Mısır Cumhurbaşkanı Abdul Fettah El-Sisi beraberindeki heyet ile birlikte 12 yılın ardından ilk kez Ankara’ya gelerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü. Geçtiğimiz Şubat ayında Kahire’de yapılan görüşmenin ardından kurulması kararlaştırılan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi ilk toplantısını yaparken iki ülke arasında Enerji, Ticaret, Turizm, Çevre ve Ekonomi alanlarında 17 anlaşma imzalandı.
Mısır Cumhurbaşkanı el-Sisi 4 Eylül öğlen saatlerinde beraberindeki heyet ile birlikte Ankara’ya geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Ankara Valisi Vasip Şahin ile birlikte Sisi’yi Ankara Esenboğa Havalimanında bizzat karşıladı.
Daha sonra Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmi törenle karşılanan El-Sisi Türkiye ve Mısır bayrakları önünde basın mensuplarına poz verdi.
Cumhurbaşkanlığı köşkünde baş başa toplantı yapan iki cumhurbaşkanı ardından iki ülke arasında ilk kez yapılan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Toplantısı’na başkanlık etti.
Toplantının ardından yapılan basın toplantısında iki ülke arasında 17 anlaşma imzalandı. Törende, ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti ile Mısır Arap Cumhuriyeti Arasında Yüksek Düzeyli Stratejik İş Birliği Konseyi 1. Toplantısı Ortak Bildirisi Cumhurbaşkanı Erdoğan ve El-Sisi tarafından imza altına alındı.
Sisi’den Atatürk’lü paylaşım
Mısır Cumhurbaşkanı’nın toplantının hemen öncesinde sosyal medya hesabı üzerinden Mustafa Kemal Atatürk’ü içeren bir mesaj paylaşması dikkat çekti.
Sisi mesajında şu ifadelere yer verdi: “Türkiye Cumhuriyeti’ne ilk ziyaretimden ve Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmemden büyük mutluluk duyduğumu ifade ediyorum. İki kadim ülkemiz, köklü tarihi ve halklar arası ilişkilere sahiptir ve kurucu lider Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmasından bu yana güçlü siyasi ilişkiler sürdürmektedir. Belki de bugünkü ziyaretim ve öncesinde Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kahire’ye yaptığı ziyaret, Mısır ve Türkiye arasında, bölgesel ve uluslararası ortamlarındaki kilit rolleri temelinde ve iki kardeş halkımızın istek ve beklentilerini karşılayacak şekilde, yeni bir dostluk ve işbirliği aşamasına başlama konusundaki ortak iradeyi yansıtmaktadır.”
Erdoğan: “Sisi’yi ağırlamaktan memnuniyet duyuyorum”
İkili anlaşmaların imzalanmasının ardından basının karşısına geçen iki cumhurbaşkanı, görüşmelerinde iki ülke arasındaki işbirliğinin arttırılmasının yanı sıra Gazze, Doğu Akdeniz, Suriye, Libya, Sudan, Afrika Boynuzu başta olmak üzere bölgesel ve küresel gelişmeler ile ilgili de görüş alış verişinde bulunduklarını belirtti.
Toplantıları “memnuniyet ile karşıladığını” belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “bir çok meselede benzer tutum ve hedeflere sahip olduğumuz Mısır’la istişarelerimizi güçlendirme noktasında kararlıyız. İnşallah bundan sonra daha yakın işbirliği içinde olacağız. Kazan kazan anlayışıyla çok boyutlu münasebetlerimizi ileriye taşıyacağız,” dedi.
Cumhurbaşkanı, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 5 yıl içinde 15 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini belirterek “İş adamlarımız 3 milyar dolara yaklaşan yatırımlarıyla Mısır ekonomisine önemli katkı sağlıyor. Mısırlı yatırımcıları da Türkiye’ye bekliyoruz,” dedi. Erdoğan, “doğalgaz ve nükleer enerji başta olmak üzere Mısır ile enerji alanındaki işbirliğimizi geliştirmek arzusundayız,” dedi.
Bölgesel konuların da masaya yatırıldığını belirten Erdoğan Mısır’ın Katar ve Amerika ile birlikte Gazze’de arabuluculuk faaliyetleri gösterdiğini hatırlatarak, “Biz de bu sürece Dışişleri Bakanlığımız ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığımız vasıtasıyla destek veriyoruz,” dedi. Erdoğan, “Netanyahu’nun Mısır’a yönelik ithamlarını reddettiğimizi buradan çok net söylemek isterim,” dedi.
Sisi: “İletişimi geliştirmek arzusundayız”
Erdoğan’ın ardından söz alan Mısır Cumhurbaşkanı, olumlu bir görüşme olduğunun altını çizdi.
