Ukrayna-Rusya savaşının etkileri pek çok alanda olacak gibi gözüküyor[1]. Mesela bitkisel hayattan uyanan NATO, büyük bir mülteci krizi, bir çok ülkeyi etkileyen yiyecek güvenliği sorunu (Ukrayna ve Rusya en büyük buğday ihracatçıları), Gaz ve enerji sıkıntısı (Rusya büyük bir ihracatçı) ve kripto paralar [2].
Ama etkilenen bir başka alanın “uydu sektörü” olduğu anlaşılıyor. Şimdiye kadar hiçbir büyük askeri çatışmada, uydulara yönelik saldırı olmamıştı. Ukrayna-Rusya savaşında ise, ilk defa uydulara yönelik saldırılar görüyoruz. Savaşın ilk kurbanlarından biri, Rusya’nın “sistem yok eden yazılımlarla” hedef aldığı Viasat’ın KA-SAT ağı oldu[3]. İkincisi ise Starlink uyduları idi [4].
Çünkü ilk defa bu savaşta çatışma bölgelerindeki ticari uydu altyapısı kullanıldı. Maxar ve Planet Technologies’in uydularından alınan görüntüler, Rus birliklerinin hareketinin işgal başlamadan önce bile izlenmesine izin verirken, Ukrayna birlikleri savaşta gelişmiş iletişim için Elon Musk’ın Starlink uydularını kullandı. Başka deyişle bu savaş, ticari uyduları savaşın içine çekti.
Batılı istihbarat teşkilatları, Ukrayna’nın işgalinin ilk gününde Viasat’ın uydu KA-SAT ağına yapılan ve Avrupa’daki binlerce kullanıcının bağlantı kesintilerine neden olan saldırının arkasında Rusya’nın olduğunu doğruladı.
Elon Musk ise, Starlink uydularının siber saldırı altında olduğunu, ancak SpaceX’in altyapısının, tüm hackleme ve karıştırma girişimlerine direndiğini söyledi.
Uydu alanındaki kuralsızlık, uydulara yönelik siber saldırılar için de geçerli. Yani Viasat uydularına saldırıda görüldüğü gibi, bir taraf misilleme korkusu olmadan ticari bir uydu sistemini ölümcül bir şekilde hacklemeye karar verebiliyor. Uzayda siber güvenlik ancak Ukrayna-Rusya savaşı ile birlikte konuşulmaya başlandı.
Uydular, gömülü sistemlere sahip ve uzayda faaliyet gösteren bir çeşit bilgisayarlardır. Yazılım tanımlı radyo (SDR) sistemlerinin fiyatı son on yılda önemli ölçüde düştü ve meraklıların eski uyduların ana iletişim kanalları olan radyo dalgaları aracılığıyla iletişim kurmak için pahalı donanımlar yerine bilgisayarları kullanmalarına izin verdi. Bu da siber saldırıların önünü açtı.
Bu arada Rusların siber saldırı düzenlediği tek uydu sistemi Viasat değil. StarLink daha büyük bir hedef halinde. Ukrayna’da Starlink uydularının kullanılması, Rusya’nın SpaceX’i potansiyel bir hedef olarak belirlemesine neden oldu. Ruslar bunu açıkça dile de getirdiler. Elon Musk’ın sorumlu tutulacağını da söylediler.
Musk, SpaceX’in siber saldırı altında olduğunu açıkladı. Ancak Starlink’in çok daha hızlı hareket etme kabiliyeti olduğu kaydediliyor. Space-X, StarLink gibi ürünlerini modern DevSecOps araçları kullanılarak geliştirdi. Çeviklik ve güvenlik açısından oyunun kurallarını değiştiriyor, bu nedenle eski sistemde aylar alacak hareketleri bir tıklamayla yapabiliyorlar.
Starlink altyapısı, Tesla araçlarına benzer şekilde günde birkaç kez güncellenebilir ve bu da yama uygulanmamış güvenlik açıkları tehdidini en aza indiriyor. Bu nedenle de Starlink’in çökmesini engelliyor. Örneğin; Rusya’dan gelen bir saldırıdan sonra dört saat içinde yazılımları güncelleyerek paraziti etkili bir şekilde durdurabildiler.
Viasat hacklenirken, Starlink neden hacklenemiyor sorusunun bir cevabı da şu; Viasat saldırısı uydulara müdahele şeklinde değil, yerdeki sistemlere odaklandı.
Ancak StarLink açısından önemli bir tehdit şu; Ukrayna’ya 10.000 Starlink terminali gönderildi. Aktif bir savaş devam ederken, bunlar kaçınılmaz olarak Rusya’nın eline geçebilir. Bu da Rusların tersine mühendislik ile sistemi hacklemesinin yolunu açabilir.
Ruslar Starlink’i hacklemeyi başarsa da başaramasa da, uzay iletişiminin güvenlik mimarisi, ticari uzay şirketlerinin büyümesiyle değişecek. Ticari uydular silahlı sistemler değildir. Ancak Starlink bir özel şirket olsa da, Amerikan hükümeti ile işbirliği içinde olması çok olası. 30-40 bin uyduluk bir uydu şebekesinin kurulması için Amerikan hükümetinin de bir faydası olmalı. Yani Starlink içinde ABD’nin devlet amaçlarına uygun işlemler de yapılıyor olmalı.
İşte o zaman soru şu; SpaceX’in Starlink ile Ukrayna’ya bazı kaynaklar sağlaması durumunda, Rusya Starlink uydularını hedef alabilir mi? Alırsa, bu bir savaş nedeni olabilir mi?
