23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı için TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un verdiği davet oldukça hareketli geçti. 31 Mart seçim sonuçlarının siyasi iklime getirdiği hareketlenme Meclis davetinde kendisini gösterdi. Görünürdeki konu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Anayasayı bir daha değiştirme arzusuydu ama biraz kazıyınca önümüzdeki ayları belirleyecek yeni senaryolar fark ediliyordu.
Dikkatler Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın CHP lideri Özgür Özel ile konuşup konuşmayacağındaydı. Erdoğan bir gün önce Irak’tan dönerken Özel ile özellikle Anayasayı görüşmek istediğini ama henüz randevu talebi gelmediğini söylemişti. Özel’in ise gün içinde randevu talebini ilettiği konuşuluyordu.
Erdoğan 19.00’da başlayan davete saat 20.00 gibi katıldı; İstanbul’dan geliyordu. Hatta TBMM’nin 104’üncü kuruluş yıldönümü oturumu yerine İsmailağa Cemaati şeyhi Hasan Kılıç’ın cenaze törenine katılması nedeniyle eleştirilmişti.
Bu eleştiriler nedeniyle davette “görünüp gideceği” fısıldanıyordu.
Erdoğan gelene dek Özel’in gündüz saatlerinde Cumhurbaşkanı ile görüşme ve Anayasayı değiştirme konusunda söyledikleri siyasi kulise yeterince yayılmıştı. Özel Meclis kürsüsünden TİP’ten milletvekili seçilip Anayasa Mahkemesi kararına rağmen vekilliği düşürülen Can Atalay örneğini vermişti. Mevcut Anayasa uygulanmıyorsa yenisinin uygulanacağının garantisi ne olacaktı? İkincisi, Özel Cunhurbaşkanıyla görüşme gerekçesi ve içeriğini daha öncesinden CHP kurullarıyla konuştuğunu açıklamıştı; gizli kapalı yürütmeyeceğini söylemişti. Üçüncüsü de Özel, Erdoğan ile görüşmeden “kapıları kapatmayacağını” söylemişti.
Erdoğan davet salonuna yanında bakanları, danışmanları ile girdi ve hemen girişte Kurtulmuş ile birlikte bir kokteyl masası etrafında durup habercilerle konuşmaya başladılar.
Özel’den görüşme talebi gelmişti, haftaya görüşeceklerdi. Anayasayı değiştirmek için partilerle görüşme işiniyse TBMM Başkanı Kurtulmuş üstlenecekti.
Erdoğan ve Kurtulmuş bu açıklamaları yaparken, aynı hizada iki kokteyl masası sağlarında Özel de gazetecilerle konuşuyordu. CHP Teşkilat Başkanı Ensar Aytekin, boy avantajını bir kaç basamak merdivenle takviye ederek Erdoğan’ı izliyor, Grup Başkan Vekili Murat Emir de hemen Özel’in yanında istihbarat veriyordu.
Salında bir hareketlenme oldu, Emir Özel’in kulağına “Cumhurbaşkanı gidiyor” diye fısıldadı. Özel tepki vermeden gazetecilerle sohbete devam etti. Sonuçlar beklediklerinden iyi gelmişti, CHP’ye geçmesini sürpriz saydığı tek olarak Kütahya’yı saydı; kendilerini sevindirmişti.
O sırada AK Parti Grup Başkan Vekili Muhammed Emin Akbaşoğlu gruba yaklaştı. Emir’le göz göze geldiler. Emir, o sırada o yöne bakmayan Özel’in kulağına Akbaşoğlu’nun geldiğini söyledi. Özel, istifini bozmadı, son soruya cevabını tamamladı. Döndü, Akbaşoğlu ile bayramlaştı, Akbaşoğlu kulağına Erdoğan’ın bir çay içme davetini iletti. Beraber gittiler. Meclis Başkanlık bölümündeki “Mermerli Salonda” Kurtulmuş parti liderleri ve grup yöneticilerine çay ikram ediyordu.
Yani, baş başa değildi görüşme ama 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden bu yana ilk defa Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri ile CHP lideri, törenlerde mecburen bir arada görünmeleri dışında görüşüyorlardı. Son olarak Erdoğan’ın 15 Temmuz sonrasında parti liderleriyle toplantısına Kemal Kılıçdaroğlu katılmıştı.
Kısa konuşmalarında gelecek hafta yapılması planlanan görüşmenin teyidi dışında bir de Erdoğan’ın Özel’e geçirdiği göz ameliyatını sorduğunu öğrendik; ameliyatı yapan göz doktoru Emir de zaten CHP Grup Başkan Vekili olarak oradaydı.
