Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan iki ertelemeden sonra tarih verdi. 7 Ocak Pazar İstanbul, 14 Ocak Pazar ise Ankara Büyükşehir belediye başkan adaylarını açıklayacak. Onlarla birlikte diğer illeri de.
Ancak Ankara siyaset kulisinde konuşulan, AK Parti seçim kampanyasının her yerde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan üzerine kurulacağı. Ve gösterilecek adayların -belki yerel siyasetin hala etkili olduğu nispeten küçük yerleşim birimleri dışında- AK teknokrat siyasetçiler olacağı. Başka deyişle her yerde aday Erdoğan.
Teknokrat liste
Erdoğan 2023 seçimi sonrasında kurduğu mevcut kabinedeki teknokrat kökenli bakan sayısını arttırmıştı. Artık çoğu bakan siyasete Erdoğan döneminde bürokrasi ya da iş dünyasından girmiş isimlerden oluşuyor.
Bu çerçevede, örneğin İstanbul için konuşulan isimlere baktığımızda Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu, ya da AK Parti İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe gibi siyasetten yetişmiş isimler yerine Ali Yerlikaya gibi bürokrasi, ya da Selçuk Bayraktar gibi iş dünyasından gelme isimlerle karşılaşıyoruz. Önceki Şehircilik Bakanı Murat Kurum ve Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan’ın da bürokrasiden (TOKİ) siyasete geçen isimler, yani teknokrat kökenli siyasetçiler olduğunu kaydetmek gerekir. Son günlerde siyasetten gelen önceki TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un ismi de dolaşımda ama anketlerde adı geçmedi.
Eğer Ankara’daki tahminler doğru çıkar da Erdoğan İstanbul’a teknokrat siyasetçi bir aday isimlendirirse, Erdoğan döneminde teknokrat bakanlar döneminden sonra, teknokrat belediye başkanları döneminin başladığına tanık olabiliriz.
Ankara’da durum farklı
Ankara’da CHP’nin Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın karşısına AK Parti adayı olarak öne çıkan isim Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, teknokrat tanımına uymuyor. Altınok çekirdekten yetişme, muhafazakar-milliyetçi bir siyasetçi. AK Parti Ankara aday adayları arasındaki bürokrasi kökenli, yani teknokrat siyasetçi ise önceki Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki. (Geçenlerde de kaydettim, Sağlık Bakanı Faruk Koca’nın Bütçe konuşmasını “helallik” isteyerek bitirdiğini önemsiyorum.)
Erdoğan Ankara’yı biraz da bu nedenle, Yavaş’ın kazanma şansını biraz daha değerlendirmek amacıyla sonraya bırakmış olabilir. Yavaş’ın kazanacağını görüyorsa, adayın kim olduğu fark etmeyecek diye de yorumlanabilir.
Burada özellikle CHP’lilerice sorulan bir soru var: aday gösterilmeyen AK Partili siyasetçiler küsmeyecek mi? Bu AK Partiye zarar vermeyecek mi?
Aday gösterilmeyenler küsmeyecek mi?
Bu soruyu aylar önce AK Parti Genel Başkan Yardımcısı (ve adı İzmir için konuşulan) Hamza Dağ’a sorduğumda şu yanıtı almıştım:
“Bugün görev almıyorsa da yarın alabilir, başka bir görev verilebilir. Bu beklenti var.”
Dağ gayet nezaketle ifade ediyor ama günlük lisana tercüme edersek karşımıza Erdoğan’ın bakan ya da belediye başkanı olarak uygun görmese de bakan yardımcısı, danışman, yönetim kurulu üyesi makamı verme imkanı çıkıyor.
Bu da Erdoğan’a kimseyi küstürmeden yola devam etme imkanı veriyor. Yani teknokrat isim aday gösterilse de siyaset kökenli AK Partili kendisini iktidardan dışlanmış bulmuyor.
Özetle, her yerde aday aslında Erdoğan olacak. Zaten daha 2023’te belirlenen seçim sloganı da tam olarak buna işaret ediyordu: “Cumhuriyetin yüz akı, Türkiye’nin ortak aklı”.
Kazanırsa Erdoğan kazanmış, kaybederse adaylar kaybetmiş ama aday gösterilmeyenler icraatın başı Erdoğan olduğu için boşta kalmamış olacak.
Tek adam rejiminin iktidardakilere bir nimeti de bu.
Erdoğan, İmamoğlu’na karşı: Yerlikaya mı, Bayraktar mı, ya da kim?