Rawest Araştırma’nın “Kürt Meselesi, Kürt Siyaseti ve Demirtaş” başlıklı araştırmasının sonuçlarına göre Kürtler 31 Mart seçimlerinden “ihtiyatlı bir şekilde memnun,” kendilerini ağırlıklı olarak “Müslüman” olarak tanımlıyor, sosyal demokrat ve dindar bir partiyi tercih ediyor ve HDP’nin tutuklu eski eş-başkanı Selahattin Demirtaş’ı lider olarak görüyor.
Rawest Araştırma Şirketi’nin 31 Mart yerel seçimlerinin ardından 1406 kişiyle yüz yüze görüşülerek yaptığı saha araştırmasının sonuçları 10 Mayıs’ta açıklandı.
Araştırmanın sonuçlarına göre Selahattin Demirtaş’ın Kürtler nezdindeki itibarı oldukça yüksek. Buna göre bu itibar “tam bir uzlaşma” olarak yorumlanabilir. Demirtaş’ın ilişkilendirildiği siyasi duruşla tutuklu lider “Türkiyelileşme siyasetinin ikonu” olarak görülüyor.
“Özgürlükçü, Müslüman”
Araştırma sonuçlarına göre Kürtlerin kendilerini nasıl tanımladıkları ile ilgili soruya katılımcıların yüzde 53,5’i “Müslüman” cevabını verdi. Bu kimliği yüzde 28,1 ile özgürlükçü, yüzde 24,8 ile dindar cevapları izledi.
Buna göre Kürtler kendilerini “seküler,” “muhafazakar,” veya “İslamcı” olarak değil, “özgürlükçü” ve “dindar” olarak tanımlıyor. Araştırma raporuna göre bu tercihler Kürtlerde seküler-muhafazakar geriliminin daha yumuşak olduğunu gösteriyor.
Araştırmaya katılanların “Kürt olmak ne demek” sorusuna verdikleri cevaplarda, Kürt “Kürtlüğü sahiplenen, mazlum ve mücadeleci” kişi olarak tanımlanırken, “mağduriyet, direnç ve mücadele” gibi kavramlar ön plana çıkıyor.
Buna göre Kürt Kimliği Türkiye’de yüksek sesle ve açıklıkla ifade edilen ve taşınan bir kimlik. Kürtlerin yarısı kendini yüksek düzeyde “Kürt” olarak görüyor. Bununla birlikte araştırmaya katılanların yüzde 15 ila yüzde 20 arasında bir oranı bu alandan geri durmayı tercih ediyor. Yüzde 14 kendini düşük düzeyde Kürt görüyor ve yüzde 13’ü Kürt olmaktan gurur duyma önermesine katılmıyor.
Kürt Sorunu: “kimlik ve ayrımcılık”
Rawest araştırma katılımcılarının yüzde 58,2’si Türkiye’de bir Kürt sorunu olduğunu düşünüyor ve üçte ikisi bunu önemli bir sorun olarak tanımlıyor.
Araştırmaya göre Kürtlerin yarısı Kürt sorununun kaynağında devletin uygulamaları olduğunu düşünüyor. Katılımcılar Kürt sorununu kimliğin tanınmaması ve Kürtlere ayrımcılık yapılması ile ilişkilendiriyor.
Öne çıkan talepler ise eşitlik, adalet, özgürlük, anadil ve kalkınma. Araştırma katılımcılarının yüzde 44’ü eğitimin iki dilli olması gerektiğini, yüzde 42’si Kürtlerin yoğun yaşadığı yerlerde Kürtçenin hizmet dili olması gerektiğini ifade ediyor.
Siyasete ilgi düşüşte
Araştırmanın dikkat çeken sonuçlarından biri de siyasete ilginin düşmüş olması. Araştırmaya katılanların sadece üçte biri siyasetle ilgili görünüyor. Genel olarak siyasete yönelik bir umutsuzluk hakim. Kürtler Türkiye’nin yeni bir partiye ihtiyacı olduğunu ise düşünmüyor.
