Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz 7 Aralıktaki Atina ziyaretini iade etmek üzere altı saatlik bir çalışma ziyareti için 13 Mayıs’ta Ankara’daydı.
Başbakanlığı döneminde son 10 ay içerisinde dört kez Türkiye’ye gelen Miçotakis sanırım en zor ziyaretini bu sefer gerçekleştirdi. Geçen hafta Kariye Müzesi’nin yeniden camiye çevrilerek Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ibadete açılması Yunanistan’da bir numaralı gündem maddesi haline geldi. Türk dostu eski başbakanlardan Yorgos Papandreau’nun PASOK’u dahil muhalefet partileri ağız birliği etmişçesine Miçotakis’ten Türkiye ziyaretini iptal etmesini istediler.
Geçen yıl Mayıs ayındaki genel seçimlerde yüzde 40’ın üzerinde oy alarak tek başına iktidara gelen Miçotakis’in Yeni Demokrasi Partisi, tıpkı Türkiye’deki iktidar partisi AKP’nin başına geldiği gibi bir yıl içerisinde önemli ölçüde kan kaybetmiş görünüyor.
9 Haziran’da düzenlenecek Avrupa Parlamentosu seçimleri için yapılan kamuoyu yoklamalarında Yeni Demokrasi’nin oylarının yüzde 30’lar seviyesine indiği, kaybedilen oyların da aşırı sağdaki partilere gittiği anlaşılıyor.
Son dönemde eşcinsel evliliklere izin veren yasanın iktidar partisi milletvekillerinin de oyları ile Parlamentoda kabul edilmiş olması, 57 kişinin hayatını kaybettiği geçen seneki tren kazasında suçlu bulunanların sadece para cezasıyla kurtulmaları, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama’nın Yunanistan’a gelerek geçen Pazar günü Arnavut seçmenlerle bir miting düzenlemesine izin verilmesi ve Kariye Müzesi’nin camiye çevrilerek ibadete açılması aşırı sağ partilerin oylarının artmasında önemli bir rol oynuyor.
Miçotakis için tüm bu olumsuzluklara şimdi bir de Aleksis Çipras’a koltuğunu kaybettiren Kuzey Makedonya’nın yeni Cumhurbaşkanı Gordana Siljanovska Davkova’nın yemin töreninde ülkesine anayasal ismi Kuzey Makedonya Cumhuriyeti yerine sadece Makedonya demesiyle başlayan yeni bir kriz eklendi.
Bu koşullar altında Miçotakis’in ziyareti iptal etmeyerek Ankara’ya gelmesi Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesine atfettiği önemin bir göstergesi sayılabilir.
Ziyaretten bir gün önce iki lider de karşılıklı olarak Türkiye ve Yunanistan’daki birer gazetede yayınlanan mülakatlarında barışçıl ve sıcak mesajlar verdiler.
Başbakan Miçotakis’in Yunanistan’ın Türkiye’yi tehdit etmediğini, birbirleri hakkında konuşmaktansa birbirleriyle konuşmalarının daha doğru olacağını söylemesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da Ege’deki sorunların çözümü için uluslararası hukuku öne çıkarması, hatta bu çerçevede uluslararası adalet divanını telafuz etmesi önemliydi.
Yine Büyükelçilerin alınmadığı anlaşılan İkili görüşmelerden sonra gerçekleştirilen ortak basın toplantısında isabetli bir tercihle soru alınmadı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan akıllı bir şekilde ön alarak konuşmasında Kariye’yi de gündeme getirerek caminin gayet titiz bir restorasyondan sonra tüm insanlığın hizmetine sunulduğunu, sadece ibadete değil, ziyarete de açıldığını ve UNESCO kuralları gereğince korunmaya devam edeceğini belirtti.
Başbakan Miçotakis de Kariye Müzesi’nin camiye çevrilerek ibadete açılmasının kendilerinde üzüntü yarattığını, bu olağanüstü yapının tüm insanlığa ait olduğunu söyleyerek Yunanlı seçmenlerine verdiği sözü tutmuş oldu.
Batı Trakya’daki Türk Azınlığı ve Kıbrıs konularında Cumhurbaşkanı Erdoğan ikişer cümle söyledi. Kıbrıs bağlamında yine iki devletli çözümden söz etmedi.
Başbakan Miçotakis özellikle azınlıklar konusunda Lozan Antlaşmasında geçen Müslüman azınlık ifadelerine atıfla, bilinen yunan görüşlerini biraz daha uzunca dile getirdi.
Basın toplantısına Gazze ve Hamas hakkındaki görüş ayrılıkları damga vurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dokuz dakika süren konuşmasının tam üçte biri Filistin meselesine ayrılmıştı. Ayrıca Erdoğan, Miçotakis’in Hamas’ın terör örgütü olduğuna ilişkin ifadeleri karşısında ikinci kez söz alarak bu görüşlere katılmadığını uzun uzun izah etti. Türkiye’deki hastanelerde halen 1000 civarında Hamaslının tedavi edilmekte olduğunu Türk kamuoyu ilk kez öğrenmiş oldu.
Artılarıyla eksileriyle dünkü Miçotakis ziyaretinin gerçekleşmiş olması, iki ülke arasındaki pozitif gündemin devam ettirilmesi açısından önemliydi. Dün ziyaretten sonra yunan medyasındaki “ziyaret boyunca Türk-Yunan sorunları yerine, Hamas tartışmasının öne çıkmış olmasının, ilişkilerin iyi durumda olduğunu gösterdiğine” ilişkin yorumlara katılmamak mümkün değil.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in yeni yönetim döneminde Türkiye'ye ilk ziyareti Suriye'de Esad…
Donald Trump’ın “Türkiye Suriye’ye çöktü” ifadesini Türk medyasındaki haberlerin pek çoğunda bulmanız mümkün değil. Trump’ın…
Asgari ücret yine gündemimizde. Bu kez temel tartışma konusu asgari ücret ve enflasyon ilişkisi. Asgari…
Suriye’de gelişmeler baş döndürücü bir hız kazandı. Beşar Esad’ın 7 Aralık akşamı Moskova’ya kaçmasından yalnızca…
CHP’nin önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendi dönemindeki Suriye politikası nedeniyle yeniden gündemde. Cumhurbaşkanı Tayyip…
Suriye'de Esad rejimini deviren harekatın hazırlığının bir yıldan fazla bir süredir yapıldığı, Türkiye’nin, ABD’nin ve…