“Herkes sandığı bekliyor, sürprizler olabilir”.
Bu sözlerin benzerini ilk defa 2022 Mart ayında DEVA Partisi lideri Ali Babacan’dan duymuştu Ankaralı gazeteciler.
“Korku eşiği hızla düşüyor” demişti Babacan, “İnsanlar sabır gösteriyorsa, seçim sandığı önlerine konacak diye sabrediyor”.
Dün Yeşil Sol Parti’nin Ankara 1’inci bölge adayı Emirali Türkmen de basın toplantısında Ekrem İmamoğlu’nun Erzurum’da taşlanması ve muhalefete yönelik saldırılardan söz ederken şunları söyledi: “Sağduyuyla sandığa gitmek, orada sözümüzü söylemek istiyoruz. Herkes sandığı bekliyor. Sürprizler olabilir.”
Türkmen’in söz ettiği sürprizler arasında AK Parti’nin yurtdışı oylarda birinciliği kaptırma ihtimali var örneğin. Her seçimde yüzde 50 olan oy kullanma oranını bu seçimde yüzde 60-65 beklediğini “Tek adam rejimine karşı olan seçmenlerin” konsolosluklardaki bütün zorlaştırmalara karşı oylarını inatla kullanıyorlardı. HDP’nin seçim güvenliğinden sorumlu eş başkan yardımcılığını da yapmış olan Türkmen “Bunlar nasıl olsa oy çalacaklar, endişesini yıkmamız lazım” diyordu; sandık sonuçlarının ıslak imzalarla kayıt altına alınması ve bilgisayara eksiksiz işlenmesi iki kritik nokta olacaktı.
“Kılıçdaroğlu ilk turda kazanır”
Muhalefetin cumhurbaşkanı adayı, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “ilk turda kazanacağına” inanan Türkmen’e göre bir sürpriz de CHP’nin doğu ve güneydoğudaki oylarında beklenebilir. Örneğin Selahattin Demirtaş’ın 12-0 sonuç beklediği Diyarbakır’da CHP’nin de milletvekili çıkarabileceğini tahmin ediyor. (CHP Diyarbakır liste başı Sezgin Tanrıkulu.) Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Kürt sorunundan” söz ettiği dönemlerde Diyarbakır’da yüzbinlerce kişiyle karşılandığını anımsatan Türkmen, şimdi Kılıçdaroğlu’nun Kürt sorunundan söz ettiğinde Ağrı’da, Van’da aynı şekilde karşılandığına dikkat çekiyor.
Önemli bir ayrıntı: Yeşil Sol (ya da öncesinde HDP) tabanı, daha parti Kılıçdaroğlu’na desteği ilan etmeden tabanda “Bir oy Kılıçdaroğlu, bir oy Yeşil Sol” denmeye başlamış; tek adam rejimine karşı güç birliği talebinin tabanda başladığını söylüyor Türkmen.
İki dönem kuralı nedeniyle bu seçimde aday olmayan HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu yine kışkırtmalara değiniyor: “Sakin olmalıyız. Değişim istiyoruz. Kazanacağız.”
İktidar tepki bekliyor ama…
İYİ Parti’nin İstanbul İl Binası kurşunlandı; inşaat bekçisi hırsız kovalamış dediler. Çapulcular Erzurum’da Ekrem İmamoğlu ve izleyenlerini taşladı; 17 yaralı var. Mersin’de Yeşil Sol’un seçim otobüsüne saldırıldı, 5 yaralı.
Bunlar fiziki saldırılar. Pervin Buldan seçime beş gün kala yapılacak bütün saldırılardan Erdoğan’ı sorumlu tutuyor. Ama siyasi kışkırtmalar da var.
Örneğin, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun 14 Mayıs’ta Kılıçdaroğlu kazanırsa bunun darbe sayılacağı yönünde akıllara durgunluk veren, TBMM Başkanı Mustafa Şentop’u dahi isyan ettiren çıkışı. Örneğin, adeta bir yerlerden tepki gelsin diye seçim öncesi Hizbullahçı katiller Hüda-Par aşkına tek tek tahliye edilmesi. Erdoğan’ın İstanbul mitinginde Kılıçdaroğlu ile PKK şeflerinden Murat Karayılan’ın video oyunuyla birlikte gösterilmesi.
Yangın mı olur artık, bahar mı?
Ama Beştepe’ye haberler kötü: iktidar tepki bekliyor ama muhalefet kışkırtmanın farkında ve tepki vermiyor.
İmamoğlu “taş atanlara gül atmaktan” söz ediyor.
AK Parti iktidardaki 20 küsur yılında her türlü eleştiriyi, muhalif sözü gide gide sadece sandık alanına sıkıştırdı. Şimdi muhalif seçmen diğer alanlardaki tuzağı fark etti, sabırla 14 Mayıs’ı bekliyor.
Can Yücel’in o güzelim “Kibrit Çakıyorsun Karanlıkta” şiirinde dediği gibi, “yangın mı olur artık, bahar mı?”