14 Mayıs yaklaşırken seçim sürecinde ilk bakışta fark edilmeyen sürprizler kamuoyunun önüne dökülmeye başladı. Ortak liste ile seçime giren ittifak partilerinin ittifak unvanını kullanamayacaklarına dair çıkan Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararı bunlardan biri. Bir diğeri ise, ortak liste ile başka bir partiden seçime katılan partiler sandık kurullarında yer alamadığından, sandık kurulu sırasının, üye sayısı az olan partilere gelmesi ve onların da kurullarda görevlendirecek kimseyi bulamaması.
Her siyasi partide pek çoğu hukukçu olan deneyimli politikacılar var. Anlaşılan onların tahminlerinin de dışında kalan gelişmeler oldu. Pazartesi akşamı itibarı ile çeşitli seçim çevrelerinde YSK’nın verdiği uzatmalar oynanıyor ve sandık kurullarına üye yerleştirmek için harıl harıl telefon aramaları yapılıyordu.
Siyasi partiler bu gibi son dakika sürprizleri ile uğraşırken seçmenler de her gün karşılarına çıkan yeni iddialarla seçim güvenliği endişesi yaşıyorlar.
Hafta başı, yaklaşık bir metreyi bulacağı söylenen milletvekili pusulasının geçersiz olmaması için nasıl katlanması gerektiğine dair bir origami projesi, mesaj gruplarını epeyce meşgul etti mesela. Halbuki tercih (ya da evet) mührünün katlamadan dolayı ters olarak pusulada başka bir yere bulaşması pusulayı geçersiz kılmaz; 135 sayılı genelgede açıkça belirtilir bu. Çok da uzun veya ağdalı bir genelge değildir, anlamak için hukukçu olmak gerekmez; bu bağlantıdan okuyabilirsiniz.
Bir başka endişe de yıllardır kanun gereği (ve pratik nedenlerle) ana seçim tarihinden önce başlayıp önce biten yurtdışı oy verme sürecinin suistimale açık olduğu konusu. Ana seçim ile birleştirilmeyi bekleyen oy zarflarının toplanıp sayımın yapılacağı TOBB’a getirilip sayımı bekleyeceği süreçte güvenli bir şekilde muhafaza edilip edilmediğinden duyulan endişe. Burada asıl ilginç olan, yasal sürecin hep aynı kalması değil de endişe sahiplerinin bir seçim geçtikten sonra gelecek seçime kadar bu endişelerini unutmaları ve aradaki dönemde sivil veya siyasi bir yaklaşım ile süreci sorgulamamaları sanki.
Bu kadar detaylı ve uzun süreli hazırlanılan bir seçimde deneyimli siyasetçilerin harita üzerinde santim santim oy hesapları yapmaları çok normal. Demeçlerinden de hazırlanan listelerden de bu anlaşılıyor.
Öte yandan ne kadar detaylı hesap yapılsa da seçimin doğası gereği bir bilinmezlik faktörü mevcut. Daha önceki seçimlerde birkaç oy ile kazanılan veya kaybedilen milletvekillikleri, belediye başkanlıkları gördük. Her zaman çok sınırda sonuçlar çıkan seçim bölgeleri olmuştur.
14 Mayıs seçiminde 6 Şubat depreminin etkisi, mevcut belirsizliği daha da artırabilir.
Oysa bu belirsizliğe tahammül edemeyecek siyasi aktörlerin olduğu bir seçim yaşayacağız. Bu tahammülsüzlüğün seçim günü sandıklar açılmadan ya da sayımlardan sonra ortama yansıması hiç istenmeyen bir durum olur. İşte asıl bu durum seçim güvenliğini ve seçime olan güveni zedeler.
Bu esnada seçim ve sandık güvenliğine yönelik sivil toplum çalışmalarına gelince…
Son günlere yaklaştıkça üç grubun seçmen bilgilendirme ve seçim gözetimi konularında etkin çalışmalarını sürdürdüğünü görüyoruz: Türkiye Barolar Birliği (TBB), Türkiye Gönüllüleri ve Oy ve Ötesi. Teker teker bakalım.
Türkiye Barolar Birliği, online seçmen ve müşahit bilgilendirme kitapçıkları ile hukuki destek sağlıyor. Kitapçıklar web sitelerinde herkesin erişimine açık.
Türkiye Gönüllüleri: Altılı masanın seçim güvenliğine yönelik gönüllü platformu. Tüm Türkiye’den sandık seçim tutanağı görsellerinin (fotoğraf olarak) bir akıllı telefon uygulaması aracılığı ile en kısa sürede toplanması ve sonuçların tutarlılığının denetlenmesi için organize oluyor. Sonuç tutanaklarının fotoğrafını çekecek hızla büyüyen bir gönüllü havuzu var.
Oy ve Ötesi: Gönüllü sandık müşahidi organizasyonu, tüm Türkiye’de herkese açık onlarca küçük, 50 ilde de 50 büyük eğitim planladı ve eğitimlere başladı. Sandık kurulu üyesi veya sandık müşahidi olarak seçim sürecini gözlemleyecek herkesin faydalanabileceği eğitimler seçimden birkaç gün öncesine kadar devam edecek. Oy ve Ötesi gönüllüleri de sandık sonuç tutanaklarının kontrolü için bir akıllı telefon uygulaması kullanacak.
Hem Türkiye Gönüllüleri hem de Oy ve Ötesi, oy kullanılmasını teşvik etmek üzere farklı segmentlere yönelik sosyal medya kampanyaları düzenliyorlar. Bunlardan biri, gerçekten nokta atışı ile ihtiyaca yanıt veren çok değerli bir kampanya, askıda bilet. İki grubun birlikte yer aldığı askıda bilet kampanyası, adres kayıtları deprem bölgesinde, kendileri bölge dışında olan seçmenlerin bölgeye dönüp oy vermelerini kolaylaştırmak üzere başlatılan bir sivil dayanışma.
İster askıda bilet bağışı yapın ister TBB web sayfasından seçim gününün detaylarını öğrenin ve çevrenize anlatın, ister Türkiye Gönüllüleri için okullarda tutanak toplayın isterseniz de Oy ve Ötesi gönüllüsü olup sandık müşahitliği yapın. Seçim güvenliği konusunda bir şeyler yapmak isteyenlerin önünde hala pek çok seçenek var.
Mehmet Öğütçü ve Rainer Geiger Ortadoğu, yıllardır süregelen siyasi istikrarsızlık ve ekonomik çalkantıların izlerini taşıyan…
Yeni yıla girmemize sayılı gün kala, Milli Eğitim Bakanlığı sayesinde çocuklarımızı ve gençlerimizi maazallah kazara…
ABD ordusu bir kez daha Donald Trump’a Suriye resti çekiyor. Başkanlık görevini 20 Ocak’ta devralacak…
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD'nin Gazprombank için uyguladığı yaptırımlardan Türkiye'yi muaf tutacağını…
Milli Savunma Bakanlığı (MSB) ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller'ın Suriye'de Türkiye destekli Suriye Milli…
Esad gitti ama bence Suriye için en çetin meydan okuma yeni başlıyor. İsrail, ülkenin tüm…