Hayır, anketlerden söz etmeyeceğim; çünkü bazıları kasten abartılı ve gerçek görünenleri perdeliyor. Hayır, AK Partili Bülent Arınç’ın imam-hatipli olmakla övünenlerin yolsuzlukla anılması yüzünden, hayat pahalılığı yüzünden insanların dinden soğuduğunu söylemesinden de söz etmeyeceğim. Evi yıkılıp İstanbul’a sığınmış Malatyalı depremzedenin “AK Partiliydim ama defolsun gitsin. Korkmuyorum, gelsin tutuklasınlar” feryadından da 1970’lerden bu yana MHP’li olduğunu söyleyip şimdi “düşmanımın düşmanı” diye CHP’ye oy vereceğini beyan eden kadın seçmenden de . Ama son günlerde daha siyasi düzlemde, muhalif seçmene ümit verecek bir dizi gelişmeden söz edeceğim.
Yeni seçim yasasının seçime ortak listelerle giren ittifak partilerine avantaj sağladığı ortadayken son haftalara dek Millet İttifakı partilerinin bu konuda adım atma hazırlığı olmadığı görülüyordu. Bu aslında muhalif seçmen açısında ümit kırıcı bir gelişmeydi. İYİ Parti lideri Meral Akşener’in 3 Mart’ta Altılı Masadan kalkıp 6 Mart’ta belli koşullarıyla dönmesi zaten bir travmaya yol açmış, Muharrem İnce’nin oylarında o süreçte artış gözlenmişti.
Ancak son haftalarda bu konuda hareketlenme görüldü. Önce Millet ittifakında baraj sorunu olan Deva, Saadet, Gelecek ve Demokrat partileri seçime CHP listesinden girme kararı aldı. Siyasi hayatları CHP ve sol karşıtlığı üzerine kurulu partiler seçmenlerinden CHP’ye oy isteyeceklerdi.
Bu gelişme muhalif seçmen açısından olumluydu ama yeterli olmaktan uzaktı. Çünkü muhalif seçmen asıl olarak Kılıçdaroğlu ve Akşener arasında ortak listeler konusunda bir uzlaşma olup olmayacağına bakıyordu.
Geçtiğimiz hafta CHP ile İYİ Parti arasında 2-3 haftadır süren kurmaylar düzeyindeki görüşmeler sonuç verdi. Daha önce milletvekili aday listelerini tamamen ayrı oluşturacağını söyleyen İYİ Parti 10 ilde CHP ile “fermuar yöntemiyle” ortak liste çıkarmayı kabul etti.
Buna göre 10 ilden 7’sinde CHP adayları, 3’ünde İYİ Parti adayları birinci sırayı alacak liste aşağı doğru bir CHP, bir İYİ Parti şeklide, yani “fermuar” yöntemiyle kurulacaktı.
O sırada beklenmeyen bir gelişme oldu. MHP’nin milletvekili aday listelerini YSK’nın 9 Nisan gece yarısı dolacak son tarihini beklemeden 7 Nisan’da verdi. Bunun üzerine Akşener İYİ Parti listelerinde revizyona gidebileceğini düşündü; özellikle bazı kritik Anadolu şehirlerinde kimlerin MHP listesinde olmayacağı ortaya çıkmıştı ve bu fırsat oya çevrilebilirdi.
Bunun üzerine CHP’yle yeniden masaya oturuldu. T24’ten Eray Görgülü’nün haberine göre fermuar uzlaşması 8 Nisan itibarıyla 16 ile çıkmış, partiler arası denge de 9’a 7 şeklinde yeniden düzenlenmişti. Çorum, Düzce, Batman, Van, Bartın, Adıyaman, Çankırı, Amasya ve Hakkari’de CHP’nin adayı, Gümüşhane, Bayburt, Aksaray, Yozgat, Muş, Bitlis ve Erzurum’da İYİ Parti adayı ilk sırada yer alacaktı. Bu illerde Millet İttifakındaki diğer partilerin adayları yer almayacak muhalif oyların birleşmesi sağlanacaktı.
