Yoksa siz “Dijital çağda her şey uyduda, yapay zekâda abi” deyip dünyanın en eski ikinci mesleği sayılan casusluğun, casuslar devrinin bittiğini zanneden teknoloji fetişistlerinden miydiniz?
O zaman bu hikâyeyi okumanızı tavsiye ederim. Hem bilmeyenler dünyanın en eski mesleğinin ve olduğunu da yazının sonunda okuyabilirler.
MİT’in Ankara’da ev sahipliği ve koordinasyonunu üstlendiği ABD-Rusya-Almanya insan takasından öyle bir hikâye çıktı ki açıkçası hayıflandım. Bu hikaye daha önce açığa çıksaydı tam benim “Meraklısı İçin Casuslar Kitabı”nda -yine de birinci sırada olmasa da “Romeo Operasyonuyla” aynı düzeyde- en başlarda yer alabilirdi.
MİT’in duyurduğu üzere 7 ülke arasında yapılan bu eşine pek rastlanamayacak operasyonla takas edilen 26 kişiden ikisi çocuktu.
İki çocuğun casuslar ya da casuslukla suçlananlar arasında olmasına alışılan insan takasında ne işi olabilirdi.
Konu batı basınına “Çocuklar Rus olduklarını uçakta öğrendi” türü başlıklarla işlendi. 11 yaşındaki Sofia ve 8 yaşındaki Gabriel, zaten o yaşta ebeveynlerinin bir casus-çift olduğunu bilemezdi ama Rus olduklarını da onları Slovenya’nın başkenti Ljubljana’dan (Lyublyana) Ankara’ya, takas sonrası da Ankara’dan Moskova’ya taşıyan uçakta öğrenmişlerdi. Rusça bilmiyorlardı, onları Vnukovo havalimanında karşılayan Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin onlar için sadece gülümseyerek, İspanyolca “Buenos noches- iyi akşamlar diye karşılayan yaşlı bir adamdı.
Putin çocukları İspanyolca karşılamıştı çünkü çocuklar o zamana dek Arjantin pasaportu taşıyan bir anne babanın çocukları olarak büyütülmüşlerdi; 2022’de yakalanmasalardı da muhtemelen o kimliklerle, Arjantin vatandaşı olarak büyüyecekler, kim bilir belki de birkaç yıl sonra onlar da Rus Dış İstihbarat Örgütü SVR’nin ajanları olarak yetiştirilmeye başlayacaklardı.
Anne-babanın Arjantin kimlikleri de sahteydi.
Baba Artem Viktorovich Dultsev, Ludwig Gisch sahte kimliğini taşıyordu. Maskesi Lyubyana’da kurduğu bir bilişim teknolojileri (IT) şirketiydi.
Anne Anna Valerevna Dultseva ise María Mayer sahte kimliğiyle Lyubyana’da bir on-line sanat galerisinin sahibi görünüyordu.
İşleri gereği Avrupa Birliği ülkelerine çok sık seyahat ediyorlardı ve yaptıkları asıl işin püf noktası da buydu.
İkisi de SVR ajanı olan casuslar, AB ülkelerindeki aktif görevdeki ya da gerektiğinde aktif göreve geçmek üzere “uykudaki” casuslara kuryelik yapıyor, onlara para götürüyor, Moskova’ya iletmek üzere edindikleri istihbaratı geri taşıyorlardı.
Yoksa siz hala ciddi istihbarat örgütlerinin bu tür haberleşmeyi yüz yüze değil de dijital kanallardan yaptığını düşünenlerden misiniz? O kripto para transferlerini filan -böylece gizlendiklerini sanan- suç örgütleri kullanıyor artık daha çok.
Bu casuslar için iki çocuklu, mütevazı bir AB ülkesinde, dijital teknolojiyle uğraşan, kendi haline Arjantinli çift yaşantısı ideal bir maskeydi.
Karı-koca casuslar “illegal” çalışıyorlardı. Anlamı şu ki her ülkenin diğer ülkelerde bir “legal” casusları oluyor; diyelim ABD’nin Ankara’da, MİT’in Londra’da, SVR’nin Atina’da o ülkenin istihbarat servislerine akredite, diplomatik pasaport taşıyan ajanları bulunuyor. Onlar yakalanırsa, örneğin sınır dışı ediliyorlar. İllegaller yakalanırsa başlarına en hafifinden işte bunlar geliyor.