Sisi, “bu dost ülkeye yapmış olduğum ilk ziyaret iki ülke arasındaki köklü ilişkilerin çok daha gelişeceğinin bir göstergesidir. […] Mısır olarak doğrudan iletişimi her iki ülke halkının çıkarına olacak şekilde devam ettirmenin arzusu içinde olduğumuzu ifade etmek isterim,” dedi.
İki ülke arasında ticaret hacminin arttırılacak olmasının altını çizen Sisi, “Yine Türk yatırımcılara sunmuş olduğumuz olanaklar da bizim için önemli bir husustur. Türklerin ülkemize yatırım yapması ve ürünlerin de farklı ülkelere ihraç edilmesi yine önemli bir husustur,” dedi.
Gazze konusunda da görüş alış verişinde bulunduklarını belirten Sisi, “bu bağlamda hem Türkiye, hem Mısır olarak bir an önce ateşkesin sağlanması, Batı Şeria’daki İsrail ihlallerinin son bulması ve Filistin’in 1967 sınırları içinde başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin Devletini kurma haklarının bir an önce hayata geçmesi gerektiğini vurguladık,” dedi.
Suriye konusunda da açıklamada bulunan Sisi, “Suriye halkını olumsuz etkileyen bu krizin de son bulması konusunu ele aldık. Bu bağlamda Türkiye ile Suriye arasındaki yakınlaşmayı memnuniyetle karşıladığımızı ifade etmek isterim. Güvenlik Konseyi’nin kararları çerçevesinde Suriye, ülkesinin birliği ve toprak bütünlüğü ve terörle mücadelesi kapsamında çözüme kavuşmasını arzulamaktayız,” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklaması şöyle:
“Mısır cumhurbaşkanı sayın Abdul Fettah El-Sisi’yi ülkemizde ağırlamaktan duyduğum memnuniyeti öncelikle ifade etmek istiyorum. Bir kez de sizlerin huzurunda kendisine şahsım milletim adına hoşgeldiniz diyorum.
Sayın Cumhurbaşkanı Şubat ayındaki Kahire ziyaretimde büyük bir teveccüh göstermiş, bizi çok sıcak ağırlamıştı. Kahire ziyaretim ilişkilerimizde yeni bir dönüm nnoktası olmuştu. O günden bu güne diyaloğumuzu ve işbirliğimizi en üst seviyede tuttuk. Bölgemize dair meselelerde daima yakın istişare halinde olduk. Her alanda gelişmekte olan işbirliğimizi değerli kardeşimin iadei ziyareti ile daha da ileriye taşıyoruz. Mısır’la asırları aşan ortak geçmişe ve yakın dostluk bağlarına sahibiz. Önümüzdeki sene diplomatik ilişkilerimizin tesisinin 100. yıldönümünü kutlayacağız. İnsanlık tarihine yön veren medeniyetlere beşiklik yapmış iki kadim ülkeyiz. Ülkelerimiz arasındaki köklü ve çok boyutlu ilişkileri müşterek çabalarımızla sürekli güçlendiriyoruz. Çalışmalarımızın semerelerini görmekten ayrıca memnuniyet duyuyorum.
Sayın Sisi ile Kahire’deki görüşmemizde Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyimizi yeniden yapılandırma kararı almıştık. Bu mekanizmanın ilk toplantısını da bugün gerçekleştirdik. Ortak bildirimizle işbirliğimizi sanayii, ticaret, savunma, sağlık, çevre, enerji dahil her alanda ilerletme irademizi teyid ettik. Ticaret ve ekonomi işbirliğimizin en güçlü boyutunu oluşturuyor. Son 10 yılda Mısır’ın ilk 5 ticaret ortağı arasında yer almaya devam ettik. Ticaret hacmimizi önümüzdeki 5 yıl içinde 15 milyar dolara çıkarma hedefimize doğru kararlı bir şekilde ilerliyoruz. İş adamlarımız 3 milyar dolara yaklaşan yatırımlarıyla Mısır ekonomisine önemli katkı sağlıyor. Girişimcilerimizi yatırımlarını daha da artırma noktasında teşvik ediyor, Mısırlı yatırımcıları da Türkiye’ye bekliyoruz.
Doğalgaz ve nükleer enerji başta olmak üzere Mısır ile enerji alanındaki işbirliğimizi geliştirmek arzusundayız.
Kardeş Mısır halkı Türk kültürü ve Türkçeye yoğun ilgi gösteriyor. Kültürel ve beşeri köprülerimizi geliştirmek için gayretlerimizi sürdürüyoruz. İlişkilerimizdeki olumlu ivmenin turizm alanına da yansıyacağına inanıyorum.
