Siz hiç netiquette sözcüğünü duydunuz mu?
Duymadı iseniz duyun, öğrenmedi iseniz öğrenin. Çünkü özellikle bugünlerde bilmeye ve kurallarına uymaya ihtiyacımız var…
Netiket, ‘Etiquette’ sözcüğünün ‘net’ hali; yani kısaca internetin adabı demektir.
Çünkü sanal mecralarda da görgü kuralları vardır.
Büyüklerimiz ne demiş, ‘bir şeyi nasıl yaptığınız her şeyi nasıl yaptığınızı anlatır.’
Her şeyi nasıl yaptığınızı bilemiyorum ama internette özellikle İdlip’te operasyonların başlamasından sonra sosyal medyanın dönüştüğü hale bakınca şaşırayım mı, üzüleyim mi bir karar veremiyorum.
Bir grup, çatışmaların başladığı andan beri ‘bordo klavyeliler’ gibi davranmaya başladı.
Hem de öyle böyle değil.
Bordo klavyeliler dur durak dinlemiyor, her biri askeri stratejist, her biri birer savaş sanatları uzmanı. Oradan giriyorlar, buradan çıkıyorlar.
Allahtan arada aklı başında, Suriye’deki gelişmeleri doğru dürüst izleyen uzmanların yorumlarına, mesajlarına denk geliyoruz da olup biteni öğrenebiliyoruz.
Bordo klavyelilerin hedefinde savaşa karşı olanlardan ‘acaba başka türlüsü de mümkün müydü’ diye düşünenlere kadar geniş bir yelpazede yer alan herkes var.
Zamanlarının önemli bir bölümünü kendileri gibi düşünmeyenlere hakaretler ve tehdit mesajları yağdırarak, kendilerince ‘vatan hainlerini’ birer birer saptayıp Emniyet Genel Müdürlüğü’nün sosyal medya hesaplarına ihbarda bulunarak geçiriyorlar.
Galiba en tehlikelisi de işte bu yaptıkları…
Klasik bir tanım vardır: “Milli birlik ve beraberliğe çok ihtiyacımız olan bugünlerde…” diye başlar.
İşte bu ihtiyaca en büyük darbenin sosyal medyadan geldiğini görmek çok üzücü…
Durun! Siz kardeşiniz!
Onların bu iştahlarını gören ‘bozguncu trol’ hesaplar da yangına körükle gidiyor, sahte görüntüler, asılsız haberler pompalayıp zehirlerini salarak, sosyal medyayı elele bir cinnet ortamına dönüştürüyorlar.
İnsanın içinden “Durun! Siz kardeşsiniz!” demek geliyor.
Sosyal medyadadaki dijital zorbalık ve taciz iklimi giderek tırmanıyor.
Oysa, dünyada genel kabul gören ‘netiket’ kurallarının, yani internet adabının ilk kaidesi insanlığımızı unutmamaktır.
Mümkünse sadece uzmanı olduğumuz konularda bilgi paylaşmak, bizimle aynı görüşte olmayanların kişiliklerine saldırmamak diğer temel kurallandandır.
Şunu sakın unutmayın sadece bir internet bağlantınızın olması size gerçek hayatta yapmaya cesaret edemeyeceğiniz şeyleri yapma fırsatı sunmaz.
Sanal dünyada çok takipçiniz olması sizi ünlü ve nitelikli bir nisan yapmaz. Sadece çok takipçisi olan biri yapar.
Benzer biçimde çok takipçili hesaplar tarafından takip edilmek de sizi her konuda ahkam kesebilecek önemli biri yapmaz.
Karşınızdakine yazdıklarınızı “yüzüne karşı söyleyebilir miydim” diye düşünün ve kontrol edip tekrar gönderin. Yapılan araştırmalar, internet ortamında birbirlerini tanımadan yazışan kişilerin, gerçek hayatta karşılaştıkları zaman genellikle farklı davranışlar sergilediklerini gösteriyor.
İnsanlığınızı unutmayın
Hadi gelin yazımızı, dünyada genel kabul gören, ’10 altın netiket kuralını’ yüksek sesle tekrarlayarak bitirelim.
- İnsanlığınızı unutmayın,
- Gerçek hayatta yapmayacağınızı sanal dünyada da yapmayın,
- Çevrim içi iken iyi görünmeye dikkat edin – nazik,
- Bilgiyi özellikle de uzmanlık seviyesi bilgileri paylaşın -mümkünse kendi uzman olduğunuz bilgileri,
- Ateşli tartışmaların kontrol altında tutulmasına yardım edin. Körüklemeyin, konuyu dağıtmayın, tartışan sizseniz mantıklı ve kibar bir çözüm bulmak için uğraşın, tartışan başkasıysa bir çözüm için yardımcı olun. Netiket ateşli tartışmalara karşı değildir, genelde netteki en çekici grup yazışmalardır ama sonunda insanların kişiliğine, karakterine saldırı şekline dönüşmemelidir. Ne siz psikopat olun ne başkasını psikopat yapın,
- Başkalarının zamanına ve bant genişliğine (internet kotasına) saygı gösterin,
- Başkalarının hatalarına karşı affedici olun. Unutmayın herkesin hayatta en az bir kere hata yapması muhtemeldir, insanları yıkıcı eleştirilerle kırmak yerine yardımcı olun,
- Başkalarının mahremiyetine saygı gösterin. Gizli dosyalarını karıştırmayın, birisinin sadece arkadaşlarıyla paylaştığı bir şeyi tutup dünyaya açmayın,
- Paylaşılan bir içeriğin doğru olduğundan emin olun, şüpheli içerikler paylaşılmayın,
- Ve netiketin altın kuralı, ‘size nasıl davranılmasını istiyorsanız siz de öyle davranın’.