Ekonomi

Yangınlar sönmeden orman ve kıyılar yeni yağmaya açılıyor

Orman yangını sonrası otllerin yükseldiği Bodum, Gümüşlük sahili. Yeni yasa ormanlık arazide yapılaşma yetkisini Turizm Bakanlığı yetkisine bırakıyor. (Foto: Twitter / Birgün)

Türkiye’nin canını yakan orman yangınları henüz söndürülmemişken Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan imzasıyla Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren bir kanun, kıyılar başta olma üzere orman alanlarındaki yapılaşma tasarrufunu Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkisine bırakıyor. Hangi alanların kapsama gireceği ise doğruda Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek. Böylece daha Türkiye’nin canını yakan orman yangınları henüz söndürülmemişken orman arazilerinin Turizm Koruma ve Gelişim Bölgeleri adı altında turizm yatırımcılarına açılması, kıyıların halkın ücretsiz kullanımını zorlaştırıyor, belediyelerin yetki ve gelirleriyse tırpanlıyor.
Tesadüf bu ya, 7334 sayılı “Turizmi Teşvik Kanunu ile bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”, tam da orman yangınlarının başladığı 28 Temmuz 2021’de Resmî Gazetede yayınlandı. Kanunun 1’inci maddesi “d” fıkrasına göre, “Kültür ve Turizm gelişme Bölgeleri dışında kalsa bile” orman arazileri “kamu yararı” kapsamına alınarak turizm yatırımcılarına açılabilecek. “Yeri, mevkii ve sınırları Cumhurbaşkanı kararıyla tespit ve ilan” edilecek bu alanlardaki bütün devlet taşınmazları da turizm kapsamına alınabilecek.
Bu durumda sadece Tarım ve Orman Bakanlığı tasarrufundaki kıyı, göl, dağ gibi doğal alanlar değil, örneğin konumu otel ya da turizm tesisi kurmaya uygun olan Millî Eğitim Bakanlığından Millî Savunma Bakanlığına, İçişleri Bakanlığından Adalet Bakanlığına dek okul, konukevi, ya da müze gibi binaların Cumhurbaşkanlığı üzerine Kültür ve Turizm Bakanlığı tasarrufuna devri mümkün olabilecek.

Marinalardan yaylalara kadar

Kanunun 6’ıncı maddesine göreyse Millî Parklar içinde konaklama tesisi kurma yetkisi de Kültür ve Turizm Bakanlığına veriliyor. Ayrıca, tarım ve hayvancılığın içinde bulunduğu sıkıntıya karşı, mera, otlak, yayla gibi alanların da turizm tesisine dönüştürülmesi kapısı açılıyor. Yat limanı, marina gibi tesislerin ruhsatlandırma yetkileri de Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından Kültür ve Turizm Bakanlığına devrediliyor.
Kanuna göre Turizm Gelişim Bölgelerindeki yatırımlar için artık “Çevresel Etki Değerlendirmesi” de aranmayacak. Kanun, “Kararı verilen yatırımlar hakkında, yatırımın gerçekleşmesi için alınması gereken tüm izin, onay ve ruhsatlar, ilgili kurumlarca başkaca hiçbir işleme gerek kalmaksızın on beş gün içinde verilir” diyor. Ruhsatlandırma işlemlerinde “Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı” ve “Akreditasyon Kurumu” söz sahibi olacak. Kulislerde daha şimdiden hükümet çevrelerinden kimlerin yakınlarının hazırlıklara başladığı konuşuluyor.
Bütün bu işlemlerde belediyeler neredeyse bütünüyle devre dışına çıkarılıyor. İstanbul, İzmir, Antalya başta olmak üzere ülkenin turizm merkezleri sayın illerde, Kapadokya gibi bölgelerde belediyelerin gelir kaynaklarının olumsuz etkilenmesi de kaçınılmaz görülüyor.
Bu düzenlemelerde kıyıları olan orman arazilerinde turizm tesisi kurma girişimlerinin yargıdan dönmesinin payı var.

Ayvalık örneği

Bu konuda Ayvalık örneği öne çıkan örneklerden. Ayvalık Adaları Tabiat Parkı ki deniz ve ormanın yanı sıra, sayılı jeolojik tabiat parkları arasındadır, 1995’te Milli Parklar kanununa göre belirlenmiş ve 2004 yılında da Uzun Vadeli Gelişme Planı onaylanmıştı. Ancak 2009 yılında Revizyon Planında halkın ücretsiz denize girebildiği koyların, Tabiat Parkının özelliğini bozacak şekilde kiralanabileceği anlaşılınca Ayvalıklılar karşı çıkmış. Uzun mücadelelerden sonra Danıştay 6’ıncı Dairesi itirazları haklı bularak Planı iptal etmişti. Tarım Bakanlığının buna rağmen açtığı ihale ise Ayvalık’taki çevreci girişimlerin, Demokrat Partili (DP) Belediye Başkanı Mesut Ergin’in de verdiği destekle başlattığı protestolar sonucu geri çekilmişti.
Şimdi anlaşılan, yargı kararlarının çevresinden yasa değiştirilerek dolanarak, kıyı ve orman arazilerinin vatandaşların artık ücretsiz yararlanamayacağı şekilde turizm yatırımcılarına sunulması yoluna gidiliyor. Bu adımla Türkiye’nin kıyı ve orman arazilerinin yanı sıra, yaylalardan göllere bütün doğal alanları da turizm yatırımcılarının insafına bırakılıyor. Ve tabii yeni iş alanları bekleyen inşaatçıların. O arada Trakya, Ege ve Akdeniz’de AK Parti’den CHP’ye geçen belediyelerin hem yetkileri hem gelirleri tırpanlanmış oluyor.
Türkiye henüz bu seri orman yangını felaketini atlatamamış haldeyken muhalefet partilerinin Anayasa Mahkemesine taşınmasında kamu yararı olduğuna inanıyorum.

Murat Yetkin

Gazeteci-Yazar

Recent Posts

Özel: Erdoğan’dan İmamoğlu’nun özgürlüğü ya da erken seçim dilenmiyorum

CHP lideri Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan Ekrem İmamoğlu’nun özgürlüğü ve erken seçim “dilenecek hali…

12 saat ago

Yeni gözaltılar: İmamoğlu davasına Kanal İstanbul kavgası eklendi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 26 Nisan sabahı İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yetkilileri, çalışanları ve Ekrem İmamoğlu…

2 gün ago

Diploma iptali, demokratik gelecek ve akademik özgürlüğün küresel çöküşü

Türkiye’de üniversite özerkliği ve kurumsallaşma yolunda ilerleme yerine zamanla bir gerileme yaşandı. Son yirmi yılda,…

4 gün ago

PKK silah bırakacak mı? Kritik günler, kritik gelişmeler

PKK kurucu lideri Abdullah Öcalan’ın kurduğu örgüte silah bırakıp kendini feshetmesi çağrısında kritik bir eşiğe…

4 gün ago

Marmara’da şiddetli deprem, İstanbul sallandı, neyse ki can kaybı yok

İstanbul’un Silivri ilçesi açıklarında, Marmara Denizinde 23 Nisan öğle saatlerinde meydana gelen bir dizi deprem…

4 gün ago

“Batırılamaz uçak gemisi” Kıbrıs: KKTC yükselir mi, tarihe mi karışır?

Doğu Akdeniz’in üç kıtanın kesişim noktasında asılı duran Kıbrıs Adası, artık yalnızca coğrafi bir varlık…

5 gün ago