Kürtlerin idealindeki parti sosyal demokrat, Kürtlere yakın ve İslamcı. Araştırma raporuna göre Kürtlerin idealindeki partide iki aks var: bir tarafta sosyal demokrat, demokrat, modern, sosyalist, diğer tarafta İslamcı, dindar, hassasiyetli, muhafazakar. Sonuç raporuna göre iki aksı bağlayan uzlaşı Kürtlük.
Kürtler 1 ile 10 arasında değerlendirme yapmaları istendiğinde 5,6 puanla HDP/DEM Parti’yi seçmiş. HDP/DEM Parti dışındaki partilere bakışı olumlu değil. 10’un yakın, 1’in uzak olduğu sıkalada HDP dışında tüm partiler 4’ün altında kalıyor. Kürtlerin ikinci parti tercihi ise CHP. CHP’yi AK Parti takip ediyor.
Araştırma katılımcıları yerel seçim sonuçları ile ilgili ise “ihtiyatlı.” Araştırmaya göre memnunlar ama Batı’daki muhalif coşkuya sahip değillier. Batıdaki kürtler seçim sonuçlarından daha memnun.
Demirtaş üzerinde “tam bir uzlaşma”
Rawest’in araştırmasına göre Selahattin Demirtaş’ın Kürtlerdeki itibarı oldukça yüksek.
Yine 1 ile 10 arasındaki skalada Demirtaş’ın puanı yüzde 7,1. Türkiye genelinde yapılan araştırmalarda 6 puanın üzerine çıkan lider yok. Rapora göre “7 üzeri tam bir uzlaşma olduğu anlamında yorumlanabilir.”
Demirtaşı izleyen isim ise İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu oldu. 5.5 puan alan İmamoğlu’nu Leyla Zana, Pervin Buldan ve Mansur Yavaş izledi. Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun ardından 8’inci sırayı aldı.
Türkiyelileşmenin ikonu Demirtaş
Araştırma raporuna göre “genel Kürt kamuoyunun kahir ekseriyetinde Demirtaş algısı oldukça olumlu.”
Buna göre “Demirtaş demek Kürt kimliğine sahip çıkma, Kürt haklarını savunma demek. Kürtler dışındaki toplumsal kesimlerle diyalog ve medeni bir kamusal alan inşa etme becerisi” demek.
Rapor, “Türkiyelileşme” kavramının bu çerçevede okunduğunu, Demirtaş’ın “Türkiyelileşme siyasetinin ikonu” olarak öne çıktığını belirtiyor.
Demirtaş araştırma katılımcıları tarafından Kürt sorununun çözümünü temsil eden lider olarak simgelenmiş. Rapora göre “bu temsil önceki siyasetçilerle farklılaşan bir temsil.”
Sonuçlara göre “Önceki aktörler tanıma, kabul görme gibi talepleri merhamet ve hiyararşiyi de içeren şekilde istiyordu. Demirtaş göz hizasından konuşan eşit olmanın hukukunu daha iyi çerçevelendiren bir profil olarak görülüyor. Yani uzlaşmacı ama Qurre.”
Demirtaş’ın Kürtler için en büyük anlamı ise kimliklerinin savunucusu olması, demokratlığı ve barış yanlısı olması.
Araştırmacıların yüzde 61’i Demirtaş’ı Dost, yüzde 14’ü düşman, yüzde 24’ü ise nötr görüyor.
AK Partililer için de Demirtaş makbul
Araştırmanın çarpıcı bir diğer sonucuna göre ise AK Partililer için de Demirtaş makbul bir siyasetçi.
Rapora göre tüm eleştirilerine rağmen HDP’den daha makul ve uzlaşılır görüyorlar. Kürt siyasetinin geleneksel isimleri AK Partililer nazarında PKK ile ilişkilendirilmiş ancak Demirtaş ilişkilendirilmemiş. Demirtaş AK Partililer arasında da Türkiyelileşme siyasetinin temsilcisi olarak görülüyor. Burada Türkiyelileşme siyasetinin izdüşümü daha çok sivilleşmeye vurgu üzerinden yapılıyor.