Ekonomi

Enflasyonda baz etkisi de kalmadı, mücadele başarısız

TÜİK’in açıkladığı Tüketici Fiyat Endeksine göre Ocak ayında tüketici fiyatları yüzde 6,65 oranında arttı. Enflasyonda yıllık artış ise yüzde 57,68 oldu. 

TÜİK, Ocak ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Buna göre Ocak ayında tüketici fiyatları bir ay öncesine kıyasla yüzde 6,65 oranında arttı. Yok, hayır bir yanlışlık yok; bir aylık enflasyon bu. Hani şu gelişmiş ülkelerin hop oturup hop kalktıkları yüzde 8 dolaylarındaki on iki aylık enflasyon değil, sadece bir aylık enflasyon.

Diyeceksiniz ki, “canım biz neler gördük, çok değil, daha geçen yılın Ocak ayında enflasyon yüzde 11,1 olmamış mıydı?” Evet, doğru; 11,1, 6,65’e kıyasla çok yüksek. Ama bir dakika; Eylül 2021’de dolar kuru 8,3 iken Aralık 2021’de 17,5’e çıkmamış mıydı? Hani enflasyon hedefi yüzde 5 ama cari enflasyon yüzde 20 iken, TCMB’nin peşi sıra politika faizini indirmesinden sonra kur sıçramamış mıydı?

Döviz kurunda sürdürülemez sakinlik

Birkaç ayda döviz kurunu öyle sıçratırsanız, elbette kaçınılmaz olarak aylık enflasyon da sıçrar. Hem de göğe. Oysa aylardır döviz kuru sakin. Arka kapı döviz satışlarının, bir kısmı eskiden beri ‘dost’ olan bir kısmı da yenilerde ‘dostluk’ mertebesine yükselen ülkelerden bulunan dövizin ve şirketler ile bankalara yapılan tam saha baskının yüzü suyu hürmetine sürdürülemez biçimde sakin kalan döviz kurundan söz ediyorum. Farklı bir ifadeyle, sürdürülemez sakinlikten dem vuruyorum.

Sürdürülemez de olsa sonuçta şimdiye kadar sürdürüldü. Buna karşın, enflasyon neden sakin değil? Üstelik sakin olan sadece döviz kuru değil; enerji fiyatları da öyle. Oysa bırakın sakinliği, açıklanan Ocak ayı enflasyonu çok yüksek. Grafikte 1965-2023 döneminde gerçekleşen aylık Ocak enflasyonları yer alıyor. Kırmızı yatay çizgi, Ocak 2023 değerini temsil ediyor. Az önce nedenini tartıştığım Ocak 2022’deki yüksekliği bir tarafa bırakırsanız, geride bıraktığımız ayda gerçekleşen enflasyondan yüksek sadece dört enflasyon var. Hepsi de o istikrarsızlıklarla boğuşulan ve sık sık krizler yaşanan 1990lardan.

Enflasyonda baz etkisi

Enflasyon ciddiye alınmazsa olacağı budur. Evet, yıllık enflasyon Kasım 2022’de ulaştığı zirve değere kıyasla yaklaşık 27 puan daha düşük: Yüzde 57,8. Ama insaf; iki nedenle. Birincisi, 57,8 dünya ölçeğinde çok yüksek bir enflasyon değeri. İkincisi, bu düşüş büyük ölçüde Aralık 2021 ve Ocak 2022’de gerçekleşen o ‘çılgın kere çılgın’ aylık enflasyonların etkilerinin artık yıllık enflasyon hesabını düşürecek yönde çalışmalarından, yani ‘baz’ etkisinden.

Sıkıcı bir not: ‘Baz’, yabancı kökenli bir sözcük. Yıllık enflasyonu hesaplarken bu ayın tüketici fiyat endeksini bir yıl öncesinin tüketici fiyat endeksine bölüyorsunuz. Bu ay fiyatlar, bir ay öncesine kıyasla ‘çılgın’ bir şekilde artmış olsa da (pay), bir önceki yıl ‘çılgın kere çılgın’ arttığı için (payda), doğal sonuç bu ayın yıllık enflasyonunda düşüş oluyor. Oysa Kasım’da zirveye ulaşan yıllık enflasyonun hesaplandığı paydada ‘çılgın kere çılgın’ enflasyon yoktu; baz (payda) o kadar yüksek değildi.

Geniş halk kesimi yoksullaşıyor

Enflasyon elbette önce işsizi, emekliyi, asgari ücretliyi, asgari ücrete yakın gelir elde edenleri, kısacası geniş bir halk kesimini yoksullaştırıyor. Ocak ayında asgari ücret artırılmıştı. Bayağı yüksek bir artış yapıldığı ifade edilmişti. İkinci grafikte İstanbul Ticaret Odasının (İTO) yayınladığı enflasyondan arındırılmış asgari ücretin (reel asgari ücret) Ocak 2022-Ocak 2023 döneminde gerçekleşen değerleri ile bundan sonra aylık İTO endeksinin yüzde 4-4,5 aralığında gerçekleşmesi durumunda Şubat 2023 – Haziran 2023 arasında alacağı olası değerler gösteriliyor.

Asgari ücretin Ocak 2022’deki reel değeri 100 iken (ayda 100 sepet mala karşı geliyorken), Ocak 2023’te –yapılan artış sonucunda- bu değer 110,9’a çıktı. Ama muhtemelen Mart ayı ile birlikte tekrar 100’e düşecek. Seçimden sonra ise asgari ücret kazanan bir kişi bu enflasyonda Ocak 2022’ye kıyasla daha kötü durumda olacak.

Bu anlamda enflasyon, dar gelirlinin cebinden ‘aşırmak’ anlamına geliyor. Bakalım ne zaman ciddiye alınmaya başlanacak enflasyon belası?

Fatih Özatay

Prof. Dr. TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi

Recent Posts

“Hun be xer hatîn” Türkiye ve Suriye’de Kürt işleri paralel gelişiyor

MHP ile DEM Parti düşman çatlatmaya devam ediyor. Kötü anlamda söylemiyorum. Kürt işleri özellikle Suriye’de…

2 saat ago

AB Komisyonu Başkanı 1 milyar yolda dedi, Özel sert çıktı: “Türkiye 200 milyar kaybetti”

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in yeni yönetim döneminde Türkiye'ye ilk ziyareti Suriye'de Esad…

1 gün ago

Trump’ın “Türkiye Suriye’ye çöktü” sözü ve Erdoğan övgülerinin anlamı

Donald Trump’ın “Türkiye Suriye’ye çöktü” ifadesini Türk medyasındaki haberlerin pek çoğunda bulmanız mümkün değil. Trump’ın…

1 gün ago

Asgari ücret, enflasyon ve üretkenlik

Asgari ücret yine gündemimizde. Bu kez temel tartışma konusu asgari ücret ve enflasyon ilişkisi. Asgari…

2 gün ago

İlk Suriye’nin geleceği toplantısından kareler: kim, kiminle, nereye?

Suriye’de gelişmeler baş döndürücü bir hız kazandı. Beşar Esad’ın 7 Aralık akşamı Moskova’ya kaçmasından yalnızca…

3 gün ago

Kılıçdaroğlu ile Suriye’deki son durum ve Suriye siyaseti üzerine

CHP’nin önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendi dönemindeki Suriye politikası nedeniyle yeniden gündemde. Cumhurbaşkanı Tayyip…

3 gün ago