Categories: Siyaset

Adalet Bakanı Tunç: “AYM’nin yargılama usulleri değişebilir”

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Tunç, AYM ile Yargıtay arasında hem kanundan hem de anayasadan kaynaklanan belirsizlikten dolayı kriz yaşandığını, bu belirsizliklerin giderilmesi için “AYM’nin yapısı ve yargılama usulleri ile ilgili kanunda değişiklik yapılabileceğini” söyledi.

Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi kararına karşı çıkarak, üyelerine suç duyurusunda bulunmasının ardından başlayan kriz, anayasa değişikliği tartışmasıyla sürüyor.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın anayasa değişikliğini işaret eden açıklamasının ardından Anayasa Mahkemesi’nin yargılama usullerinin değiştirilebileceğini belirtti.

Tunç: “AYM’nin yapısı değişebilir”

Milliyet’ten Abdullah Karakuş’a konuşan Tunç, AYM ile Yargıtay arasında hem kanundan hem de anayasadan kaynaklanan belirsizlikten dolayı kriz yaşandığını, bu belirsizliklerin giderilmesi için “AYM’nin yapısı ve yargılama usulleri ile ilgili kanunda değişiklik yapılabileceğini” söyledi.

Tunç, “İç tüzükte istediği gibi değişiklik de yapıyor. Dolayısıyla bir denetim mekanizması da yok. Anayasa Mahkemesi’nin yaptığı iç tüzüğe birisi iptal davası açamıyor. TBMM iç tüzüğü ile ilgili iptal davası açılabiliyor. Sadece iç tüzüğünü mahkeme kendisi değiştirebilir. Hukuk devletinde bu olabilir mi?” dedi.

Yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunu ve yapılmazsa başka krizler de çıkabileceğini savunan Bakan Tunç, “Yamalı bohça anayasa sorun çıkarmaya devam eder. 1982 model bir kamyona 2010 model tırın dorsesini taktık. Hadi çek kamyon dedik. Olmuyor ki. O gidemiyor” dedi.

Anayasa Mahkemesi’nin yapısı anayasada düzenleniyor ve böyle bir düzenleme için anayasa değişikliği gerekli. Anayasa değişikliği için mecliste nitelikli çoğunluk olan 360 milletvekilinin oyu gerekiyor.

Bakan Tunç, Antalya’da yaptığı bir konuşmada da Yargıtay ile AYM arasındaki krizi “görüş ayrılığı” olarak nitelendirmiş, bu ayrılığın “yeni anayasa çalışmalarıyla giderilebileceğini” belirtmişti.

Tunç, Yargıtay kararını “Anayasa darbesi” olarak nitelendiren CHP lideri Özgür Özel’i eleştirmiş, “İki yüksek mahkemenin farklı kararları üzerinden sokak çağrısı yapmak, milletin iradesiyle seçilmiş Cumhurbaşkanı’na yönelik ithamda bulunmak, anayasal düzeni ortadan kaldırma iftirasını atmak son derece çirkin bir davranıştır,” demişti.

Özgür Özel: “Lafı anayasa değişikliğine getirmeye çalışıyor”

CHP lideri Özgür Özel Erdoğan’ın anayasa değişikliğinden bahsetmesi üzerine 12 Kasım’da yaptığı açıklamada Meclis çoğunluğuna işaret etti.

Özel, “Lafı anayasa değişikliğine getirmeye çalışıyor ama onlarda anayasa değiştirecek çoğunluk yok. Bizde de anayasa değişikliğine geçit verecek göz yok,” dedi.

Özel sözlerini şöyle sürdürdü: “Erdoğan Yargıtay’ı kriz çıkarmak için taşeron kullanıyor. Çıkan krizin müsebbibi Recep Tayyip Erdoğan’dır. Anayasalar tek adamların yetkilerini sınırlandırırlar ama bizim tek adam yetkilerini sınırlayan herkesi düşman ilan ediyor. Onun bu milletin üzerine kapadığı zincirleri açacağız, yasakladığı sokakları özgürleştireceğiz”

Babacan: AK Parti AYM’nin yetkilerini sınırlandırma çalışması yapıyor

Gazete Pencere yazarı Nuray Babacan, AK Parti’nin Anayasa Mahkemesi’nin yetkilerini sınırlandırmak için bir taslak metin üzerinde çalıştığını yazdı.

Babacan’ın haberine göre iktidar partisi, AYM’nin yetkilerini sınırlandırma, yerinde denetimlik yapmasını önleme ve bireysel başvuruları daraltma amacı taşıyor.

Bu konuda Anayasa değişikliği için Meclis’te çoğunluğu bulunmayan AK Parti ve MHP bloğu, AYM’nin Anayasa’dan aldığı yetkileri yasa yoluyla daraltmayı planlıyor.

Buna göre AK Parti öncelikle AYM’ye bireysel başvurularla ilgili yasa maddelerine sınırlama getirmeyi planlıyor. Ayrıca, AYM’nin yerindelik denetimi yapmasının önüne geçilmesi planlanıyor. AYM’nin kendi çalışma usullerini kendi çıkardığı bir yönetmelikle belirlediği belirtilerek değiştirilmesi gerektiği iddia ediliyor. AYM’nin sadece hak ihlali kararı vereceği buna bağlı sonucun tazminat ile sınırlı kalması gerektiği üzerinde duruluyor. AYM’nin Yargıtay kararlarını ortadan kaldıran, mahkemelere talimat veren bir karar çıkartamayacağına ilişkin düzenlemeler yapılması planlanıyor.

AYM’nin çalışma usullerinin yönetmelik değil kanun ile belirlenmesi gerektiği düşünülüyor.

YetkinReport

Recent Posts

İmamoğlu dosyası: heybedeki turplar neden çıkmıyor? Bitti mi yoksa?

Karl Marx ve Friedrich Engels’in Komünist Manifestosundaki “Dünyanın bütün işçileri, birleşin!” sloganını anımsatıyor. Zaten CHP…

14 saat ago

Görülmeyen akademi: atama kültürünün gölgesinde üniversite

Üniversite yalnızca bir kurum değil, bir vaattir. Düşünceye, özgürlüğe, sorgulamaya ve ortak akla dair bir…

24 saat ago

DEM Parti “süreç” için tarih verdi, Avrupa’dan destek istedi

DEM Parti Van Milletvekili ve “Terörsüz Türkiye” süreci aktörlerinden Pervin Buldan, sürecin Haziran sonunda başarıyla…

2 gün ago

İsrail’in ABD’ye dağıttırmadığı yalnız İran kalmışken Türkiye’nin durumu

İsrail’in dış istihbarat örgütü Mossad’ın değişik Avrupa ülkelerinde uykuya yatırılmış 6 tetikçisi iki gün önceden…

2 gün ago

İmamoğlu’dan seçim bildirgesi gibi savunma: Geleceğin teminatı olacağım

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, kendisine dava açan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e hakaret…

3 gün ago

Üç Türkiye: İstanbul, Diyarbakır, Antalya ve “Bugün dünden umutlu olmak”

Bugün 11 Nisan Cuma. Bugün üç Türkiye’ye uyandık. İstanbul’da Ekrem İmamoğlu yargılanıyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı…

4 gün ago