1 Ağustos Cuma günü Ankara’da yapılacak takastan sadece 2 gün önce, 30 Temmuz Çarşamba günü, kendilerine yöneltilen casusluk suçlamasının -muhtemelen kendilerini çok ağır yük altında bırakmayacak kısmını- kabul ettiler. Kabul ettikleri suçlara göre mahkûm edildikleri suç, 19’ar ay hapis ve sınır dışı kararıydı ve tesadüfe bakın ki 19 ay da 1 Ağustos Cuma günü doluyordu.
Şöyle düşünelim, bu casus çiftin yaptıkları -artık neyse, o da yakında anlaşılır- Putin’in onları havalimanında bizzat karşılayacağı kadar önemliydi.
Putin’in karşıladığı bir diğer Ankara yolcusu, 2019’da Almanya’da Gürcistan vatandaşı Çeçen milliyetçisi Zelimkhan Khangoshvili’yi öldürdükten sonra yakalanıp 2022’de ömür boyu hapse mahkûm edilen Vadim Krasikov idi. Rus iç istihbarat servisi FSB’nin Özel Harekât birimi Alfa Gücü üyesiydi ve bir dönem Putin’in yakın koruma timinde çalıştığı bildiriliyordu.
Bu noktada biraz fikir yürütelim.
MİT takasına konu olan isimler gerek Rusya’nın gerekse ABD, Almanya, Slovenya gibi ülkelerin tutukladıklarının çoğu 2022 yılına denk geliyor.
Bu Rusya’nın Ukrayna işgaline başladığı yıldır.
Rusya açısından Batıda tutuklanan değerli elemanlarını kurtarmak için adeta takas malzemesi toplanmış gibi bir görüntü var.
Dün Rusya’nın ABD ve Almanya’ya gönderdiği üç kişinin de -bugünlerde Türkiye’de de tartışılan dezenformasyon suçlamalarıyla hapiste tutulduğunu yazmıştım.
Takas edilenlerden Rus asıllı ABD’li gazeteci Evan Gershkovich doğrudan casusluktan suçlanmış, onu saymıyorum. Ama Rus gazeteci Alsu Kurmasheva, Rus muhalifler İlya Yashin ve Vladimir Kara-Murza, dezenformasyon ve ordu hakkında yalan haber yayma ile suçlanmışlar ve suçlamalar Ukrayna savaşıyla bağlantılı.
Takas edilenler arasında Amerikan istihbaratı CIA ya da Alman istihbaratı BND casusları versa, o da çıkar yakında ortaya.
Gelelim yazının başında ucunu açık bıraktığımız iki konuya.
Birincisi, casuslar silahlı kuvvetlerdeki piyade sınıfı gibidir. İstediğiniz kadar en görünmez uçaklarla bombalayıp uzaydan lazerle vurun, 9 Eylül 1922’de İzmir’in Konak meydanında Yunanistan bayrağını indirip Türk bayrağını göndere çekecek ve Atatürk tarafından kendisine “İzmir” soyadı verilecek bir Yüzbaşı Şerafettin’e ihtiyacınız vardır. Savaşı piyade kazanır.
İstihbarat servisinizi istediğiniz kadar teknolojinin son nimetleriyle donatın, en gerekli anda devreye girecek casuslar, ajanlarınız yoksa işiniz bitiktir.
İkincisi, şu dünyanın en eski ikinci mesleği casusluksa, ilkinin hangisi olduğu konusu. İstihbaratçıların arasındaki bir şaka bu elbette: En eski meslek fahişelikse, ikincisi de onu gerekli yerlere ispiyonlamayı üstlenen casusluktur derler.
Anlatılan şaka elbette ama bu iş şakaya gelmiyor, casuslar şaka yapmıyor.
İçişleri Bakanlığı'nın tartışmalı bir kararla Tunceli ve Ovacık belediye başkanlarını görevden alarak yerlerine kayyum ataması,…
Kendimden korkuyorum artık. Bıkkınlık gelip Stockholm Sendromuna yenik düşmekten, sahte mutluluk yaşayıp adalet mücadelesini bırakmaktan…
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında…
CHP’nin önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bugün 22 Kasım'da Ankara’da yargılanmaya başlaması Türkiye’de siyaset üzerindeki…
Üç MHP milletvekilinin istifası haberi 20 Kasım akşam saatlerinde siyaset kulisine bomba gibi düştü. Beklenen…
Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Çayırhan Termik Santrali’nde yaklaşık 500 madenci özelleştirme kararına karşı kendilerini maden…