Türkiye’nin en köklü eğitim kurumlarından Türk Eğitim Derneği (TED) hükümete okulların hemen açılması çağrısında bulundu. TED, “Geleceğimiz tehdit altında. Okula dönmek zorundayız” başlığını taşıyan bir duyuru yayınladı. Duyuruda dünyada sokağa çıkma yasaklarının en yoğun olduğu dönemlerde dahi çoğu ülkenin eğitimde kısıtlamaya gitmediğine dikkat çeken TED, buna göre önlem alınmasını istedi. “Özellikle dezavantajlı bölgeler ve yaş gruplarında eğitim kayıpları telafi edilemez noktaya geldi” diyen TED Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, “Bir nesli kaybetmeyelim” uyarısını yaptı. TED bu çerçevede ilk önlem olarak öğretmenlerin de kovit aşısı listesinde üst kademeye alınmasını önerdi.
Pehlivanoğlu şunları söylüyor:
• “Okulların kapalı kalması ve salgının ekonomik etkisinin birleşmesiyle öğrenme krizi bir neslin felaketine yol açabilir. Uzaktan eğitim her geçen gün fırsat eşitsizliklerini derinleştiriyor. Öğrenme kaybının telafisi imkânsız hale geliyor. Okulların kapalı olduğu her gün geleceğe vurulan darbedir. Unutmayalım, yaşamda sıfır risk yoktur; doğru alınmamış tedbirler vardır. Biz öğretmenlerimize, çocuklarımıza, gençlerimize güveniyoruz. Okulları güvenle açabiliriz.”
(Müsaadenizle Pehlivanoğlu’ya bir ek yapayım ve halk sağlığı uzmanı Nuriye Ortaylı’nın “aşı adaleti” yazısını okumanızı da önereyim.)
Milyonlarca öğrenci eğitime erişemiyor
TED Başkanı “öğrenme kaybının telafi edilmesi imkânsız hale geliyor” ve “nesli, kaybediyoruz” gibi iddialı uyarılarını Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) rakamlarına dayandırıyor.
Buna göre, uzaktan eğitim için Eğitim Bilişim Ağı (EBA) sistemini aktif olarak kullanan öğrenci sayısı 12 milyon 459 bin 347. Oysa temel eğitim ve ortaöğretimde yaklaşık 18 milyon öğrenci var. Bu da 3’te biri, yani 6 milyona yakın öğrenci uzaktan eğitimden yararlanamıyor.
EBA’ya ulaşabilen öğrencilerin yüzde 62’si telefon, yüzde 29’u bilgisayar, yüzde 9’u tablet üzerinden uzaktan eğitime bağlanıyor. Türkiye’de hanelerde internet erişimi yüzde 88,3. Cep telefonu sahipliği de yüzde 98,7 gibi yüksek bir oran ama bu telefonların ne kadarının uzaktan eğitime elverişli, akıllı telefon olduğuna dair veri yok. Öğrencilerin yani sınıf kademelerine göre EBA’ya erişim oranı ise ya bilinmiyor ya paylaşılmıyor TED yetkililerine göre. Bu verilerin yüksek öğrenimi kapsamadığı, dahası, yüksek öğrenime dair sağlıklı veri dahi bulunmaması sorunun ayrı bir boyutu.
Dört önemli sakınca
TED, hükümete okulların açılmasına öncelik verilmesi önerisini dört başlık altında değerlendiriyor. “Koronavirüs sağlıktan sonra eğitim alanında da büyük yaralar açtı” diyen Pehlivanoğlu bunları şöyle sıralıyor:
1- Dünyada pek çok ülke ancak her şeyin, tüm sektörlerin kapanması sonrası okulları kapatma kararı aldı. Eğitimdeki kaybın bu yaşlarda daha yüksek olması nedeniyle okul öncesi ve ilkokul sınıflarını da en son kapattılar.
2- Dezavantajlı; sosyo-ekonomik düzeyi düşük, öğrenme güçlüğü olan, özel eğitim ihtiyacı olan öğrenciler aleyhine eşitsizlik uçurumu hızla açılıyor. Okullar kapalı kalırsa pek çok öğrenci okulu terk edecek, bir daha okula dönmeyecek.
3- Bu süreçte çocukların fiziksel sağlıklarını korumak kadar ruhsal sağlıklarını korumak da önemli. Çocuklar bugün fiziksel aktivite, sosyal etkileşimden uzak. Obezite başta olmak üzere, beslenme ve davranış sorunları yaşıyorlar.
4- Okulların kapalı kalma süresi uzadıkça bireylerin gelecekteki gelir kayıpları artıyor, uzun vadede ülkelerin gelirleri azalıyor. Türkiye’de okullar, yılın üçte ikisinde kapalı kalırsa, kayıplar yılda 40 milyar dolara ulaşabilir.
Okullar neden ve nasıl açılmalı? Öneriler
TED Başkanı Pehlivanoğlu’nun okulların açılması için hükümete önerileri de var:
1- Öğretmensiz eğitim olmaz. Sağlık kahramanlarımız ve büyüklerimiz aşılandı. Şimdi ivedilikle öğretmenlerimiz aşı sıralamasında A2’nin 1. sırasına alınmalı ve aşılanmalı.
2- Tüm okullarımız, üniversiteler de dahil hemen yüz yüze eğitime açılmalı. Öğrenciler yoklukta eşitlenmemeli.
3- Salgındaki risk haritası dikkate alınarak, yüksek risk alanının dışında kalan okullar tespit edilmeli ve buna göre yerel bir karar modeli oluşturulmalı. İlçe ve köy bazlı yerel planlama yapılmalı.
4- Özellikle 10 yaş altı öğrencilerin bulunduğu sınıflarda iki yıllık bir müfredat düzenlemesine gidilmeli.
5- Yaz tatili süreci planlanarak belli oranda eğitim sürecine dâhil edilmeli.
Geçenlerde Osman Müftüoğlu da hükümetin lokanta ve kafelerin açılmasındansa okulların açılmasına öncelik vermesi gerektiğini yazdı. Ekonominin canlanması önemli. İstihdamın canlanması önemli. Sağlığımızı korumakla geleceğimizi korumak arasında denge kurmak başında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bulunduğu hükümetin sorumluluğu. TED’in çağrı ve eleştirisiyle birlikte önerilerini de ortaya koyması ayrıca önemli. Mutlaka kulak verilmeli, okullar açılmalı.