Yetkin Report | Siyaset, Ekonomi Haber-Analiz, Yorum

  • English
  • Siyaset
  • Ekonomi
  • Hafıza Kartı
  • Hayat
  • Yazarlar
  • Arşiv
  • İletişim

Kuva-yi Milliye ruhu ve “Karayılan Hikayesi”

Yazar: Seda Demiralp / 19 Mayıs 2021, Çarşamba / Oda: Hayat
Yuvarlakla işaretlenmiş *Karayılan,” Antep direnişinin kahramanlarından. (Fotoğraf: Gaziantep Kent Arşivi, Pinterest)

Her destan bir hikaye, her hikaye bir dönüşüm serüvenini anlatır. Bir kahramanın hikayesini, daha doğrusu “henüz kahraman olmayanın” adım adım “kahraman”a dönüşme hikayesini… Çünkü, kahraman olarak doğulmaz, kahraman olunur, destanların, efsanelerin özü budur.  Hikaye boyunca yaşananlar, aşılan engeller, bertaraf edilen düşmanlar, birer birer kahramanı kahraman yapan yolun taşlarını döşerler.

Epik destanlar ise tarihsel olayları konu alır. Nazım Hikmet’in Kurtuluş Savaşı’nı anlattığı muhteşem eseri “Kuva-yi Milliye Destanı” buna bir örnektir. Sadece işgal altında bir halkın işgalcileri püskürtmesini değil, bu süreçte bir tebaanın bir millete dönüşmesini anlatır. 

Tüm destanlarda bu kemale erme sürecini belirleyen dönüm noktaları vardır.  Bunlar bazen yuvadan ayrılış, bazen ölüm, bazen tutsaklık ve savaşlarla sembolize edilir. Hepsinde, bir meçhule adım atma vardır. Çoğu zaman çaresizlik ve zorunluluklar sebebiyle konfor alanının dışına çıkmak durumunda kalan kahraman bu konforsuz alanda ilerleyebildiği ölçüde dönüşecektir de. Geçtiği her dönüm noktasında, hayat o ana kadar bilindiği haliyle bitecek, daha gelişmiş bir noktadan yeniden başlayıp ilerleyecektir.

Kurtuluş Savaşı için 19 Mayıs 1919 bir dönüm noktasıdır.  Milli tarihimizde bir dönemin bitip yeni bir dönemin başladığı gündür. Padişah kararına uymayan 9. Ordu Müfettişi Mustafa Kemal’in  bu tarihte başlattığı hareket, unutulmamalıdır ki sadece işgalcilere ve sömürgeciliğe karşı değil, mutlak otoriteye karşı da bir direnişi ve yeni bir vatandaşlık bilincini başlatmıştır. Nazım’ın ifade ettiği gibi düşünmeye alıştırılmamış, sindirilmiş cesaretsiz bireylerden kendi fikirleri olan, inisiyatif alabilen, cesaret gösterebilen kahramanlara dönüşenlerin hikayesidir Kuva-yi Milliye Destanı.

O halde Kurtuluş Savaşı sadece dışa verilen bir savaşı değil, aynı zamanda bir halkın psikolojik dönüşümünü, bu direnişe omuz vermiş her bireyin geçirdiği erginlenme serüvenini anlatır.   

Öfke gibi, cesaret gibi…

Peki bu psikolojik dönüşüm, yani erginlenme nasıl gerçekleşir?

Jung der ki erginlenme kişinin bastırılıp bilinçdışına itilmiş duygu ve fikirleriyle yüzleşmesi, bunları bilince taşıması ve kendi yararına kullanabilir hale getirmesiyle olur. Bazen olumsuz addedilen fikir veya duygulardır bunlar. Öfke gibi. Bazen de bireyin kendinde olmadığına inandığı ya da inandırıldığı duygulardır.  Cesaret gibi. Tebaalaştırılmış toplumlarda bu tür duygusal öğelerin bastırılması ve sadece ayrıcalıklı bireylere serbest kılınması rutindir.  Erginleşme, bireyin bu bastırılmış psişik parçalarını keşfetmesi, olumlu yönde harekete geçirmesi ve bilincine katması sonucu gerçekleşir. Bu şekilde kilit altında tutulan ruhsal enerji açığa çıkar ve birey “muhtaç olduğu kudret”e erişir.

Destanlar bu kudretlenme yolunda bize yol gösteren kadim haritalar gibidir.  Geçmiş deneyimler ışığında erginlenmeye dair bilgileri kayda geçirir ve gelecek nesillere miras bırakır. Bu anlamda Kuva-yi Milliye Destanı, bilhassa da 1. Bap’ını oluşturan Karayılan Hikayesi bu ruhsal dönüşümü anlamak açısından son derece manidardır.

