İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 2022 yılı Yatırım ve Hizmet Programı’nda bazı yatırımlar ilk kez “KB” kodu ile belirtildi. Bunlar, 2021 yılında Bütçe Senin adıyla uygulamaya konan katılımcı bütçe aracı ile yatırıma dahil edilen 27 proje.
Aralarında yetersiz bakiye uyarısından sonra geri ödemeli geçiş hakkı, mahallelerde uygulanacak afet risk yönetimi eğitim-hazırlık programı, deniz trafiğinde alternatif oluşturan uygulamalar, ilköğretim öğrencileri ile atanamayan öğretmenleri buluşturan destek eğitim programları, sokak hayvanları için mama otomatları, elektrikli İsbike’lar, kentsel tarım projeleri, alternatif kent mobilyaları-spor istasyonları, yaş alanlar için güvenlik butonu gibi fikirler var. Bu 27 projenin tamamı İstanbullular tarafından sunulmuş ve yine İstanbullular tarafından oylanarak seçildi.
Sınırlarının genişliği ve kalabalık nüfusu dikkate alındığında epey cesur bir girişim sayılabilecek katılımcı bütçe İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun girişimiyle geçen yıl ilk kez uygulandı. Farklı bir uygulama ile aynı dönemde Şişli Belediyesi de katılımcı bütçeyi hayata geçirdi. Bütçe Senin’e dair izleme, planlama aşamasında mevzuat gibi sebeplerle revizyona uğrasa dahi bu fikirlerin İstanbul ve İstanbul’da yaşayanlar için birer kazanıma dönüştüğünü gösteriyor.
Katılımcı bütçe dünyada yayılıyor
Dünya üzerinde katılımcı bütçe uygulamaları, Brezilya’nın Porto Alegre şehrinde 1989 yılındaki ilk denemeden bu yana varlığından söz ettirmekte. Kentteki kanalizasyon ve su altyapısı oranını yüzde 75’ten yüzde 98’e çıkartan, okul sayısını 4 katına, yol yapımını 5 katına çıkartan bu ilk uygulama hala dünyanın pek çok şehrine ilham veriyor. Yerel yönetimlerin, halkın ihtiyaç ve taleplerini karşılamak üzere bütçelerinin bir kısmını ayırıp yurttaşları yaşadıkları şehir hakkında fikir ve eylem üretmeye teşvik ettiği bu inovatif katılım aracı Porto Alegre deneyiminden bu yana zamanın ve yerelin koşullarına göre epeyce değişmiş ve çeşitlenmiş bulunuyor.
Katılımcı bütçe 2000’li yıllarda Avrupa, Afrika ve diğer Latin Amerika şehirlerinde yayıldı, belediyelerde konuyla ilgili yerleşik birimler oluştu. Bu dönemi, 2008-2015 arasında Kuzey Amerika, Pasifik Asya, Rusya ve Çin şehirlerindeki çeşitlenme dönemi izledi. Bu dönemde, demokratik katılım ve yönetişim ilkelerinin yerine getirilmesi amaçlı bir uygulamanın ötesine geçip, finansal krizin özellikle toplumun kırılgan kesimleri üzerinde yarattığı adaletsizlikleri gidermek üzere başvurulan bir araç haline geldi. 2015 yılından bu yana gelenekselleştiği söylenebilecek yerel düzeydeki katılımcı bütçe uygulamaları, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma hedeflerinin gerçekleştirilmesi için de destekleniyor. 40 ülkedeki şehirlerde bu yolla uygulanmış 20 bin kadar proje var kayıtlarda. Bütçem İstanbul ile İstanbul da dünyadaki yaygın ağın bir parçası haline geliyor. Epeyce geciktiği söylenebilecek bu uygulamanın nitelikli şekilde yaygınlaşması için büyükşehir belediyeleri ve ilçe belediyelerinin atacağı adımlara ihtiyaç var.
