Hayat

Hem dekan, hem bölüm başkanı ama üniversitenin hocası değil

“Evet, Boğaziçi Üniversitesinde hoca olmayan birisi, Yıldırım Beyazıt Üniversitesinden, dekan olarak üniversiteye atanıyor. Dekan olarak, Senato ve Üniversite Yönetim Kurulu üyesi oluyor; istenen kararların altına imza atıyor. Fakültenin iki bölümüne de kendisini bölüm başkanı olarak atıyor.” Aynı kişi sonra üniversitenin hocası olmak için başvuru yapıyor. Nasıl mı?

Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi bölümünün tüm öğretim üyeleri, bugün şu açıklamayı yayınladılar:

“Şubat 2022’de Yıldırım Beyazıt Üniversitesinden Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Dekanlığına görevlendirmesi yapılan Prof. Dr. Murat Önder’in 16 Kasım 2022 tarihinde kendisini Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölüm Başkan vekili olarak atadığını öğrenmiş bulunuyoruz.

Hatırlanacağı üzere, Bölüm Başkanımız Prof. Dr. Ünal Zenginobuz 22 Ağustos 2022 tarihinde mesnetsiz gerekçelerle görevden uzaklaştırılmıştır. Takip eden süreçte, kendisinin yerine bölüm başkanlığı görevini bölüm başkan yardımcımız vekaleten sürdürmüştür. Ancak yapılan bu son atamayla birlikte bölüm başkan yardımcılarımız da gerekçesiz bir şekilde görevden alınmıştır.

Ekonomi Bölümü öğretim üyeleri olarak aşağıdaki noktaların altını çizmek isteriz.

– Ekonomi Bölümünde, bölüm başkanlığı, rektör yardımcılığı, üniversite yönetim kurulu ve senato üyeliği dahil olmak üzere üst düzey idari görevleri başarı ile yerine getirmiş ve gerekli tecrübeye sahip çok sayıda öğretim üyesi bulunmaktadır. Dolayısıyla bölüm ve bilim dalı dışından yapılan bir atamanın makul bir gerekçesi yoktur.

– Prof. Dr. Önder geçtiğimiz Ekim ayında yine kendisini İşletme Bölüm Başkanı olarak atamıştır. Dolayısıyla Üniversiteye sadece on ay önce atanan tek bir kişi Boğaziçi Üniversitesi İİBF’nin hem dekanlık görevini hem de fakültedeki üç bölümden ikisinin başkanlığını üzerine almıştır.

Boğaziçi Üniversitesi bir kamu kurumu olarak ülkemiz yüksek öğretim ve araştırma hayatında önemli yere sahiptir. Bu kamu kurumunda yaratılacak hasarlar, ülkemizin geleceğini olumsuz etkiler. Yukarıdaki bilgiler ışığında değerlendirildiğinde, Prof. Dr. Önder’in kendisini Ekonomi Bölümü başkanlığına ataması akademik prensiplere, demokratik yönetişim ilkelerine ve temel etik değerlere aykırıdır. Bu atamayı idari yetkiyi kötüye kullanma ve kamu zararı oluşturma olarak görüyor ve kınıyoruz.

Ekonomi Bölümü öğretim üyeleri olarak Boğaziçi Üniversitesini korumaya devam edeceğimizi ve Üniversitemizin akademik ve hukuki haklarını sonuna kadar savunacağımızı kamuoyu ile paylaşırız.”

Hem Dekan, hem iki bölümün başkanı ama üniversitenin hocası değil

Evet, Boğaziçi Üniversitesinde hoca olmayan birisi, Yıldırım Beyazıt Üniversitesinden, dekan olarak üniversiteye atanıyor. Dekan olarak, Senato ve Üniversite Yönetim Kurulu üyesi oluyor; istenen kararların altına imza atıyor. Fakültenin iki bölümüne de kendisini bölüm başkanı olarak atıyor. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde aslında üç bölüm var: Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler, İşletme ve Ekonomi. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi öğretim üyesi, aslında kendi üniversitesinde Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi profesörü. Kendisini İşletme ve Ekonomi bölümlerine bölüm başkanı olarak atarken, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümüne atamıyor. Neden? Çünkü bu bölüme öğretim üyesi olarak girmek istiyor.

Kendini tarif eden adrese teslim ilan

Hemen kendini tarif eden bir ilan veriyor: “Lisans, yüksek lisans ve doktora derecesini Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi veya Kamu Yönetimi dalında almış olmak, öğretim dili İngilizce olan yükseköğretim kurumlarında en az bir yıl ders verme tecrübesi olmak. Karşılaştırmalı kamu yönetimi, sivil toplum, stratejik yönetim, sivil toplum kuruluşları ve yönetişim üzerine uzmanlaşmak ve bu konuda yayınları olmak”.

