Türk Tabipleri Birliği (TBB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, ‘Örgüt propagandası’ yaptığı iddiasıyla tutuklu yargılandığı davada 2 yıl 8 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Fincancı’nın tahliyesine karar verildi.
TTB Başkanı Prof. Dr. Fincancı’nın, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) sınır ötesindeki operasyonlarda kimyasal gaz kullanıldığı iddialarıyla ilgili yaptığı açıklama nedeniyle, “basın yoluyla terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davanın üçüncü duruşması görüldü.
Fincancı 20 Ekim’de katıldığı bir televizyon programında TSK’nın PKK’ya yönelik operasyonlarında kimyasal silah kullanıldığı iddiasıyla ilgili soruya “uluslararası heyetler tarafından incelenmeli” yanıtını vermiş, bazı medya organlarında yayımlanan görüntülerin “sinir sistemini etkileyen bir duruma işaret ettiğini” belirtmişti. Eleştirilerin ardından TTB Başkanı hakkında “terör propagandası yapmak” suçlamasıyla soruşturma açılmıştı. Fincancı 26 Ekim’de Ankara’daki evinden alınarak çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı.
Savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme, Fincancı’ya “silahlı örgütü propagandasından” 2 yıl 8 ay 15 gün hapis cezası verilmesine ve tahliyesine karar verdi.
Fincancı: Hedefteyiz
Duruşmada savunmasını sunan Fincancı, davada asıl hedefin TTB olduğunu, yargılamanın siyasi nitelikte olduğunu söyledi.
Fincancı, “Sağlıkta şiddete karşı durduğumuz, geleceğimizi çalan şehir hastanelerini istemediğimiz, pandemi sırasında iktidarın tablosunun gerçek yüzünü gösterdiğimiz, beş dakikada sağlık olmaz dediğimiz, doğaya, ağaca, yeşile her türlü canlıya sahip çıktığımız için hedefteyiz. Üniversitelerde özerkliği savunduğumuz, demokrasinin olmadığı bir ülkede sağlığın da olmadığını söylediğimiz, beyaz reformun aslında sağlıkta dönüşüm projesinin devamı olduğunu söylediğimiz için hedefteyiz,” dedi.
Fincancı savunmasında, “Aslında bu saldırının tabii ki bana dönük yanı var. Tabii ki ifade özgürlüğüne, bilimsel özgürlüğe dönük yanı var. Toplumu susturmaya yönelip korku yaratmak konusunda irade koydukları muhakkak. Yani adliyenin önü bile bize bunu gösteriyor ki zaten ben röportaj verdikten sonra bir daha kimsenin ağzına hani kimyasal silah sözcülüğünü alamaması ve siyasi bu korku ikliminin yaratıldığını gösteriyor. Ama korkunun ecele faydası yok malum. Türk Tabipleri Birliğinin kapatılmasına dair davanamenin hazırlandı. Yargılamadaki asıl hedef Türk Tabipleri Birliği,” ifadelerini iletti.
“Kimyasal Silah” iddiası
18 Ekim tarihinde yasadışı PKK’ya yakın olduğu belirtilen medya organlarında yayınlanan bazı haberlerde TSK’nın Irak’ın kuzeyinde örgüte yönelik yürüttüğü operasyonlarda kimyasal silah kullandığı iddia edildi. Bu iddiayla ilgili görüntüler paylaşıldı.
HDP iddialar ile ilgili Milli Savunma Bakanı (MSB) Hulusi Akar’ın cevaplaması istemiyle soru önergesi verirken, tutuklu eski eş başkanı Selahattin Demirtaş, 19 Ekim’de sosyal medya paylaşımında “bu görüntülere TBMM ve muhalefet sessiz kalamaz” dedi ve iddiaların uluslararası bir heyet tarafından incelenmesi gerektiğini belirtti.
MSB, iddialar ile ilgili 20 Ekim’de yaptığı açıklamada TSK envanterinde bu tür bir mühimmat bulunmadığını, TSK “tarafından uluslararası hukuk ve anlaşmalarca yasaklanmış mühimmat kullanılmadığını” belirtti.
20 Ekim’de katıldığı bir televizyon programında görüşü sorulan TTB Başkanı Fincancı, bu tür iddiaların, BM Minesota Protokolü ilkeleri gereği bağımsız bir heyet tarafından incelenmesi gerektiğini belirtti.
Fincancı, “Görüntüleri daha önce de bir hekim olarak incelemiştim ve belli ki sinir sistemini doğrudan tutan toksik gazlardan, zehirli gazlardan, kimyasal gazlardan biri kullanılmış durumda” dedi.
Bu mülakatın ardından Fincancı hakkında soruşturma açılırken Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli TTB Başkanı’nı ve TTB’yi sert sözlerle eleştirdi. Fincancı eleştirilerin ardından tutukklandı.