Siyaset

Muhalefet ve sivil toplum bastırdı, etki ajanlığı yasası geri çekildi

Kamuoyunda Etki Ajanlığı olarak bilinen yasa önerisinin 12 Kasım’da TBMM Genel Kurulunda oylanması bekleniyordu ama tepki ve tartışmalar soncucu yeniden çalışılmak üzere geri çekildi.

Kamuoyunda etki ajanlığı ya da etki casusluğu yasası olarak bilinen yasa önerisi, ikinci defa TBMM’de görüşülmeden Adalet Komisyonuna geri çekildi.
TBMM CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, X hesabından yaptığı açıklamada, önerinin “Halkımızın büyük desteğini alarak kamuoyunu bilgilendirme çalışmalarımız ile Meclisteki çalışmaları ve eleştirileri sonucunda” geri çekildiğini duyurdu. DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli de sonucu “Muhalefetin bir arada durmasının ve toplumsal muhalefetin güçlü tepkisine” bağlayarak “Düzenlemenin hiçbir rasyonel bir tarafı yoktu ve iktidar bir yanlıştan döndü” dedi.
AK Parti kaynakları da yasa önerisinin üzerinde yeniden çalışılacağını söyledi.

Etki Ajanlığı ile ne isteniyordu?

Aslında yasa teklifinde “Etki Casusluğu” ya da ajanlığı” diye bir ifade yoktu, ama dünyadaki benzerlerinde olduğu gibi Türkiye’de de bu isimle anılıyor.
Muhalefet milletvekillerinin ısrarıyla geri çekilen yasa maddesine göre, Türk Ceza Kanunundaki “Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk” suçlarına “Devletin güvenliği veya siyasal yararları aleyhine suç işleme” adı altında yeni bir suç türü ekleniyordu. “Devletin güvenliği ile iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda suç işleyenlerin” üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması öngörülüyordu. Böylelikle belge ve bilgi sağlanması veya açıklanması dışında casusluk amacıyla suç işlenmesi kavramı getiriliyor; böylece casusluk faaliyetleriyle daha etkin mücadele edilmesi amaçlandığı yazılıyor.
Belirsizlik ve Anayasaya aykırılık eleştirileri de burada yoğunlaşıyordu. Örneğin devletin “siyasal yararları” son derece geniş ve adı üzerinde, iktidarların siyasi çıkarları doğrultusunda da işletilmeye elveren bir ifade. Aynı şekilde, basın ve ifade özgürlüğü sınırları içindeki bilgi edinme ve yayma hakkı da rahatlıkla sınırları belirlenmemiş bu yeni suç türü içinde kullanılma riski taşıyor.

MİT ve Adalet Bakanlığı istiyordu

Tepkiler üzerine daha önce de geri çekilen yasanın çıkmasını Milli İstihbarat Teşki,latı (MİT ve Adalet Bakanlığı özellikle istiyordu.
MİT Hukuk Müşaviri Fuat Midas, 23 Ekim’de önerinin AK Parti ve MHP oylarıyla kabul edildiği Adalet Komisyonuna bilgi vererek yasaya devlet güvenliği açısından neden gerek duyulduğunu örneklerle anlatmıştı.
Verilen bilgiye göre, dünyada casusluk artık Soğuk Savaş’ta olduğu ve yasalarımızda yer aldığı gibi sadece bilgi ve belge edip çıkar karşılığı başka ülkelere vermek gibi alışıldık yöntemlerle sınırlı değildi. Özellikle Doğu ülkeleri, Batı’daki hukuk açıklarını kullanarak bu ülkelerde paravan şirketler kuruyor, şirketleri ve vatandaşları kullanıyordu. Bu yöntemlerle sürdürülen bu yeni nesil casusluk faaliyeti Türkiye’nin başka ülkelerle arasını bozuyor, ülkenin istihbarat ve suç örgütlerinin cirit attığı bir yer görüntüsüne neden oluyordu. Yasalardaki mevcut casusluk kapsamına girmediği için adi suç işlemi görüyordu.

Muhalefet ve sivil toplum tepkiliydi

Komisyonda CHP’li Cumhur Uzun “Gelişen ve çeşitlenen casusluk faaliyetlerinin mücadele içinde yetersiz bir madde varsa söyleyin, hemen getirelim. Ama konuyu yurttaşlarımızın da hukuk güvenliğini tehlikeye atmayacak şekilde yapalım” derken Gelecek Partili, Serap Yazıcı Özbudun, suç ve cezanın belirsizliği nedeniyle Anayasa’ya aykırı bulduğu teklifin geri çekilmesini önermişti.
Komisyona 13 medya örgütünü temsilen davet edilen Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Yusuf Kanlı, Etki Casusluğu kavramının, öngörüldüğü şekliyle “İfade özgürlüğünün kısıtlanması hukukun üstünlüğüne, şeffaflığa ve güçler ayrılığına atılan büyük bir darbe” olduğunu öne sürmüştü.
Komisyona 20 insan hakları savunucusu örgüt adına davet edilen Uluslararası Af Örgütü Ankara Ofisi Temsilcisi Hilal Döner ise, “Teklifin kabul edilmesi hâlinde insan hakları ihlalleri ve diğer toplumsal sorunlar üzerine çalışan sivil toplum örgütleri keyfî biçimde devletin iç veya dış çıkarlarına aykırı olarak değerlendirilecek faaliyetleri nedeniyle cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir” demişti.

YetkinReport

Recent Posts

Türkiye için stratejik eğitim: Geleceğin insan sermayesini hazırlamak

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim: “Bugün Türkiye’nin sorunlar listesinin dökümünü yap” derseniz en başa…

17 saat ago

Suriye’nin gün itibarıyla tomografisi

Suriye’deki gelişmelerin önemli bir dönüm noktasına evrildiği bugünlerde, bir nefes alıp, süreci sağlıklı şekilde değerlendirmekte…

18 saat ago

HTŞ: kuzu postunda kurt mu, Batı’nın yeni “ılımlı İslamcısı” mı?

Oligarşik yönetimindeki sadık yardımcıları halka seslenecek diye beklerken Beşar Esad’ın ailesiyle birlikte Moskova’ya kaçmış. Doha’daki…

1 gün ago

Şam’ın düşmesinin ardından Fidan: “Suriyelilerin dönmesi önemli, çalışma başlattık”

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'de Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ve ona bağlı muhalif grupların Şam'ı…

1 gün ago

Esad’ın gidişiyle Suriye’de yönetimle birlikte harita da değişebilir mi?

Beşar Esad’ın devrildiği saatlerde birçok Suriyeli tanıdığımla konuştum, aralarında tarafsız veya muhaliflere yakınlık duymayanlar da…

2 gün ago

Uluslararası Af Örgütü’nden çarpıcı rapor: “Gazze’de soykırım yapıldı”

Uluslararası Af Örgütü, İsrail'in Gazze'ye saldırılarının soykırım teşkil ettiği sonucuna varan 300 sayfalık detaylı bir…

2 gün ago