Siyaset

Düşman çatlatan bir fotoğraf: hem iç hem dış politika için

Önceki Yunanistan Başbakanlarından Papandreu (en solda) Çankaya Uluslararası Dostluk ve Barış Ödülleri töreninde teşekkür ederken, ödülü paylaşan sanatçı Zülfü Livaneli, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen onu dinliyor.

Yukarıda gördüğünüz fotoğraf da yüzlerce satır yazıdan çok şey anlatan türden. Ama biraz yorumlamak gerekiyor.
Fotoğraf 15 Ocak’ta Ankara’da Türk Eğitim Derneği’nin Ata konser ve etkinlik salonunda çekildi. Çankaya Belediyesinin bu yıl birincisini verdiği Çankaya Uluslararası Barış ve Dostluk Ödülü töreninden. Ödülün ilk sahipleri önceki Yunanistan Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu ile çok yönlü sanat ve fikir insanı Zülfü Livaneli oldu. Aynı zamanda Sosyalist Enternasyonal Başkanı olan Papandreu’ya ödülünü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Livaneli’ye ise İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener verdi.
Fotoğraf bu kadar alt yazıyla dahi bir şeyler anlatıyor değil mi? Fotoğraf tahliline devam edelim o zaman. Şimdiye kadar olan bilgiye bir de törenin 15 Ocak’ın şair Nazım Hikmet’in 120’inci doğum yıldönümü olduğu bilgisini de ekleyelim.
Bu fotoğraf ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Cumhur İttifakı ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli’ye “İyi ki doğdun” ziyareti olarak duyurulan 5 Ocak tarihli fotoğraf arasında bir karşılaştırma yaparak başlayalım.

İki fotoğraf, iki ittifak, iki dünya

Erdoğan’ın Bahçeli’yi ziyareti ardından yayınlanan o fotoğraf, anketlerde hem AK Parti hem MHP’de görülen irtifa kaybına daha iki gün öncesinde açıklanan rekor enflasyon oranına, yağmur gibi zamlara yükselen tepkilere rağmen bir “düşman çatlatma” gösterisi gibiydi.
On gün sonra 15 Ocak’ta verilen fotoğraf da öyle. AK Parti ve MHP’nin Millet İttifakı arasına zorlama PKK iddiaları ile nifak sokma çabaları Kılıçdaroğlu ile Akşener’i pek etkilemiş görünmüyor. Ya da şöyle diyelim: etkilemiş olsa bile bunu kendi içlerinde halledip dışarıya renk vermeme kararındalar.
Açık konuşalım, bu törenin karatını daha da yükselten ülkücü kökenden gelip merkez sağda cumhuriyet, laiklik, kadın-erkek eşitliği değerlerine sahip çıkan bir oluşuma liderlik eden Akşener’in katılımı olmuştur. Akşener’i Livaneli’ye ödül verirken kuvvetle alkışlayanlar, Türkiye’de CHP’ye en yüksek oy desteği veren kişilerdir. Kıymet bilinmiş görünmektedir.
Başka açıdansa, Papandreu, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 1999’da Yunanistan’ın Kenya Büyükelçiliğinde saklanırken CIA-MİT operasyonuyla tutuklanması skandalından sonra getirildiği Dışişleri Bakanlığı döneminde, İsmail Cem ile birlikte Türkiye ve Yunanistan arasında yumuşamayı başlatan isimdir. Başbakanlığı döneminde de sürdürdüğü bu çizgiyi, ödül törenindeki konuşmasında da gösterdi; Avrupa’nın kendi iyiliği için Türkiye’yi dışlamaması gerektiğini söyledi.