O “cılız ve korkak” genç

Fransız işgali altındaki Antep’te ırgatlık yapan cılız ve hayli korkak bir gencin, kahraman bir direniş liderine dönüşmesini anlatır Karayılan Hikayesi. Antep işgali başladığında, bu cesaretsiz gencin tepkisi köşe bucak saklanmaktır.  Direnişçiler nihayet onu saklandığı yerden çıkarıp eline bir silah ve altına bir at vererek direnişe katmak isterler, ama nafiledir. At da silah da yabancıdır ona. Ne yapıp edip çatışmadan kaçmaya ve saklanmaya devam eder. Antep’in işgali umurunda değildir, umurunda olan tek şey çatışmadan kaçınmaktır. Bir ideali umursayacak kadar özgüveni ömründe hiç olmamış, ne düşünmeye, ne inisiyatif almaya ne de cesaret göstermeye alışmıştır. Fakat korkunun ecele faydası olmadığını er geç anlayacaktır. Neticede, güvenlilik, belanın olmadığı yerde değil, belayla baş edebilme halindedir. Nihayet bir gün, kendine siper ettiği bir gül dalının ardından şahit olduğu olay hayatını değiştirir. Ak bir taşın ardından başını uzatıveren bir karayılanın isabet eden düşman kurşunuyla can verişini görmek, onda duygusal bir patlama yaratır. Masallarda, kahramanların karşılaştığı hayvanlar ruhu temsil eder. Bu genç de ölümüne şahit olduğu karayılanla özdeşim kurmuştur. Yaşadığı duygusal patlama sonucunda psişik duvarları yıkılır ve ömrü boyunca bilinçdışına itelenmiş öfke, isyan ve cesaret duygularının fışkırmasıyla bir deli kuvveti gelir, öne atılır ve bu kuvvetle senelerce çetesinin başında kahramanlık gösteren meşhur, efsanevi Karayılan’a dönüşür.

Kuva-yi Milliye Destanı’nda görürüz ki Karayılan gibileri çoktur. Neredeyse her ilden bir kahraman çıkmıştır. İşte bu Kuva-yi Milliye ruhu sadece işgalcileri kovalamayacak, ardından siyasi bir devrim gerçekleştirecek ve Cumhuriyet’i kuracaktır. Artık kul değil vatandaş olacaktır; düşünen, sorgulayan, haklarını talep eden, bunu, sadece kendi benliğine değil, vatandaşlık bağıyla bağlı olduğu, milletin tüm fertlerine bir borç bilen. Kuva-yi Milliye’nin isimli-isimsiz sayısız kahramanının gençlerimize bıraktığı kıymetli miras budur.

Yeni yazılardan haberdar olun! Lütfen aboneliğinizi güncelleyin.

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun.

Aboneliğinizi onaylamak için gelen veya istenmeyen posta kutunuzu kontrol edin.

Etiketler: 19 Mayıs, Antep direnişi, bilinçdışı, Cumhuriyet, Gaziantep, Jung, Karayılan Hikayesi, Kurtuluş Savaşı, Kuva-yi Milliye, Kuva-yi Milliye Destanı, masal, Modern Türkiye, Mustafa Kemal Atatürk, Nazım Hikmet, Samsun, Seda Demiralp

OKUMAYA DEVAM EDİN

“Geliyor gelmekte olan” ve Kılıçdaroğlu’nun “playlisti”
Sağlık Çalışanları Yılı ve Dünya Diyabet Günü
Eğitim Vaatleri Seçim Sonuçlarında Etkili Olacak
  • İYİ Parti İl Binasına silahlı saldırı31 Mart 2023
  • Finlandiya’nın NATO üyeliği Meclis’te kabul edildi31 Mart 2023
  • Kılıçdaroğlu durmuyor: Sezer’den sonra Gül’le de görüşebilir31 Mart 2023
  • CHP’de İnce defteri daha kapanmadı: seçim süreci sürprizlere gebe30 Mart 2023
  • Ankara’nın da elini yakan Kürt petrolü için “yeni mekanizma”30 Mart 2023
  • Kılıçdaroğlu – İnce görüşmesi: “Bu Erdoğan gitmelidir”29 Mart 2023
  • Avrupa Birliği’nin ilk Müslüman lideri İskoç Başbakanı olabilir mi?29 Mart 2023
  • Türkiye’nin anti-Semitizm geçmişi ve okullardaki olaylar29 Mart 2023
  • Muharrem İnce’ye üzülmek: insan kendini bu kadar mı harcar?28 Mart 2023
  • Irak petrol davası, boru hattı ve Kürt sorunuyla bağlantısı28 Mart 2023
Haberler arşivinde arama yapın...

Siyaset

Ekonomi

Hafıza Kartı

Hayat

Arşiv

English

Hakkımızda

Künye

Yazarlar

Yardım

Reklam & İşbirliği

Bize Ulaşın

Made with ♥ by tbtcreative.com © 2022 yetkinreport.com All rights reserved.

Kurumsal Bilgiler     ·      Yardım     ·      Kullanıcı Sözleşmesi     ·      Yasal Çekince

TOP