İklim ısındıkça ölümcül düzeyde nemli sıcak hava dalgaların hızla yayılacağını gösteren bir çalışma yakın zaman önce yayınlandı. Çalışma net bir şekilde şunu gösteriyor: küresel sıcaklıklarda küçük bir artış yüz milyonlarca insanı etkileyebilir ve ölümlerde keskin bir artışa neden olabilir. Hayatı tehdit eden yüksek sıcaklık ve nem dönemleri, küresel sıcaklıklarda sadece küçük bir artışla dünya genelinde hızla yayılacak gibi görünüyor. Bu da iklim krizinden kaynaklanan ölüm sayısında keskin bir artışa neden olabilir.
Sağlıklı insanlara altı saat içinde ölümcül olabilen bu aşırı koşullar, böylesine şartlara alışık olmayan yüz milyonlarca insanı etkileyebilir. Bu nedenle, söz konusu duruma hazırlamak için ciddi çabaların acil olarak gerçekleştirilmesi gerekiyor. Normalde insan vücudu ter üreterek kendini soğutur, ter buharlaşır ve ısıyı uzaklaştırır. Ancak nem yüksek olduğunda buharlaşma azalır. Yeni yayımlanan bu çalışma, yüksek nemle birleşen sıcaklık artışının buharlaşmayı azaltacağını gösteriyor, yani “ıslak termometre sıcaklığı” olarak adlandırılan ölçüye göre sıcaklık 31.5 dereceyi geçtiğinde, vücudun artık kendini soğutamayacağını gösteren bir sonuç ortaya çıkıyor.
Araştırmacılar bu eşiğe “telafi edilemez ısı stresi” adını verdiler, çünkü nemin artması nedeniyle terleme yoluyla da aşırı sıcaklıklar telafi edilemeyecek. Soğutma yarayan yardımcı maddeler ya da aygıtlar olmaksızın, örneğin soğuk su, vantilatörler veya klima olmadan, sıcak stresine bağlı hayati tehlike birkaç saat içinde gerçekleşebilir. Araştırma, dünya genelinde binlerce hava istasyonundan gelen verileri analiz ederek, 1970’ten bu yana bu aşırı ısı stresinin en az bir altı saatlik dönemi yaşadığını gösteren istasyonların yüzde 4’ünün bu tür olayları deneyimlediğini, bu tür olayların sıklığının 2020’ye kadar iki katına çıktığını gösterdi. Ancak bu olaylar şimdiye kadar sıcak bölgelerle sınırlı kaldı, bunlar arasında Orta Doğu’daki Körfez, Kızıldeniz ve Kuzey Hint düzlükleri gibi insanların aşırı sıcak beklediği yerler bulunuyor.
Bu analiz, ayrıca iklim modellerini kullandı ve dünya genelinde sadece 2°C’lik bir küresel ısınmayla bile aşırı ısı stresinin hızla diğer bölgelere yayılacağını gösteriyor. İklim krizi şimdiden küresel yüzey sıcaklıklarını yaklaşık olarak 1.2°C artırdı. Yaklaşık 2°C’de, hava istasyonlarının yüzde 25’ten fazlası ortalama on yılda bir aşırı ısı stresi yaşayacaktı.
ABD’nin doğu kıyısı ve orta batı bölgeleri ile Almanya dahil orta Avrupa, bu tür şartların gelmesini bekleyen yerler arasında bulunuyor. Zaten sıcak olan yerlerde, Arizona, Texas ve California’nın bazı bölgeleri gibi, aşırı ısı stresi dönemleri 2 derece artışla her yıl normal olarak gözlemlenen olaylar haline gelecektir. Bu durum Türkiye için Güneydoğu Anadolu Bölgesi ile Ege ve Akdeniz Bölgesi’nde tehlikeli durumlara yol açabilir. Araştırmacılar, aşırı ısı stresine maruz kalan bölgelerde kitlesel ölümlerin olmamasının soğutma önlemlerinin ölümleri önlemede etkili olabileceğini gösterdiğini söylüyor. Ancak bu koşulların hazırlıksız olan yerlere hızla gelmesinin endişe verici olduğu da belirtiliyor. İklim değişikliğinin farklı sonuçları arasında yer alan aşırı sıcaklıklara maruziyet en endişe verici durum olarak tanımlanıyor.
İklim değişikliği sadece insan sağlığı için değil, aynı zamanda dünya üzerindeki biyoçeşitlilik için de ciddi bir tehdit oluşturmakta. Bu konuya değinmeden olmazdı. Her zaman insanı merkeze koymak amaç olmamalı, biyoçeşitliliğin milyonlarca bileşeniyle de empati kurmamız gezegenin geleceği için çok önemli. Sıcaklık artışları, doğal yaşam alanlarının kaybına, türlerin göç etmesine ve hatta yok olmasına neden olurken özellikle de vücut sıcaklığını sabit tutabilen kuşlar ve memeliler için de ayrı bir maliyet çıkartıyor esasında. Özellikle kuşlar ve memeliler sıcaklık artışlarıyla mücadele ederken, hızla değişen çevre koşullarına uyum sağlayamadıkları için ciddi kayıplarla karşılaşabilir. Yayımlanan bu çalışma dolaylı olarak bize şu mesajı veriyor esasında, fosil yakıt kullanımını bırakın ve sera gazı emisyonlarını acil olarak azaltın.
Dünya genelinde, bilim insanları son 30 yılda iklim krizinin milyonlarca erken ölüme neden olduğunu tahmin etti. Science Advances dergisinde yayımlanan bu çalışma , hava istasyonlarından gelen ayrıntılı verileri ve iklim modellemesi tarafından üretilen daha geniş verileri kullandı ve sonuçlara olan güveni artırdı. İnsan vücudunun maksimum teorik sınırı 35 derecelik bir ıslak termometre sıcaklığının olduğu belirtildi. Bu sıcaklıkta terlemeyle vücuttan ısı uzaklaştırılması mümkün olmayacak. Bu da Körfez ülkeleri, Hindistan ve Çin’deki insan popülasyonlarının aşırı sıcaklık ve nem koşullarına karşı yüksek düzeyde duyarlılık göstereceğini söylüyor. Yakın zamanda dünya nüfusunun büyük bir bölümü sıcaklık artışına bağlı aşırı hava olayları nenediyle tehlike yaşayabilir, zira bugünkü 8 milyarlık dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 30’luk bir bölümü sadece Çin ve Hindistan coğrafyasında yaşıyor. Ve aşırı sıcaklar nedeniyle bazı coğrafyalarda ölümler görülmese de yaşam kalitesi çok değişebilir, dramatik düzeye ulaşabilir.
MHP lideri Bahçeli’nin Öcalan açılımıyla başlayan gelişme ve tartışmaların hem MHP hem de CHP’de oy…
President Tayyip Erdoğan welcomed Donald Trump's return to the US presidency. During Trump's previous tenure,…
Türkiye’yi hedef alan iki vekil gücün liderlerine ilişkin Ekim ayında, ardı ardına önemli gelişmeler yaşandı.…
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Donald Trump’ın yeniden ABD Başkanı seçilmesine memnun oldu. Bir sorun çıktığında doğrudan…
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 13 Kasım’da Ankara Büyükşehir Belediyesine usulsüz harcama soruşturma başlatmasından saatler sonra İstanbul…
Türkiye’de ana siyasi gelişmelerin birçoğunda belirleyici olan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) genel başkanı Devlet Bahçeli;…