28 Aralık tarihli Resmi Gazete’de Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ait “kamu taşınmazı tahsis duyurusu” yayımlandı. 2635 sayılı Turizm Teşvik Kanunu ile 26235 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürülüğe giren Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak, Bakanlık, üzerlerinde turizm amaçlı yatırım yapmak üzere yerli ve yabancı girişimcilere tahsis edilecek olan 25 hazine arsasını ilan etti.
Başvuran “Girişimciler” mali yeterliliklerini ispat ederek, bu arsalar üzerinde 4 veya 5 yıldızlı oteller ile günübirlik tesis inşa edebilecekler. Birden fazla başvuru yapılacak taşınmazlar için, Bakanlıkça belirlenecek usul ve esaslara göre sosyal ve teknik altyapıya katılım amaçlı müzakere yapılacak. Tek başvurunun yapıldığı taşınmazlar için ise girişimciden, yatırımın özelliğine göre Müzakere Komisyonu tarafından belirlenecek tutarda sosyal ve teknik altyapıya katılım payı istenebilecek.
Başvurular 31 Ocak 2023’e kadar tamamlanacak ve açık ihale yöntemi uygulanacak.
15 günde tüm izin ve ruhsatlar alınıyor
İlgili kanun ve yönetmeliklere göre, günübirlik tesis ve kür merkezi ile kamping ve konaklama amaçlı mesire yeri yapılmak amacıyla yapılacak tahsislerde tahsis süresi 20 yılı geçemiyor ve bu tahsisler kiralama şeklinde yapılıyor.
Oteller için ise, tahsis edilen taşınmazlar üzerinde 49 yıla kadar süreli (normal) irtifak hakkı tesis ediliyor.
Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgelerinde; Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı verilen yatırımlar hakkında, yatırımın gerçekleşmesi için alınması gereken tüm izin, onay ve ruhsatlar, ilgili kurumlarca başkaca hiçbir işleme gerek kalmaksızın on beş gün içinde veriliyor.
İrtifak hakkı dahil diğer bütün işlemler ise en geç üç ay içerisinde tamamlanıyor. Yatırımın tamamlanıp tesisin işletmeye geçebilmesi için alınması gereken izin ve ruhsatlar da ilgili kurumlarca on beş gün içinde veriliyor.
Turizm mi, doğa yıkımı mı?
Elbette turizm sektörü, ülke ekonomimiz açısından çok önemli ve katma değeri çok yüksek bacasız sanayilerimizden.
Böylesi zor koşullardan geçerken ülke ekonomisine yapılacak her yatırım da elbette çok kıymetli.
Ancak bu tür ilanlar gördüğümüzde, ormanlarımıza zarar verebilecek, halkın denize ve doğaya ulaşımının kısıtlanabileceği yatırımlar söz konusu olabileceği için her birimiz çok daha duyarlıyız.
Çünkü mevcut hükümetin karnesi kırıklarla dolu ve konuya dair kanun ve yönetmelikler son yıllarda bir çok kez değiştirilmiş durumda.
Deniz kenarında, orman içinde inşa edilecek, hangi girişimcilere tahsis edileceğini dikkatle takip edeceğimiz arsalardan bazılarını paylaşmak istedim.
Dilerim 2023 yılı, sahip olduğumuz benzersiz güzellikteki doğamıza, her birimizin aynı duyarlılıkla sahip çıktığı bir yıl olur.