat-performans karşılaştırması için ödenmiştir.
- Restorana gittikten en az bir ay sonra bu yazı yazılmıştır. Kimliğimizin gizliliğini korumak bu yazı dizisi için önemlidir.
- Görünen her iyi ve kötü durum bilgi olarak verilecektir.
Sinop Mantısı
İşte Sinopia Mantı Evi’nin önden görünümü. Web sitesini bulamadım, verdiğim link Instagram linki. İddialı bir yer mi? Hayır. Muhteşem bir dekorasyonu var mı? Hayır, son derece sade ve yalın. Işıklandırması muhteşem mi? O biraz karışık ama sade. Ama bir şey bizi çekti işte.
Ahşap tonların olduğu dekorasyon güzel. Koltuklar rahat. Kablolar biraz rahmetli Kemal Sunal’ın filmlerindeki 70lerin mahallelerinin telefon ve elektrik kablolarını hatırlatıyor ama ilginç. Işıklandırma gözü yormuyor. Mutfak önünüzde, gidin bakın ne kadar temiz.
Biz oradayken iki tane hanım hizmet ediyordu. Sanırım sahipleriydiler, dükkana değen hanım elini hemen belli ediyorlardı.
Kendileri seçimimizde hemen yardımcı oldular. Benim oğlan nedense mantı ile yoğurdu sevmez. Ama o gün yarısını yoğurtlu yedi, yarısını da sade. Sinop mantısı bir değişik yalnız. Hepimiz çıtır mantı aldık ama denemek için yarısını yoğurtlu yarısını domates soslu aldım. Aşağıda fotoğrafı var. Eşimin önündeki porsiyon da portakallı enginar. Buraya kadar her şey normaldi.
Yemek Yeme Zevki
Yukarıda kaldığım yerden devam ediyorum. Her şey normaldi, ta ki ilk çatalı alana kadar. Hafif kavrulmuş küçük küçük mantılar. Elle yapıldıkları ve çok uğraş gerektirdiği belli, çok ince işçilik var. Lezzetleri benim standartlarımda çok iyiydi. Mantı yediğinizi biliyorsunuz ama ağzınızda ceviz, fındık yani çerez gibi kıtır kıtır bir tat var. Tereyağı muhteşem bir tat daha bırakıyor ağzınızda. Oğlanın yediği sade mantı hakikaten çerez gibiydi. Ben benim tabağı bırakıp onun tabağından yemeğe başladım. Bana ters ters bakmaya başladı. Sonra ortada, biberli domatesli ufak soslar var. Onlar bir ayrı güzel. Hafif acı bir tat ve bu fotoğrafı çektikten 15 saniye sonra yok oldular. Eşim portakallı enginar ile diyet azmiyle başladı, mantı ile diyetini başka ödedi. Çok lezzetli bir yemek yedik. Şans eseri girdik, çok şanslı ve lezzetli bir yemek yedik. Daha önce Sinop mantısı yememiştim, bundan sonra hep yerim gibi geliyor.
Önünde açık hava bölümünde masaları da var, soğuk olduğu için oturamadık. Ayrıca bu fotoğraftaki deney tüpü şeklindeki baharatlara da dikkatinizi çekmek istiyorum. Güzel bir buluş.
Sabah kahvaltı da veriyorlar, deneyemediğim ama aklımda kalan tatlıları da var.
3 kişiye 105₺ hesap geldi. İstanbul şartlarında ödenene değdiğini düşünüyorum.
Yeri Caddebostan tarafından Kadıköy’e doğru giderken, özgürlük parkı kavşağını geçince, 60-70 m ötede solda. Dünya Göz Hastanesininin olduğu kavşaktan bahsediyorum.
Önünde park yeri yok, mümkünse gelmeden özgürlük parkına doğru girip biraz yürüyün veya kavşağı geçtikten 150 m sonra sola dönüp arka sokağa park edin.
Yine giderim, yine yerim.