Erdoğan’ın gideceğini de nereden çıkardığımı dolayısıyla gidişine dair soruları neden başlığa çektiğimi sorabilirsiniz, haklısınız.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 14 Mayıs seçimini yitireceğine dair kesin bir tahmin yapmak mümkün değil.
Kamuoyu araştırmacıların ciddi bir kısmı seçimin 28 Mayıs’taki ikinci tura kalacağı tahminine bakılacak olursa CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun da ilk turda yüzde 50+1 oy alacağı kesin değil. Gerçi Bekir Ağırdır, Kılıçdaroğlu’nun hâlâ ilk -kıl payı da olsa seçilme şansı bulunduğunu, ikinci tura kalırsa yüzde 52-53 ile seçilebileceğini söylüyor
Bunu söylerken CHP’lilerin Kılıçdaroğlu’nun yüzde 60, AK Partililerin de Erdoğan’ın yüzde 58 ile seçileceğine inandığını hatırlatalım; liderlerinin açık ara seçileceğine inançları tam.
Bir ekleme daha: bu seçime özel olarak, anketlerle seçim meydanlarının muhtemel sonuca dair aynı izlenimi vermiyor. Erdoğan anketlerde olduğundan daha fazla görünüyor olabilir. Kılıçdaroğlu için düzenlenen mitingler ise -özellikle Erdoğan’ın şahsen katılmadığı iktidar mitinglerinden daha canlı.
Bu manzaranın 14 Mayıs’ta sandığa nasıl yansıyacağını hep birlikte göreceğiz.
Gidişine dair sorular
O halde Erdoğan’ın gidişi garantiymiş gibi gidişine dair soruları neye atfen ve neden sizinle paylaşma gereği duydum?
Son birkaç haftadır aralarında yerli ve yabancı yatırımcıların, iş gruplarının da bulunduğu gruplarla yeterli sayıda görüşmeler yapma imkânım oldu.
İş soru-cevap faslına gelince, istisnasız her görüşmede seçim süreci ve Erdoğan şayet seçimi yitirirse gidip gitmeyeceği, giderse ne olacağına dair sorulara muhatap oldum.
O nedenle bu soruları paylaşmak istedim.
Sıkça sorulan sorular
Seçim süreci ve eğer kaybederse Erdoğan’ın durumuna dair sıkça sorulan sorular şöyle:
1- Oy verme ve sayma işlemi adil koşullarda yapılacak mı? Sandığa müdahale edilecek mi? Bu soru özellikle Hüda-Par’ın cumhur İttifakına dahil olmasıyla sıklaşmaya başladı. Sadece Kürt seçmenin yoğun olduğu güneydoğuda değil, örneğin Mersin ve Trabzon’da da seçim kampanyasına dair sürtüşmelerin ortak noktası Hüda-Par’ın varlığı.
2- Erdoğan kaybederse iktidarı devreder mi? Öteden beri sorulan bu soru, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun 14 Mayıs seçimini eğer Kılıçdaroğlu kazanırsa bunun darbe sayılacağı demeçleri ardından daha da canlandı. Soylu’ya Cumhurbaşkanının baş hukuk danışmanı Mehmet Uçum da arka çıktı. Bu görüşe katılmayan iki AK Partili, “Seçim seçimdir, darbe darbedir diyen TBMM Başkanı Mustafa Şentop ve “Sandıktan çıkan yönetir” diyen TBMM Grup Başkan Vekili Özlem Zengin oldu ama onların sesi fazla duyurmadı.
Yargılanır mı, gider mi?
3- Erdoğan kaybederse yargılanır mı, yurtdışına gider mi? Yargılanmanın 600 sandalyeli parlamentoda 301 milletvekillinin başvurusu ve 360 milletvekilinin onayıyla mümkün olacağı bilinmeden sorulmuş bir soru bu. Ayrıca şahsen, Erdoğan’ın ne olursa olsun yurt dışına kaçacağına değil içeride kavgasına devam etmek isteyeceğine inananlardanım.
Bu sorulara benzer bir soruyu özellikle aktarmak istedim. Bir görüşmede katılımcılardan biri, Erdoğan’ın kaybeder ve iktidarı da devrederse Beştepe’den nasıl taşınacağını sordu. Kinayeli bir soruydu. Nereden bilecektim? Soran ısrarlıydı. Sonunda bende “Herhalde önceki cumhurbaşkanı olduğu için devlet üstlenir, ya da bir nakliye şirketiyle anlaşırlar, Üsküdar’a taşınırlar” diye işi şakaya vurmak zorunda kaldım.
Bu anlattıklarımdan bir sonuç çıkar mı?
Çıkar.
Erdoğan’ın kaybetmemek -2019 İstanbul seçiminin tekrarına yol açan ısrarlı itiraz dahil- için her şeyi yapacağı ama yine de kaybederse iktidarı bırakıp bırakmayacağına dair soruların bir ortak noktası var.
Toplum artık Erdoğan’ın seçilmeyeceği ihtimalini ciddi ciddi gündemine almış durumda.