Özel görüşmede Anayasayı değiştirme konusu üzerine “Cunhurbaşkanını dinleyeceğiz” demekle yetindi. CHP’nin görüşmek istediği başka konular da vardı. Bunların başında iktidarın belediyeleri, özellikle de CHP’nin kazandığı ve nüfusun yüzde 60, üretimin yüzde 80’ini oluşturan belediyeleri engellememesi gerektiği, bunun kanuna bağlanması gerektiği talepleri de vardı.
Erdoğan’ın gündemi ise Anayasayı değiştirmekti.
Siyasi kuliste hiç dile getirilmeyen ama havada asılı duran soru şu: Erdoğan Anayasayı kiminle işbirliği yaparak değiştirme yoluna gidecek?
Senaryolar burada devreye giriyor.
İlk soru şu: halkın Anayasa değişikliği gibi bir talebi var mı?
Buna AK Partililer de MHP’liler de “Evet, kesinlikle var” diyemiyor. Halkın ezici çoğunluğunun talebi bir an önce ekonomik krizden çıkmak; hayat pahalılığı karşısında iki yakasını bir araya getirmek.
Erdoğan ve Beştepe kaynaklı Anayasa değişikliği önerisine en çok heyecanlananlar DEM ve HüdaPar. DEM için Kürt meselesi, HüdaPar için hem Kürt meselesi hem de laikliğe karşı mevzi kazanma meselesi söz konusu.
Burada MHP etkeni devreye giriyor. Halen Anayasa değişikliği konusunda yazılı öneriler MHP’nin ve 2023 seçimi öncesinde kalan Millet İttifakının “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” önerisi.
İkisinde de Anayasanın ilk dört maddesine dokunulmuyor.
CHP, MHP ve Meclis’teki çoğu partinşn ilk dört maddeye dokundurmayacağı belli.
Bir soru da şu: Erdoğan değişen siyasi iklime rağmen hala daha merkezi ve otoriter bir Anayasayı mı yoksa daha demokratik, yaşama ve yargıyı daha rahatlatıcı bir Anayasayı mı zorlayacak?
Eğer ilkiyse MHP Anayasa değişikliğine destek verecektir. Eğer ikincisiyse CHP’nin koşulları öne çıkar.
Burada bir soru daha sorulmalı: Erdoğan Anayasayı Meclis’te mi yoksa halkoylaması yoluyla mı değiştirmek ister?
Halkoylaması MHP ve Meclis’teki son derece parçalı siyasi yapının her biriyle pazarlıklar yoluyla 360 oyu garantilemeyi gerektiriyor.
Ama burada ekonomik kriz engeli var. Erdoğan da Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de yatırımcılara “dört yıl seçim yok” sözü veriyorlar. Türkiye’de her halkoylamasının bir seçim sayıldığını artık yabancı yatırımcılar da biliyor.
İkinci yol taslağı üzerinde anlaşılan bir Anayasayı Meclis’te 400 oyla geçirmektir. Erdoğan burada daha küçük cüsseli siyaset aktörleriyle çetin pazarlık ve tavizlerle ilerlemeyi de tercih edebilir, CHP’yle ilerlemeyi de.
AK Parti daha önce 2003-2004’te CHP ile Meclis’te olamaz denilen Anayasa değişikliklerini çok kısa sürede gerçekleştirmiş ve bu reformlar ekonomik krizden çıkışı kolaylaştırmıştır.
O yüzden bugün de Anayasayı değiştirmek için Erdoğan’ın ne istediği ve kiminle yol almayı tercih edeceği önem taşıyor.
Meclis davetinden çıkan siyasi kulis özeti bu.
Üç MHP milletvekilinin istifası haberi 20 Kasım akşam saatlerinde siyaset kulisine bomba gibi düştü. Beklenen…
Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Çayırhan Termik Santrali’nde yaklaşık 500 madenci özelleştirme kararına karşı kendilerini maden…
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın üç MHP milletvekilinin istifasının istendiğini, istifa…
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın beraberindeki heyet ile birlikte CHP Genel Merkezi'ne gitti,…
Almanya, Fransa, İtalya, İspanya ve İngiltere dışişleri bakanları Polonya Dışişleri Bakanının ev sahipliğinde 19 Kasım’da…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yeni bir nükleer doktrin imzalamasıyla ilgili…