Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 41 maden işçisinin hayatını kaybettiği Amasra Maden Ocağı patlamasının nedenlerinin araştırıldığını, “önlemlere rağmen ocakta nasıl olup da patlama yaşandığının” henüz bilinmediğini söyledi.
Türkiye Taşkömürü Kurumu’na bağlı 4 diğer işletmenin 2019 tarihli Sayıştay raporları ise Armutçuk, Üzülmez, Karadon ve Kozlu maden ocaklarında da tıpkı Amasra’da yaptığı tespitleri tekrarlıyor ve uyarıyor: “iş hastalığı ve patlama riski”.
AK Parti grup toplantısında 19 Ekim’de açıklama yapan Erdoğan, “Kömür ocağımızda tüm önlemlere ve sistemlere rağmen nasıl olup da patlama yaşandığını henüz bilmiyoruz,” dedi.
Erdoğan, “Kurumlarımız ve uzmanlarımız çalışmalarını tamamladıktan sonra bunu öğrenebileceğiz. Patlamayla ilgili kesin rapor çıkana kadar söylenen her şey spekülasyondan ibaret kalacaktır,” ifadelerini kullandı.
Geçtiğimiz yıl bu madende 77 milyon lira iş güvenliği yatırımı yapıldığını, her 37 işçiye bir iş güvenliği uzmanı düştüğünü belirten Erdoğan, “Amasra kömür ocağımız son sistem teknolojilere ve güvenlik sistemlerine sahip bir işletme olarak öne çıkmaktadır,” dedi.
Erdoğan, gaz izleme sensörlerinin 24 saat çalıştığını, Amasra’da en son kaydedilen oranın yüzde 1,5 oranında olduğunu, patlamaya sebep olacak yüzde 5 oranının çok altında olduğunu belirtti.
Erdoğan, “Biz aynı zamanda kadere inanan insanlarız. Özellikle kaza ve kadere inanan insanlarız. Elbette tespit edilirse suçlunun yakasına yapışacağız,” ifadelerini kullandı.
Amasra Maden Ocağında meydana gelen patlama, 2019 tarihli Sayıştay raporunu gündeme getirmişti. Özellikle kömür tozu miktarlarının artışı ve işçi sayısının azlığının iş güvenliği sorunu yarattığı raporda belirtilmiş, “patlama riski” uyarısı yapılmıştı. Filiz Pehlivan’ın YetkinReport’taki yazısı da Sayıştay raporunun ayrıntılarını ortaya sermiş, “havalandırma eksikliğinin” teknik olanaklarla çözülebileceğinin altını çizmişti.
Amasra Sayıştay’ın risk uyarısı verdiği tek işletme değil. Türkiye Taşkömürü Kurumuna bağlı dört işletme, Armutçuk, Üzülmez, Karadon ve Kozlu TİM için de Sayıştay aynı uyarılarda bulunmuş.
2019 yılında bu işletmelerde yapılan denetimler de aynı sorunların altını çiziyor: işçi sayısının azaltılması, kömür tozu miktarındaki yükseklik, havalandırmanın yetersizliği. Bu soruna, altı çizilmeyen bir sorun daha eklenmiş, Armutçuk işletmesi, işçilerin sigortalarını eksik yatırdığı için bir de idari para cezasına çarptırılmış.
Geri kalan dört işletmenin Sayıştay raporları neredeyse aynı. Öncelikle altı çizilen nokta, yıllar içinde emeklilik ve maliyet sebepleriyle işçi sayısındaki azalma.
Örneğin Zonguldak’taki Üzülmez ocağında 2014 yılında 3,200 işçi bulunurken 2019 yılında fiili işçi sayısı 1,441’e düşmüş. Buna rağmen 2019 yılında bir önceki yıla göre yüzde 11 oranında daha fazla üretim yapılmış. Benzer işçi sayısı azalması ve üretim baskısı Armutçuk, Karadon ve Kozlu için de geçerli.