Türkiye ve Mısır’ın bölgesel barış ve istirkara katkıları hayati önemdedir. Toplantılarımızda Gazze başta olmak üzere bölgesel meselelerin çözümüne yönelik düzenli istişareler tesis etme hususunda mutabık kaldık.
Filistin’deki son durum itibariyle görüşmelerimizin odağında bu yer aldı. Türkiye ve Mısır, Filistin meselesinde ortak bir duruşa sahiptir. 11 aydır devam eden soykırımın sona ermesi, kalıcı ateşkesin bir an evvel tesisi, insani yardımların engelsiz akışı önceliğimiz olmaya devam ediyor.
Bugüne kadar Gazzeye iletilen toplam yardımın yüzde 32’si Türkiye’den gitmiştir. Bu yardımların ulaştırılmasında Türk kızlayı ile AFAD başkanlığımız ile işbirliği içinde hareket eden başta Mısır Kızılayı olmak üzere Mısır makamlarına teşekkür ediyorum.
İsrail, insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını engelleyerek işlediği suçlara bir yenisini daha ekliyor. İsrail yönetimi binlerce ton bomba yağdırarak kıramadığı direniş azmini Filistin halkını açlığa susuzluğa mahkum ederek kırmaya çalışmaktadır. Açlık, susuzluk veya ilaç bulamadığı için ölen her masumun sorumlusu İsrail ve destekçileridir.
Biliyorsunuz Mısır, Katar ve Amerika ile birlikte müzakerelere arabuluculuk yapıyor. Biz de bu sürece Dışişleri Bakanlığımız ve Milli İstibarat Teşkilatı Başkanlığımız vasıtasıyla destek veriyoruz. Ancak, İsrail tarafının uzlaşmaz ve engelleyici tutumu halen devam ediyor. Son olarak, İsrail, müzakere yürüttüğü muhattabını şehit ederek nasıl bir zihniyete sahip olduğunu göstermiştir.
Netanyahu’nun Mısır’a yönelik ithamlarını reddettiğimizi buradan çok net söylemek isterim.
Tüm bunlar karşısında İsrail hükümeti üzerindeki baskıların artırılması noktasında da elimizden geleni yaptık, yapıyoruz. Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Uluslararası Adalet Divanı’nda açtığı soykırım davasına müdahillik başvurumuzu resmen ilettik. Gazze’de suç işleyen İsrailli yetkililerin uluslararası mahkemelerde hesap vermesi için de çalışmalarımızı yoğun şekilde sürdürüyoruz. 41 bin masum insanın katillerinin yeri meclis kürsüleri değil işledikleri suçların hesabını verdikleri mahkeme salonlarıdır.
Diğer taraftan uluslararası topluma düşen sorumluluğu hatırlatmaya devam ediyoruz. Maalesef, bazı ülkeler halen İsrail’e kayıtsız şartsız destek sağlayarak işlenen suçlara ortak oluyorlar. Netanyahu hükümetinin tüm bölgeyi hatta tüm dünyayı tehlikeye atan katliam politikasını durdurma noktasında caydırıcı adımlar atılmıyor. Vicdanları yaralayan böyle bir tablonun kabul edilmezliğini artık herkes anlamalıdır. İsrailin bölgemizi daha fazla gerilime sürüklemesinin önüne geçmek ancak ikircikli politikaların terk edilmesiyle mümkün olacaktır. Yanlıştan bir an önce dönülmesi ve tarihin doğru sayfasında yer alınması noktasındaki çağrımızı burada bir kez daha tekrarlıyorum.
Değerli basın mensupları, istişarelerimizde Gazze’nin yanı sıra başta Doğu Akdeniz, Suriye, Libya, Sudan ve Afrika Boynuzu olmak üzere bölgesel konuları da ele aldık. Bir çok meselede benzer tutum ve hedeflere sahip olduğumuz Mısırla istişarelerimizi güçlendirme noktasında kararlıyız. İnşallah bundan sonra daha yakın işbirliği içinde olacağız. Kazan kazan anlayışıyla çok boyutlu münasebetlerimizi ileriye taşıyacağız.
Bugünkü görüşmelerimizin ve imzalanan anlaşmaların hayuırlara vesile olmasını diliyorum.
