Milletvekili aday listeleri de belli oldu. Cumhurbaşkanı adayları zaten Mart sonunda kesinleşmişti. 14 Mayıs’taki Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili seçimine şunun şurasında bir ay kadar kaldı. Cumhurbaşkanı seçimi kolay; dört aday arasından birisinin fotoğrafının altına tercih mührü basmak. Ancak milletvekili seçimi biraz karışık. Mührü nereye basmalı? Doğru ve geçerli oy kullanmanın yanı sıra sandık güvenliği de önem taşıyor.
İttifak-siyasi parti oy dağılım yönteminin değiştiği yetmezmiş gibi parti ve ittifak sayıları da havalarda uçuşuyor. 37 parti pusulada yer almaya hak kazandı, 26 parti aday listesi verdi. Bunların bazısı beş ittifak altında yer alacak, kimisi bazı seçim çevrelerinde seçime girmeyecek ya da giremeyecek. Ama her durumda önümüze karışık desenli, orta boy bir kırlent büyüklüğünde oy pusulaları çıkacağı kesin.
Boşa giden oylar
Bir önceki milletvekili genel seçiminde bir milyondan fazla oy, geçersiz olarak kabul edilmişti.
Mutlaka protesto için boş atılanlar, kaza ile geçersiz hale gelenler vardır ama neredeyse bir milyon seçmenin tercihinin seçim sonuçlarına yansımaması hiç azımsanacak bir şey değil.
Bu seçimde seçmenlerin karmaşık oy pusulasını doğru kullanması, eğer ittifakta yer alan bir partiyi tercih ediyorsa mührü o partinin alanına, parti tercihi olmaksızın ittifakı tercih ediyorsa ittifak unvanı alanına basmaya dikkat etmesi oldukça önemli.
Hepimiz bu seçimlerde oy vermenin ne denli önemli olduğunu, seçim güvenliğini, sandık güvenliğini konuşup duruyoruz. Bir de oy kullanmanın ötesine geçenler, seçim güvenliği için gönüllü çalışanlar var.
Ülkemizde seçim güvenliği konusu 2014 yerel seçimlerinden bu yana ayrı bir odak noktası. Seçim günü, 298 sayılı Seçim Kanunu uyarınca sandık kurullarında görevli olanlar dışında binlerce seçim gözlemcisi de sandık çevrelerinde yer alacak.
Sandık gözlemcilerine faydalı notlar
Sandık kurullarının oluşumunu, görev ve yetkilerini tanımlayan 135 sayılı genelgenin 19. maddesinde resmiyete kavuşan sandık gözlemcileri (yani müşahitler) geçtiğimiz dokuz yıldır her seçim sivil inisiyatifler ve siyasi partiler tarafından seçim süreçleri hakkında eğitiliyor, hummalı bir çalışma sonunda sandık başındaki yerlerini alıyor ve şeffaf seçim sürecinin doğru işlemesine katkıda bulunmak için ellerinden geleni yapıyorlar.
Hem onlar hem de seçmenler için birkaç ufak hatırlatma, belki sakin bir seçim günü için işe yarayabilir.
Önümüzdeki seçim günü, sandık başında görev alanlar için yorucu bir gün olacak. Oy verme başlangıcı 08.00 olsa da görevlilerin işi bundan en az bir saat önce başlayacak. Sandıkların en erken açılma saati (yani oy verme işleminin sona eriş saati) ise 17.00.
Neredeyse -acıkma ve susama gibi etkenleri de hesaba katmanız gereken- on saatlik bir mesainin sonunda, günün en ama en dikkat isteyen işine ancak sıra gelecek: oyların sayılması ve dökümünün yapılması.
Oy pusulalarına dikkat
Önce cumhurbaşkanlığı, ardından da milletvekili oy pusulaları tek tek elden geçecek. O kalabalık ve karmaşık milletvekili pusulasındaki tercih mührünü görmek, oyun partiye mi, ittifaka mı olduğuna doğru ve hızlı karar verebilmek oldukça dikkat isteyecek.
Önceden biraz çalışmak, kanunda ne yazdığını iyice anlamak çok önemli.
Bu seçim kırtasiyesi çok bir seçim, her seçmene iki oy pusulası (cumhurbaşkanı ve milletvekili pusulaları) ve bir zarf verilecek.
Seçmenlerin oy verme alanına girmeden önce ellerindeki pusulalara dikkatli bakmalarında fayda var. Sayım sırasında bir zarftan tek bir pusula çıkarsa, bu pusula ait olduğu seçim türüne göre değerlendirilecek. Ama diyelim ki zarftan aynı seçim türüne ait birden fazla pusula çıktı. O zaman maalesef aynı türdeki pusulaların hiçbiri sayıma dahil edilmeyecek ve “hesaba katılmayan” pusula olarak ayrılacak.
Oy pusulaları heba olmasın derken akla gelen bir başka konu ise 2017 referandumundaki mühürsüz zarf ve pusula olayı.
Hatırlarsanız seçim devam ederken YSK, üzerinde sandık kurulu mührü olmayan zarf ve pusulaların geçerli olduğunu açıklamıştı ve ortalık epey karışmıştı.
Yorgunluk ve gerginlik
Her zarf ve pusula, sabah seçim saatinden önce sandık kurulunca mühürlenmeli.
Bu kural ilgili genelgede açıkça belirtiliyor. Ama aynı genelge, sandıktan çıkan zarf veya pusulanın mühürsüz olmasının geçersizlik nedeni sayılamayacağını da belirtiyor. Hukukçu değilsen gel de çık işin içinden!
Eğer sandık kurulu üyesi ya da gözlemciyseniz en iyisi, sabah zarf ve pusula sayımı sırasında hepsinin mühürlendiğinden emin olmanız, gerekiyorsa durumu kurula, mutlaka oy verme işlemleri başlamadan önce, hatırlatmanız. Neticede nezaket, güler yüz ve bilgi ile çözülemeyecek pek bir sorun yok.
Oy sayımı ve kaydedilmesi saatlerindeki yorgunluk, dikkat eksikliği ve sinirlerin gerilme ihtimali de göz önüne alınmalı.
Üzerinde durulacak çok konu var, bunlar sadece birkaçı. Sandıkta görev almak isteyenlerin zaman ayırıp sivil inisiyatiflerin ya da siyasi partilerin eğitimlerine katılmaları, kanuna (298) ve genelgeye (135) göz atmaları çok önemli.
Bu seçim gününü ileride “iyi bir gündü, sakin ve düzenliydi, sonuç da adil oldu” diye hatırlamak dileğiyle…