Dışişleri Bakanı Hakan Fidan İran Devrim Muhafızları’nın Irak’taki Kürdistan Bölgesel Yönetimi başkenti Erbil’e düzenlediği saldırının ardından Orta Doğu’da yükselen tansiyonu değerlendirdi. Fidan, Ankara’nın “savaş sarmalının girdaba dönüşebileceği” endişesini dile getirdi.
16 Ocak’ta Hırvatistan Dışişleri Bakanı Gordan Grlic Radman ile ortak basın toplantısında gündemi değerlendiren Fidan, “Gazze’deki katliam devam ederken bölgesel yaygınlaşma riskini de biz çoğu zaman dile getirmiştik. Herkes bölgesel yaygınlaşmanın Lübnan’dan başlayacağı beklentisi içindeyken, diğer yerlerden bu olay çıktı. Şu anda Kızıldeniz’de olanlar, Irak’ta olanlar, Suriye’de olanlar, bu türden saldırıların, karşılıklı pozisyon almaların, Gazze’de başlayan savaş sarmalının giderek daha büyük bir girdaba dönüşeceğinin ön habercisi olduğunu görmek yanıltıcı olmasa gerek,” dedi.
Fidan, barış konusunda Ankara’nın çalışmalarını sürdüreceğini belirterek “hem de İsrail’in yaptığı katliamlardan uluslararası toplumda hem siyasi olarak hem adli olarak gerekli karşılığı bulması için her türlü çabayı göstereceğiz,” dedi.
Fidan’ın açıklaması, 7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’e saldırısından bu yana devam eden savaşın Lübnan, Suriye, Irak ve Yemen’in de dahil olduğu bir çatışmaya evrilmesi yönündeki uluslararası endişelerin ardından geldi.
İran Kuzey Irak’a saldırdı
İran Devrim Muhafızları 15 Ocak’ta Irak’ın yarı özerk Kürdistan Bölgesi’nde bazı hedeflere saldırı düzenlediğini açıkladı.
Devrim Muhafızları, yerel medya vasıtasıyla yaptıkları açıklamada, bölgedeki “İsrail’in casus karargahlarını” hedef aldıklarını belirtti.
Açıklamada, “Siyonist rejimin Muhafızlar ve Direniş Ekseni komutanlarının öldürülmesine neden olan son zulümlerine yanıt olarak … Irak’ın Kürdistan bölgesindeki ana Mossad casusluk karargahlarından biri balistik füzelerle imha edildi” ifadelerine yer verildi.
Kürdistan Bölgesel Yönetimi Güvenlik Konseyi’ne göre saldırıda 4 kişi öldü, 6 kişi yaralandı. Konsey, 15 Ocak’ta “Erbil’in sivil nüfuslu bölgelerine çok sayıda balistik füze fırlatıldığını” belirterek “Bu saldırı, hem Kürdistan Bölgesi’nin hem de Irak’ın egemenliğini açıkça ihlal etmektedir. Federal Irak Hükümeti’nin ve uluslararası toplumun bu vahim eylemi gözden kaçırmaması zorunludur,” ifadelerini kullandı.
Irak Dışişleri Bakanlığı, İran’ın Bağdat Maslahatgüzarı’na da protesto notası verdi. Bakanlık ardından Irak’ın Tahran Büyükelçisi’ni ülkeye geri çağırdı. Bağdat, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne de şikayet dahil olmak üzere tüm yasal önlemleri alacaklarını açıkladı.
ABD konsolosluğu yakınında
Yapılan saldırının Erbil’in kuzeydoğusunda ABD konsolosluğu yakınlarındaki yerleşim bölgesine yapılması dikkat çekerken, ABD Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Adrianne Watson hiçbir ABD personeli veya tesisinin hedef alınmadığını, “ABD’nin Irak’ın toprak bütünlüğünü desteklediğini” belirtti.
Aynı gün içinde İran Devrim Muhafızları Suriye’ye de saldırı düzenlediklerini duyurdu.
İran, Suriye’ye saldırının, ABD tarafından öldürülen Devrim Muhafızları Komutanı Kasım Süleymani için düzenlenen anmaya yapılan bombalı saldırıya misilleme olarak yapıldığını açıkladı. İran’ın Kirman şehrindeki saldırıda 90’dan fazla kişi ölmüş, saldırı IŞİD tarafından üstlenilmişti.
Kızıldenizde gergin günler
Aynı zamanda Kızıldeniz de gergin. İngiltere ve ABD güçleri hafta içinde Yemen’deki İran destekli Husi hedeflerine yönelik saldırı düzenledi. Yemen içinde 16’dan fazla Husi mevzisinin hedef aldığı bildirilirken, Husi askeri sözcüsü Yahya Sarea Amerikan ve İngiliz saldırılarının “cezasız ve cevapsız” kalmayacağını söyledi.
Yemen’in kuzeybatı bölgesini ve Kızıldeniz kıyılarını yönetiminde bulunduran Husiler Kasım ayından bu yana Kızıldeniz’den geçen bazı ticari gemileri hedef alıyor. Husiler İsrail menşeli ya da İsrail’e giden gemileri hedef aldıklarını, İsrail’in Gazze’ye bombardımanına karşı Hamas’ı desteklediklerini belirtiyor.
Dünya deniz taşımacılığının yaklaşık yüzde 12’si Kızıldeniz’den geçiyor. Ayrıca toplam küresel deniz petrol ticaretinin yaklaşık yüzde 12’si de Kızıldeniz’den geçmektedir. Kasım ayında başlayan saldırılardan bu yana bu rotayı kullanan gemilerin yüzde 20’sinin Afrika rotasını tercih etmeye başladığı, bunun da küresel tedarik zincirine etki ettiği belirtiliyor.