Ancak uydulara yapılacak müdahele, eğer bir siber saldırı tarzındaysa, buradaki en önemli sorun, saldırıyı yapanın kim olduğunu tespittir. Günümüzde, hackerların önceki saldırılarında bıraktıkları izler ya da yazılımlarının yapısı ile tahminde bulunuluyor. Ama doğrudan Rusya yerine, Rusya’ya yakın bir başka ülkeden saldırı gerçekleşirse, o zaman nasıl tanımlama yapılır?
Starlink dışında, ordu tarafından işletilen ve askeri bir amaca hizmet eden uydular da var. Bundan sonraki savaşlarda acaba askeri ya da askeri olmayan uydulara saldırılabilir mi?
Uydular modern bir düşman ortamı düşünülerek tasarlanmıyorlar. Zaten uzun yıllar boyunca uzaya ağırlıklı olarak Rusya ve ABD uydu gönderiyordu. Daha sonra pekçok ülke özellikle iletişim (TV vs) amacıyla ticari uydu göndermeye başladı. Ama henüz bu alana uygulanabilecek uluslararası hukuki bir düzenleme yok.
Sadece Amerikalıların kural koymaya çalıştıkları görülüyor[5]. Bu bir anlamda uzayda hegomonya kurmak olarak da yorumlanıyor. Önceleri “uzay madenciliği” konusu gündemdeydi ama Ukrayna-Rusya savaşı ile uyduların güvenliği söz konusu olmaya başladı.
Gerçi geçen kış Çin’in fırlattığı bir uydu da Amerikalılar tarafında “bu bir uydu kırma makinası” şeklinde yorumlara yol açtı. Çünkü fırlatılan uydunun kolu var ve Amerikalılar bu kol yardımıyla, diğer uyduları yörüngelerinden fiziki olarak fırlatıp, atacağı iddiasındalar. Çinliler ise bu uydunun uzay enkazı toplamak için gönderildiğini söylediler[6].
Son olarak, nasıl bir ortamdan bahsediyoruz? Bunu da özetleyelim; 1 Eylül 2021 itibariyle Dünya çevresindeki yörüngelerde 4.550 uydu var. Bunlar 4 tür yörüngede bulunuyorlar. 3.000’den fazla uydu, iletişim ve uzaktan algılama uydu sistemleri için kullanılan “Alçak Dünya yörüngesinde (LEO)” bulunmaktadır. SpaceX Starlink uydularının yanı sıra Dahili Uzay İstasyonu ve Hubble Uzay Teleskobu bu seviyededir.
Geosenkron yörünge (GSO)/jeostatik yörüngede (GEO), telekomünikasyon ve Dünya gözlemi için kullanılan 565 uydu bulunuyor. GSO ve GEO’daki uydular, Dünya’nın dönüşüne uygun yörünge hızlarına sahiptir; GEO nesneleri ekvatorun yörüngesinde döner ve bu onlara sabit bir konumdaymış gibi bir görünüm verir.
Orta Dünya yörüngesi (MEO) 139 uydu içerir ve GPS gibi navigasyon sistemleri için kullanılır. Yüksek eliptik yörünge (HEO), iletişim, uydu radyosu, uzaktan algılama ve diğer uygulamalar için kullanılan 56 uyduya sahiptir.
Dünya yörüngesindeki uydular birçok amaca hizmet eder. Dünya uydularının yarısından fazlası, televizyon, telefon, radyo, İnternet ve askeri uygulamalar dahil olmak üzere iletişim içindir. Bu iletişim uydularının çoğu coğrafi yörüngede bulunabilir. Gökyüzündeki binlerce uydunun diğer kullanımları arasında Dünya ve uzay gözlemi, Dünya ve uzay bilimi, teknoloji geliştirme ve gösteriler ile navigasyon ve küresel konumlandırma yer alır.
[1] The ripple effects of Russia’s war in Ukraine are changing the world
[2] Rusya-Ukrayna Savaşı, Kripto Para, Telegram ve TikTok’u Öne Çıkardı
[3] Savaşın Siber Yönü; Ukrayna İnternet Servislerine Saldırı Sürüyor
[5] Beyaz Saray, Uzay Sistemleri için bir Siber Güvenlik Kural Kitabı Yayınladı
[6] Shijian-21: Uydu Kırıcı mı Yoksa Uzay Enkazı Temizleyici mi?
Kaynak: https://turk-internet.com/ukrayna-rusya-savasi-ticari-uydulari-savasin-icine-cekiyor/
ABD’nin seçeceği 47’inci Başkan, Türkiye’nin 12 Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın çalışacağı 5’inci Başkan olacak. AK Parti…
İçişleri Bakanlığı 4 Kasım sabahı Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’ü, Batman Belediye başkanı Gülistan…
Karl Marx’ın meşhur sözüdür: tarihte olaylar ilkinde trajedi, ikincisinde komedi olarak tekrarlanır. CHP’li İstanbul Büyükşehir…
ABD’nin Orta Doğu’dan da sorumlu Merkezi Komutanlığı (CENTCOM) 1 Kasım’da gönderileceği duyurulan ilk B-52 stratejik…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanmasını protesto etmek için düzenlenen mitingdeki…
Avrupa Komisyonu'nun üyeliğe aday ülkelerin son bir yıl içindeki gelişmelerini değerlendiren yıllık raporu, 30 Ekim…