Mısır Cumhurbaşkanı El-Sisi’nin açıklaması şöyle:
“Sözümün başında bana karşı göstermiş olduğunuz yakın ilgi ve misafirperverlikten dolayı en içten teşekkürlerimi iletmek isterim. Bu dost ülkeye yapmış olduğum ilk ziyaret iki ülke arasındaki köklü ilişkilerin çok daha gelişeceğinin bir göstergesidir. Aynı bağlamda buraya halkımın en içten sevgisini ve selamlarını da getiriyorum. Şüphesiz bizleri bir araya getiren ortak bir tarihimiz ve bir çok ortak paydamız bulunmaktadır.
Hanımefendiler beyefendiler, geçtiğimiz dönem içinde turizm ile birlikte Türk halkı ile Mısır halkı arasında daha fazla iletişimin olduğunu gördük.
Öte yandan Ticaret ve ticaretin ötesinde de ülkemizde artan Türk yatırımları ile birlikte bu temasın ve işbirliğinin daha da arttığını görmekteyiz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz Şubat ayında ülkemize yapmış olduğu ziyaret bu ilişkilere ayrı bir ivme kazandırmıştır. Orada anlaştığımız üzere Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin ilk toplantısını yapma kararı aldık. Ticaret, turizm ve tarım gibi birçok alanda ortak adımlar atma kararı aldık. Ve bugünkü anlaşmalarda da bunları gözlemlemiş olduk.
Şüphesiz iki ülke arasındaki ticaretin arttırılması, serbest ticaret anlaşmasının geliştirilmesi, karşılıklı ticaret hacmimiz içerisinde de önümüzdeki yıllarda 15 yıllık ticaret hacminin gerçekleştirilmesi ortak hedeflerimiz alanında yer almaktadır.
Yine Türk yatırımcılara sunmuş olduğumuz olanaklar da bizim için önemli bir husustur. Türklerin ülkemize yatırım yapması ve ürünlerin de farklı ülkelere ihraç edilmesi yine önemli bir husustur.
Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkiler bağlamında beraber koordinasyonun çok önemli olduğunun altını çizdim. Özellikle de bölgesel konuları beraberce ele alarak insani krizlerin önüne geçme konusunda beraber çalışmalıyız diye karar aldık. Başta Gazze ve Filistindeki kardeşlerimiz olmak üzere daha yoğun çalışmalıyız. Bu bağlamda hem Türkiye hem Mısır olarak bir an önce acilen ateşkesin sağlanması, Batı Şeriadaki İsrail ihlallerinin son bulması ve Filistinin 1967 sınırları içinde başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin Devletini kurma haklarının bir an önce hayata geçmesi gerektiğini vurguladık.
Öte yandan Gazze’ye insani yardımların ulaşması için elimizden gelen çabayı göstermekteyiz. Her türlü engele rağmen bunu gerçekleştirmek için uğraşıyoruz. İlgili kurumlarımız arasında yakın koordinasyonla güvenlik ve istikrar meselelerini de ele almaktayız.
Bunlar arasında özellikle de baktığımızda Libya konusunda hem başkanlık hem parlamento seçimlerinin yapılması burada güvenlik ve esenliğin sağlanması silahlı güçlerin ülkeden ayrılmaları Libya’nın geleceği için önemli bir husustur diye ifade ettik.
Aynı şekilde Suriye meselesini ele aldık. Suriye halkını olumsuz etkileyen bu krizin de son bulması konusunu ele aldık. Bu bağlamda Türkiye ile Suriye arasındaki yakınlaşmayı memnuniyetle karşıladığımızı ifade etmek isterim. Güvenlik Konseyi’nin kararları çerçevesinde Suriye, ülkesinin birliği ve toprak bütünlüğü ve terörle mücadelesi kapsamında çözüme kavuşmasını arzulamaktayız.
Sudan konusunda Mısır’ın buradaki çabalarını cumhurbaşkanına ilettim. Ve taraflarla görüşerek burada problemin çözülmesi için çabaladığımızı anlattım.
Somali’de ve Afrika Boynuzundaki krizi ele aldık. Somalinin de toprak bütünlüğü ve karşı karşıya kaldığı meydan okumalara karşı güvenliğinin tesisinin öneminin altını çizdik.
Orta Doğu içinde güvenliğin ve esenliğin sağlanmasının mevcut anlaşmazlıkların ortadan kaldırılması ile mümkün olacağını belirttik. Ve böylelikle hepimiz bu bölgede bulunan kaynakların ülkelerin refahı için etkin bir şekilde kullanılabileceğini anladık.
Son olarak Erdoğan’a bana karşı ve heyetime karşı göstermiş oldukları misafirperverlikten dolayı teşekkürlerimi yinelerken bizler Mısır olarak doğrudan iletişimi her iki ülke halkının çıkarına olacak şekilde devam ettirmenin arzusu içinde olduğumuzu ifade etmek isterim.”