Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski’nin 8 Mart’ta İstanbul’da düzenlediği ortak basın toplantı önemliydi. Erdoğan’ın Ukrayna-Rusya görüşmelerinin yeniden başlaması çağrısını yinelemesi yeni değildi ama zamanlama bakımından önemliydi. O gün Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Vaşington’da ABD’li karşıtı Antony Blinken ile görüşmelerinde Rusya’nın Ukrayna savaşı ve Karadeniz güvenliği de gündemdeydi ve MİT Başkanı İbrahim Kalın da ABD’den yeni dönüp Erdoğan’ı bilgilendirmişti. Kırım meselesi ve Ramnazan boyunca ateşkes ihtimali de gündemdeydi.
Daha önce iki defa Türkiye’de yapılan Ukrayna-Rusya görüşmesi İngiltere ve ABD’nin baskısıyla kesilmişti. Şimdiyse Erdoğan, “Türkiye’nin tutumuna Rusya’nın saygı göstereceğine inandığını” söylüyordu; Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, seçimlerden sonra gelebileceğini söylemişti. Diğer yandan Türkiye ile Ukrayna arasında savunma sanayii işbirliğine de kapı açan bir ticaret anlaşması imzalanmıştı.
İki Cumhurbaşkanı konuştu, iki de soru aldılar. İlk soruyu Ukraynalı bir gazeteci sordu, Zelenski’nin tercümanı tercüme etti, sorun çıkmadı.
İkinci soruyu TRT muhabiri Rasim Turanoğlu sordu; ilk soru Erdoğan’a, ikincisi Zelenski’ye olmak üzere. Ancak Zelenski’ye sorusunun daha ilk cümlesinde Zelenski durdurdu. Kulaklığını çıkardı. Terümeyi anlamadığını söyledi. Erdoğan’ın Ukraynaca tercümanı belki elinde hazır çevrilmiş metni okuyunca anlaşılıyordu ama iş soruyu simültane tercümeye gelince mi aksama olmuştu?
Zelenski muhabire “İngilizce sorabilir misiniz?” dedi. Herhalde Türkiye’nin kamu yayıncısı TRT’nin Cumhurbaşkanının önemli bir dış temasını izleyen, iki dirhem bir çekirdek muhabirinin İngilizce de bildiğini var saymıştı.
Muhabirin cevabı “No” oldu; hayır, son derece basit bir soruyu, Erdoğan’ın Ukrayna-Rusya barış çabalarını Cumhurbaşkanının nasıl değerlendirdiği sorusunu İngilizce soramadı.
Bunun üzerine Zelenski hafifçe gülümseyip diğer tarafa döndü, muhtemelen kendi tercümanından işi üstlendiği mesajını aldı, kulaklığını takıp, TRT muhabirine “Hadi yine deneyelim” dedi. (Videosu burada) Muhabir sorusunu sordu, Zelenski yanıtladı, basın toplantısı da sona erdi.
Sorun neydi? TRT’nin Cumhurbaşkanının dış temaslarına görevlendirdiği muhabir gerçekten İngilizce bilmiyor muydu? Bilse de basit bir soruyu sorabilecek kadar güvenemiyor muydu kendisine? Cumhurbaşkanlığının Ukraynaca tercümanı basit bir soruyu anında tercüme edemeyecek düzeydeyse eğer, orada ne işi vardı?
Bu durum tabii başka soruları da akla getiriyor. Erdoğan’ın İngilizce temaslarında fazla sorun çıkacağını sanmıyorum. Daha önce Baş Danışman görevindeyken MİT Başkanı Kalın görüşmelere giriyor, hatta bazen tercümanlığını da üstleniyordu. Şimdi Çağatay Kılıç da gerektiğinde hem İngilizce hem Almanca bilgisiyle devrede. Ancak her lisanda böyle mi acaba? Erdoğan yaygın olmayan lisanlarda resmî tercümanlarından doğru tercüme alabiliyor mu?
Devlet kadrolarında liyakat sorunu Ukrayna-Rusya krizine dair önemli bir dış temasta daha kendisini su yüzüne çıkarmıştı.
Üç MHP milletvekilinin istifası haberi 20 Kasım akşam saatlerinde siyaset kulisine bomba gibi düştü. Beklenen…
Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Çayırhan Termik Santrali’nde yaklaşık 500 madenci özelleştirme kararına karşı kendilerini maden…
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın üç MHP milletvekilinin istifasının istendiğini, istifa…
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın beraberindeki heyet ile birlikte CHP Genel Merkezi'ne gitti,…
Almanya, Fransa, İtalya, İspanya ve İngiltere dışişleri bakanları Polonya Dışişleri Bakanının ev sahipliğinde 19 Kasım’da…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yeni bir nükleer doktrin imzalamasıyla ilgili…