Siyaset

Bir fotoğraf, iki yorum: Avrasya çıkışı ve Erdoğan

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Şangay Zirvesinde Avrasya liderleriyle gösteren fotoğraf iki şekilde yorumlanabilir. Birincisi Türkiye’nin önünde açılan bir siyasi fırsat penceresi yorumu, ikincisiyse pek parlak değil. (Foto: Twitter/İletişim Başkanlığı)

Fotoğraf etkileyici. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan konuşuyor, Şangay Zirvesine katılan liderlerin çoğu dinliyor.

Fotoğrafta sadece Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile Hindistan Başbakanı Narendra Modi görünmüyor, belki de sonradan gruba katılacaklar. Ama Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin orada, İran cumhurbaşkanı İbrahim Reisi orada. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Erdoğan’ın yanı başında. Ülkesindeki karışıklıkları Rusya’nın Ukrayna’yı işgale başlamasından hemen önce bastıran Kazak lider Kasım-Cömert Tokayev orada. Belorus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, Putin’in yanı başında. Ev sahibi Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ev sahibi olarak atıştırmalıklarla donanmış sofranın başında ayakta.

Sohbet koyu. Erdoğan anlatıyor, diğerleri dinliyorken çekilmiş fotoğraf.

İçişleri bakanı Süleyman Soylu, “Dünya lideri. Allah nazardan korusun” diye tvit attı.

Dünya liderliği hoş bir temenni. Ancak bu fotoğraf bir karşı-denge fotoğrafı. Şangay İşbirliği Örgütü, kuruluşundan on beş yıl sonra Kuzey Atlantik ve Japonya işbirliği diyebileceğimiz “Batı” ittifakını, eski dünyanın, Asya’nın frenleme girişimi. Türkiye NATO üyeliği üzerinden hem Batı ittifakında hem Avrasya çıkışında yer tutan tek ülke.

Fotoğraf ve ikinci yorumu

Bu fotoğraf aynı zamanda serbest seçimler, bağımsız mahkemeler ve ifade özgürlüğü kavramlarının da karşı-dengesi gibi; karanlık bir tablo o bakımdan.

Şangay İşbirliği Örgütü, dünyanın en büyük bölgesel işbirliği örgütü; dünya nüfusunun yüzde 40’ını ve üretilen gelirin yüzde 30’unu temsil ediyor. Rusya, Çin, Hindistan ve Pakistan nükleer silahlara sahip. Şangay grubunun demokrasi, insan hakları ve temel özgürlükler tablosu ise hiç parlak değil.

Bu fotoğrafta iktidarın seçimle değişme ihtimalinin bulunduğu ülkeler Türkiye, Hindistan ve bir ölçüde Pakistan. Diğer ülkelerde seçimler bir formalite. Mahkemelerin ve ifade özgürlüğünün durumuna gelince…

Dünya Adalet Projesinin Hukukun Üstünlüğü göstergesinde Türkiye 117’inci sırada. Hindistan 79, Çin 98, Rusya 101, İran 119. AK Partililerin Türkiye’yi kıskandığını söylediği İsveç, Norveç, Dabimarka, Finlandiya ve Almanya bu listenin ilk beş sırasında. Almanya, dünyanın ABD, Çin ve Japonya ardından 4’üncü büyük ekonomisi. Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Örgütünün basın ve ifade özgürlüğü göstergesinde 149’uncu sırada; Hindistan 150, Rusya 155, Pakistan 157, Çin 175, İran 178.

Erdoğan istediklerini alacak mı?

Ya da şöyle soralım: Erdoğan istediklerinin ne kadarını alacak?

Türkiye’nin “diyalog ortağı” olduğu Şangay Zirvesine özel davetli olarak katılan Erdoğan için zirvenin en önemli konuşması Putin’le olan. Erdoğan Ukrayna savaşında tahıl anlaşmasını bağladıktan sonra iki ülkeyi barıştıran taraf da olmak istiyor. Diğer yandan savaşın kolay bitmeyeceğini artık Erdoğan da kabul ediyor. Rusya endişe edildiği gibi Ukrayna’ya topyekûn saldırıya geçer ve NATO (tabii ki Türkiye’nin de oyuyla) askeri karşılık kararı alırsa, hava bu sohbet fotoğrafındaki kadar hoş olmayacaktır.

Rusya’dan gelecek paranın Akkuyu nükleer enerji santralinden sonra Japonların “Bu enflasyon ve döviz kuruyla yapamayız” diye bırakıp gittiği Sinop nükleer santral projesinin de sahibi olup olmayacağını sonra anlayacağız.

Hep Süleyman Demirel’in 1970’lerin “70 sente muhtaç ülkenin” başbakanı olduktan sonra 1990’lardaki “Türkiye bir daha asla siyasi şartla para arar hale gelmemelidir” sözü aklıma geliyor bunları yazarken.

Şangay, ABD, NATO, Biden

Bir de Semerkant’tan sonraki Nev York durağı var; BM genel Kurulu. Ve Nev York ya da Vaşington’da ABD Başkanı Joe Biden ile görüşme ihtimali… Bu fotoğraftan sonra, araya nüfuzlu dostlar da girerse görüşmez mi dersiniz? Ben çok önem vermiyorum bu saatten sonra ama belli ki Erdoğan veriyor.
İran dün itibarıyla Şangay’ın tam üyesi oldu. Türkiye’nin de “gözlemci üyeliğe” terfi etmesi söz konusu. Bir NATO üyesinin bu grupta olması aslında Batı açısından bir kayıp değil kazanç sayılmalı; stratejik akılla düşünüldüğünde. Özellikle AB’nin Türkiye’yi sürekli dışlamasından kaybeden Erdoğan iktidarı değil, demokratik ve ekonomik gerilemenin faturasını enflasyon ve hayat pahalılığıyla ödemek zorunda kalan halk.

Oysa ABD ve AB’nin anlamak zorunda olduğu ama hala görmek istemediği gerçek, çok kutuplu dünyada “Ya bendensin ya bana düşman” kavramının artık geçerli olmadığı. Çok kutuplu dünya bu bakımdan en çok Hindistan, Brezilya, Güney Afrika ve evet, Türkiye gibi bölgesel güçler önünde yeni kapılar açıyor. Fotoğraf onu da gösteriyor.

Murat Yetkin

Gazeteci-Yazar

Recent Posts

CHP yeni müfredatı reddetti: “STK müdahalesine alan açıyor”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ve…

7 saat ago

Erdoğan’dan da Özel’den de siyasette yumuşama mesajları

Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Tayyip Erdoğan ile CHP lideri Özgür Özel’den 2 Mayıs’taki görüşmeleri…

8 saat ago

Yalnızca faiz ve vergi artışları ile enflasyon düşer mi?

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 3 Mayıs 2024’te Nisan tüketici enflasyonu değerlerini açıkladı. Aylık enflasyon Merkez…

10 saat ago

Türkiye ticareti keserken İsrail’e karşı dönen uluslararası hava

Türkiye son birkaç gün içinde İsrail’in Gazze’de sayısı altı ayda 35 binden fazla Filistinlinin hayatını…

11 saat ago

Türkiye’nin TikTok macerası nereye gider?

TikTok konusundaki gelişmeleri ve Türkiye’nin bu konudaki pozisyonunu bir gözden geçirelim. Çünkü buradan hareketle Türkiye’nin…

13 saat ago

Erdoğan-Özel görüşmesinden ilk sonuç, diyalogun sürmesi

31 Mart yerel seçim sonuçlarıyla değişen siyasi iklimin şimdiye dek en önemli sonucu Cumhurbaşkanı ve…

1 gün ago