Sayıştay, giderek azalan işçi sayısının “iş güvenliğini tehdit edecek boyutlara geldiğini belirtiyor, ve tüm bu üretim baskısına rağmen üretimin hedeflerin çok altında kaldığının altını çiziyor.
Tıpkı Amasra’daki gibi Üzülmez, Armutçuk, Karadon ve Kozlu’da da “solunabilir ve patlayabilir tozla mücadele kapsamında alınan önlemlerde aksama” saptanmış.
Üzülmez raporunda Sayıştay şu ifadeleri kullanıyor:
“Yeraltında kömür kazısı ve nakli sırasında oluşan kömür tozları havalandırma ile bütün ocağa yayılmakta, tane boyutu çok küçük olan tozların sürekli ortamda dolaşmaları hem infilak riskini arttırmakta hem de solunabilir toz konsantrasyonun artması çalışanların sağlığını olumsuz etkilemektedir.”
Kömür tozunun işçi sağlığını olumsuz etkilediği, müesseselerde çıkan pnömokonyoz hastalık sayısına bakılarak görülebilir.
Armutçuk raporunda Sayıştay “infilak” riskinin yanında hastalık için de uyarıda bulunuyor:
“Müessese ocaklarında meslek hastalıklarının önlenmesi ve iş güvenliği açısından solunabilir ve patlayabilir tozla mücadele kapsamında gerekli ve yeterli önlemlerin alınmasında zaman zaman aksamalar olması, risklerin artmasına, Müessesede işgücü ve üretim kayıplarının yanında işçilerin tozdan kaynaklanan hastalıklara (pnömokonyoz) yakalanmasına yol açmaktadır.”
Patlama riskinin yanı sıra 2019 itibariyle müessesede meslek hastalığı, pnömokonyoz tanısı konulmuş 36 işçi bulunuyor. 29 işçinin de henüz tanısı konulmamış. Armutçuk’ta 22 işçi pnömokonyoz hastası olmuş, 48 işçi de bu şüpheyle takip görmüş. Kozlu’da 30 işçiye tanı koyulmuş, 69 işçinin de henüz tanı konulmamasına rağmen şüpheli durumda olduğu tespit edilmiş. Karadon’da ise 49 işçi bu hastalığa yakalanmış, 93 işçi ise hastalık şüphesiyle yaşıyor.
Armutçuk işletmesinde 2016 yılından bu yana 5 milyon tl meslek hastalığı tazminatı ödenmiş. Kozlu’da ise 2015 yılından bu yana işçilere yaklaşık 8 milyon tl ödenmiş.
Diğer sayıştay raporları neredeyse aynı sorunların altını çiziyor. Bu da, sorunun münferit bir hadiseden ziyade yapısal bir soruna işaret ettiğini gösteriyor olmalı. Yapı ise işçilerin üstünde inşa ediliyor: özellikle termik santral için üretimi arttırılmaya çalışılan kömürlerin çıkarılması için her an patlamaya hazır madenlerde iş hastalıkları ve ölüm riskiyle ve artan iş yükü ile çalışan madencilerin.
Gerçekten “nasıl olup da patlama yaşandı” bilmiyor muyuz?
ABD’nin seçeceği 47’inci Başkan, Türkiye’nin 12 Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın çalışacağı 5’inci Başkan olacak. AK Parti…
İçişleri Bakanlığı 4 Kasım sabahı Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’ü, Batman Belediye başkanı Gülistan…
Karl Marx’ın meşhur sözüdür: tarihte olaylar ilkinde trajedi, ikincisinde komedi olarak tekrarlanır. CHP’li İstanbul Büyükşehir…
ABD’nin Orta Doğu’dan da sorumlu Merkezi Komutanlığı (CENTCOM) 1 Kasım’da gönderileceği duyurulan ilk B-52 stratejik…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanmasını protesto etmek için düzenlenen mitingdeki…
Avrupa Komisyonu'nun üyeliğe aday ülkelerin son bir yıl içindeki gelişmelerini değerlendiren yıllık raporu, 30 Ekim…