Bölümün adı Siyaset Bilimi; ama ilanda Kamu Yönetimi veya Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi diploması deniyor; acaba niye? Bu ilan, kendisini tam olarak tarif ediyor; Siyaset Bilimi bölümünden mezun ve bu bölümlerde lisansüstü çalışma yapmış kişileri de dışarıda bırakıyor. Zaten uzmanlaşma alanları ve yayınları, ilandaki ile birebir çakışıyor.

İlan çıktı; üniversitenin Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler öğretim üyeleri yürütmeyi durdurma isteği ile mahkeme açtılar; ama atı alan Üsküdar’ı geçiyor: Dekanımız kendi yazdığı ilana bir güzel başvuruyor; bu arada bu rezaleti duyuran habere de mahkemeden hızlıca kaldırma kararı çıkartıyor. Artık iki adım kalmış: Jüri belirlemek ve jürinin rapor yazması. Sonrası otomatik. Jüri nasıl saptanacak? Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı, kanuna göre jürinin doğal üyesi. Bölüm başkanı olarak kendine rapor yazsa ne iyi olur; ancak birileri tamam da bu kadarı da olmaz diyebilirler. Onun için şimdilik İşletme ve Ekonomi bölümü başkanlıklarıyla yetinmek lazım. Bekleyelim biraz. Bölüm başkanı dışında jüride iki kişi daha var ve nasıl olsa jüriyi dekan belirliyor. O da mı olmaz; o zaman Üniversite Yönetim Kurulu belirlesin, nasıl olsa hepsi bizden.

Diğer üniversitelerde de böyle oldu

Deniyor ki: Her yerde böyle oldu. Direnen birkaç kişi üniversiteden atıldı; diğerleri de mecburen görmezden geldi, ya da emekli oldu. İtiraz eden o birkaç kişiye çok saygı duyuyoruz ve biz de sonuna kadar direniyoruz: yukarıdaki bildiriyi imzalayan Ekonomi Bölümü öğretim üyeleri, usulsüz ilan ve atamalara dava açan öğretim üyeleri, hepimiz. Bunu ülkemizin gençliğinin kaliteli eğitim alması, biliminin ilerlemesi, akademisinin tamamen yok olmaması için, bir vatandaşlık görevi olarak yapıyoruz.

Hakkımızda soruşturmalar açmaları, yalan haberler uydurmaları, trolleri üstümüze salmaları fikrimizi değiştirmez. Haklı olduğumuzu troller bile biliyor: “Siz de böyle işe girmediniz mi? Şimdi bizim zamanımız” diyorlar. Hayır, biz bu şekilde işe girmedik. Biz okuduğumuz iyi okulların iyi öğrencileri olarak, sınavlarda derece yaparak, çok çalışarak kendimizi uluslararası bilimsel camiaya kabul ettirdik; işe böyle girdik. Haklılığımız buradan geliyor.

Lale Akarun

Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği, Prof. Dr.

Recent Posts

Erdoğan’dan İmamoğlu ve Özel’e 1’er milyonluk tazminat davası

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanmasını protesto etmek için düzenlenen mitingdeki…

8 saat ago

Avrupa Komisyonu Türkiye raporu: “Toprağı bol olsun”

Avrupa Komisyonu'nun üyeliğe aday ülkelerin son bir yıl içindeki gelişmelerini değerlendiren yıllık raporu, 30 Ekim…

9 saat ago

Kıbrıs Rum lideri Beyaz Saray’da: Yeni strateji Türkiye’yi zorluyor

Kıbrıs Rum Yönetimi Cumhurbaşkanı Nikos Christodoulides’in Beyaz Saray’da ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı görüşme,…

1 gün ago

İktidarın dayattığı gündem 2025 bütçe görüşmelerini perdeliyor

TBMM'de 2025 yılı bütçe kanun teklifi görüşmeleri başladı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Plan ve…

1 gün ago

Esenyurt ters tepti: CHP sertleşti, erken seçim dedi

CHP’nin kitlelere sert muhalefet sözü vermesi için başına saksı düşmesi gerekiyormuş demek ki; o saksı…

1 gün ago

Sandıkta kaybettiysen yargıyla gasp et: hedef hem İmamoğlu hem Yavaş

Kayyum virüsü İstanbul’a da sıçradı. AK Partili ya da MHP’li olmayan bütün belediyeleri tehdit altına…

2 gün ago