Katılım iletişim faaliyeti olarak kalmamalı
Katılımcı bütçe uygulamaları biri katılım, diğeri bütçe olmak üzere iki unsuru ön plana çıkarıyor. Bir yandan yurttaşların kararlara etkin katılımı teşvik edilirken diğer yandan kamu kaynaklarının etkin, adil ve şeffaf biçimde kullanımı amaçlanıyor. Katılıma yönelik girişimler birçok defa tarafların eşitsiz konumlanışı ile başlayıp sonuç alınamayan bir iletişim faaliyeti düzeyinde kalabiliyor.
Yerel demokrasinin oluşumunu zedeleyen bu olumsuz manzara yurttaşlara zamanında ve yeterli bilgi verilmesi, yine yurttaşların belediye hizmetlerine dair sundukları geri bildirimin karara dönüşümüne dahil olabilmeleri, tüm sürece dair etkin bir izleme değerlendirme ve tüm bu adımlara seçilmişlerin vereceği destek ile tersine çevrilebilir.
Belediye yetkilileri ve yurttaşların bir araya geldiği diyalog, düşünme, ortak projelendirme aşamaları dikkate alınınca katılımcı bütçe uygulamalarının yerel demokrasiyi güçlendirme, yerel yönetimlerle yerel yurttaş girişimleri, sivil toplum kuruluşlarının işbirliğini harekete geçirme potansiyeli yüksek.
İkinci bütçe için fikir maratonları
2021 yılında, İstanbul Kent Konseyi’nden sivil toplum temsilcilerinin de aralarında olduğu ekip katılımcı bütçenin planlamasını yaparken yurttaş-kamu etkileşiminin maksimum seviyede gerçekleşeceği, aktif yurttaşlığı, şehre dair farkındalığı teşvik ettiği gibi yurttaşların birbirine dair farkındalığını da artıran İstanbul’a özgü bir uygulama modeline ulaşmak hedeflenmişti.
İBB, ilkinin üzerinden henüz bir yıl geçmemişken Bütçem İstanbul adı ile ikinci katılımcı uygulama dönemini başlattı. Kısıtlı mekân ve zamanda hayata geçen ilk denemeye karşılık bu yıl 2023 yılı yatırım bütçesine dahil olacak fikir ve projeleri oluşturabilmek için yüz yüze toplantıların sayısı artırıldı.
İstanbul Kent Konseyi organizasyonu ile sosyal hizmetler, kültürel yaşam ve eşsiz miras, imar ve şehircilik, afet-risk yönetimi, çevre ve iklim değişikliği, ulaşım, sağlık ve spor temalı yedi fikir maratonu gerçekleştirildi.
26 Haziran’a dek yeni fikirlere açık
Bu fikir maratonları, tam da hedeflendiği şekilde İBB daire başkanlıkları ve müdürlüklerden gelen temsilciler ile İstanbulluların arasında diyalog ve güven ortamının oluşmasına, ayrıca ortak yaratıma zemin hazırladı. Katılımcılar herhangi bir projenin hayata geçişindeki labirentler ve faaliyetler hakkında doğrudan bilgi alırken İBB temsilcileri İstanbulluların muhatabı olarak ilk elden deneyimlediği sorunları ve çözüme dair yaratıcılıklarını çok daha yakından tanıma fırsatı buldular.
İstanbul’a dair fikirler 26 Haziran’a kadar https://www.butcesenin.istanbul/ sitesi üzerinden değerlendirmeye sunulabilecek. 11-24 Temmuz arasında değerlendirmeden geçirilen fikir ve projeler yine İstanbulluların oyuna sunulacak. Oylama da bu sürecin en az proje sunmak kadar önemli bir aşaması. Ayrılan bütçe miktarını aşmayacak şekilde seçilenler 2023 yatırım programına dahil edilecek. Geçen dönem olduğu gibi bu dönem de, önerisi hayata geçirilecek olan yurttaşlar uygulamada doğal birer danışman ve gözlemci olarak sürecin içinde bulunmaya devam edecek.
Yerel yönetimler demokratik hakların kullanımı için sayısız olanaklar sunuyor. Katılım da bunlardan biri. Nefesimizi tutmuş daha adil zamanları beklediğimiz şu günlerde aktif yurttaşlık bilincini geliştirmek ve kamu sivil işbirliğini hayata geçirebilmek için katılımcı bütçe son derece verimli bir alan açıyor.