Siyasi kaynaklar, listelerin son halinde 16 olan ortak liste sayısının 20’yi bulabileceği iddiasında.
MHP lideri Devlet Bahçeli aslında baştan itibaren ayrı listeyle seçime gidileceğini söylüyordu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da seçim yasasının ortak listeye avantaj getirdiğini bildiği halde bundan yanaydı.
Ancak dışarıya “rahat kazanıyoruz” denilse de Erdoğan-Kılıçdaroğlu yarışının başa baş gittiği ve yüzde birler, yarımlar düzeyinde önem kazandığı anlaşılmıştı. O kadar ki, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, “İnşallah ilk turda seçimi kazanacağız. Muharrem İnce faktörü var” diyebiliyordu. Erdoğan’ın Yeniden Refah Partisi ve Hüda-Par’a yönelmesi bu süreçte oldu.
MHP’nin ayrı liste kararında ısrar etmesinde yüzde 7 barajını aşacağına inanmasının yanı sıra -HDP’yi Kürtçülükle eleştirirken- hem Kürtçü hem Şeriatçı olan ve Hizbullah’ı terör örgütü saymayan Hüda-Par ile aynı AK Parti listesinde olmama isteksizliğinin payı vardı.
Saadet Partisinin CHP’yle aynı ittifakta oluşunu “Kimler kimlerle beraber?” diye eleştiren Erdoğan’ın muhalif oyları bölme umuduyla DSP’ye de aday listesinde yer vermesi Cumhur ittifakını da bir başka Altılı Masaya dönüştürdü. Siyasi kuliste daha önce seçime ayrı gireceğini ilan eden BBP’nin de son dakikada AK Parti listesinde yer alma ihtimali konuşuluyor.
Bütün bu gelişmeler TBMM seçilerini etkileme gücüne sahip.
Cumhurbaşkanı seçimi ilk turda sonuçlanmazsa, ki bu ihtimal mevcut, ikinci tur için ilk turda oluşan TBMM yapısı önem taşıyacak.
14 Mayıs’taki milletvekili seçimlerinde TBMM’de -HDP öncülüğündeki Emel ve Özgürlük İttifakını da katarak söylüyorum- muhalif blokun çoğunluğa sahip olması, seçmenin Cumhurbaşkanlığı ve Meclis’in aynı iradede olması isteği göstermesi halinde Kılıçdaroğlu’nun şansını artıracaktır.
O nedenle son iki hafta içinde Kılıçdaroğlu’nun ittifakta ortak listeler konusuna eğilmesi, Millet İttifakında baraj sorunu olan partilerin CHP listesinde yer alma kararı, Akşener’in CHP’yle fermuar formülünü üretmesi muhalif seçmeni umutlandıracak gelişmeler olarak görülmeli.
Bunlara Kılıçdaroğlu’nun “Sana söz baharlar gelecek” kampanyasının, iktidar kaynaklı, el altından yasaklama girişimleriyle daha da tutmaya başladığını ekleyebiliriz.
Bu manzaradaki ciddi sorunun, AK Parti’nin de ilk turda seçimi alma güvencesi gördüğü Muharrem İnce etkeni olduğu anlaşılıyor.
Mehmet Öğütçü ve Rainer Geiger Ortadoğu, yıllardır süregelen siyasi istikrarsızlık ve ekonomik çalkantıların izlerini taşıyan…
Yeni yıla girmemize sayılı gün kala, Milli Eğitim Bakanlığı sayesinde çocuklarımızı ve gençlerimizi maazallah kazara…
ABD ordusu bir kez daha Donald Trump’a Suriye resti çekiyor. Başkanlık görevini 20 Ocak’ta devralacak…
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD'nin Gazprombank için uyguladığı yaptırımlardan Türkiye'yi muaf tutacağını…
Milli Savunma Bakanlığı (MSB) ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller'ın Suriye'de Türkiye destekli Suriye Milli…
Esad gitti ama bence Suriye için en çetin meydan okuma yeni başlıyor. İsrail, ülkenin tüm…