Dostluk ve barış ihtiyacı

Bugün de Yunanistan’da güçlü müttefiklerini Türkiye’nin üzerine kışkırtmak isteyen bir hükümet, Türkiye’de de ona aynı sertlikte yanıt vermek zorunda kalan bir hükümet var. (Aleksis Çipras döneminde bu kışkırtma siyaseti yokken, Türkiye’den de sert mesajlar yayınlanmaması bunu doğruluyor.) Şimdi her iki ülke de ekonomik sıkıntı içindeyken husumet değil iş birliği söylemine ihtiyaç var. Dolayısıyla bu törende verilen barış ve dostluk mesajları ile fotoğraf hem Türkiye hem Yunanistan’ın hem iç hem dış politikasında bir “düşman çatlatma” gösterisi sayılabilir.
Bir uluslararası barış ve dostluk ödülü başlatmak fikri Çankaya belediye Başkanı Alper Taşdelen’e ait. Çankaya, cumhuriyetin kurulduğu yer. TBMM, Bakanlıklar, Büyükelçilikler hep Çankaya İlçesinde. Bir milyon nüfuslu ilçede Taşdelen CHP’ye yüzde 74 oy getirdi; dolayısıyla AK Parti iktidarının hedefindeki isimlerden. Taşdelen de Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesinde Uluslararası İlişkiler okuduktan sonra Columbia Üniversitesinde aynı dalda yüksek lisans yapmış bir siyasetçi. Törendeki konuşmasındaki ana eksen Türkiye’nin Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesinden uzaklaştıkça günü birlik değişen bir dış politika hattına kaydığını söyledi.

Küresel demokrasi krizi

Ödülün Jüri başkanı önceki TBMM Başkanı, Dışişleri Bakanı ve CHP Genel başkanlarından Hikmet Çetin idi. (*) Konuşmasında törenden önce Papandreu ile yaptığı sohbeti aktardı. Demokrasinin küresel çapta bir krize girdiği üzerine konuşmuşlardı. Temsili demokrasi bakımından karamsar bir tablo vardı. Bu durum bütün ülkelerdeki yönetimleri etkiliyordu.

Kılıçdaroğlu da kısa konuşmasına bunu denedi. “Ülkemizde de demokrasi krizde” dedi ve konuyu doğrudan gençlere başladı. Türkiye’deki krizi yeni kuşan gençler çözecek dedi. Gençlerden epey alkış aldı.

Törenin bitiminde Zülfü Livaneli’nin Rengim Gökmen yönetimindeki Çankaya S,nfonietta ortestrası eşliğinde söylediği “Özgürlük” şarkısını da bu bağlantıya tıklayarak izleyebilirsiniz.

Soldan sağa, törenin sunucularından gazeteci Tuluhan Tekelioğlu, jüri üyesi Yaşar Seyman, Papandreu, jüri başkanı Çetin, Livaneli, Akşener, Kılıçdaroğlu, Taşdelen, jüri üyesi Şule Bucak, jüri üyesi Murat Yetkin ve diğer sunuzcu, gazeteci Ünsal Ünlü topluca görülüyor.

Murat Yetkin

Gazeteci-Yazar

Recent Posts

Kobani: Ağır cezaların ötesinde bir siyasi davanın anatomisi

Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi 16 Mayıs’ta Kobani Davasında ağır ceza yağdırdı. En çok öne…

21 saat ago

Erdoğan 28 Şubat generallerinin cezalarını kaldırdı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 28 Şubat davasında ceza alan ve aralarında Çevik Bir, Çetin Doğan…

22 saat ago

Türkmen gazı gelsin ama nasıl geleceğini bilelim

Genellikle ülkeler arasında imzalanan mutabakat muhtıralarına şüphe ile bakıyorum. Zira, genellikle niyet beyanının birazcık ötesinde…

24 saat ago

Kobani davasında karar: Yüksekdağ’a 30 ve Demirtaş’a 42 yıl hapis

Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski eş-başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da aralarında bulunduğu 108…

2 gün ago

ABD’yle İsrail-Hamas üzerine ayrım derinleşiyor

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 15 Mayıs’ta TBMM’de Hamas’ın Gazze’de “Anadolu’nun ileri hat savunmasını” yaptığını söylemesinden birkaç…

2 gün ago

Yargıtay Başkanı seçimi: Ömer Kerkez’in sözleri umut veriyor mu?

Yargıtay’ın toplam 324 üyesinden 193’ünün oyları ile Ömer Kerkez 2028 yılına kadar dört yıl görev…

2 gün ago