Merkez Bankası ekonomide sıkılaştırma politikasının devam edeceğini vurgularken Türkiye ekonomisi hükümet harcamaları ve tüketici talebi etkisiyle 2023 ikinci çeyrekte beklentilerin üzerinde büyüdü.
31 Ağustos’ta açıklanan TÜİK verilerine göre Gayrısafi Yurtiçi Hasıla (GYH) Nisan ve Haziran ayları arasında yıllık bazda yüzde 3.8 arttı. Hane halkı tüketimi ikinci çeyrekte yüzde 15.6 artarken, kamu harcamaları yüzde 5.1 büyüdü.
Şubat ayında 50.000’den fazla insanın ölümüne ve yüz binlerce binanın yıkılmasına neden olan depremlerin ardından Türkiye büyük bir yeniden inşa çabasına girerken inşaat sektörü yüzde 6,2 oranında büyüdü.
Enflasyonla büyüme
Mayıs genel seçimleri öncesinde seçmen desteğinin arttırılması için atılan adımlar ile artan harcamalar ve düşük tutulan politika faizi büyüme rakamları üzerinde etkili oldu.
Merkez Bankası, 2021 yılından bu yana sert bir şekilde yükselen enflasyonu dizginlemek için politika faizini yükseltirken sıkılaştırma politikalarının devam edeceğini vurgulamıştı.
Merkez Bankasının borçlanma maliyetini arttırmasının ekonomik büyümeyi yavaşlatması bekleniyor ancak Mart yerel seçimleri öncesinde Erdoğan’ın tekrar kamu harcamalarını arttırması, bu tabloyu değiştirebilir.
Memur “enflasyona ezdiriliyor”
İnşaat sektörü başta olmak üzere kamu harcamaları ile birlikte büyüyen Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla geniş kitlelere ise ulaşmıyor.
Merkez Bankası 2024 yılı enflasyon oranını yüzde 33 tahmin ediyor. Artan hayat pahalılığına karşılık Hakem Kurulu, 2024 yılı memur maaşları için ilk ay yüzde 15 ikinci ay yüzde 10 olmak üzere toplam yüzde 25 artış önerdi.
T24 gazetesinden Çiğdem Toker, yazısında “Reel ekonominin döngüsü içinde farklı kesimlerin, kendilerini kendine özgü metotlarla koruma imkanı bulunurken, çalışan kesim içinde özellikle memurlar ile emeklilerin böyle bir şansı bulunmuyor,” değerlendirmesinde bulundu.
Toker, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:
“6,5 milyon memur ile memur emeklilerine uygun görülen zam oranları, resmiyete dökülmemiş bir IMF programına dair egzersiz yapıldığı izlenimini güçlendiriyor. Yarın da çıkıp çalışanlardan fedakarlık istenirse kimse şaşırmasın. OVP hazırlıklarının sürdüğü şu günlerde ekonomi yönetimi, memura reva görülen yoksulluk sınırının çok altındaki bu zam oranını, makro çerçeve içinde enflasyonu düşürme hedefine gerekçe olarak sunabilir. Tek soru: Bütçeyi her bakımdan bozan ve adresi müteahhitlik şirketleri ve finans kuruluşları olan aşırı harcamaların bedelini neden çalışan ve emekli ödesin?”
İstanbul Borsası rekor kırdı; ardında büyük operasyon iddiası