Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Donald Trump’ın yeniden ABD Başkanı seçilmesine memnun oldu. Bir sorun çıktığında doğrudan kendisiyle görüşüyor, hatta Beyaz Saray’a davet ediliyordu. Trump ilk döneminde Türkiye’ye olmadık kötülükler yapsa da Erdoğan, Trump’ın ikinci döneminde ABD ile yeni sayfa açılacağını ümit ediyor. Ama bu yeni sayfada Türkiye için işler daha da zorlaşabilir ve Erdoğan, Biden dönemini mumla arayabilir.
Biden döneminde çelişkileri diplomasiyle dondurmak mümkün olabiliyordu. Bu da Dışişleri, Savunma ve İstihbarat kanallarıyla yapılabiliyordu.
Trump’ın dünyanın en güçlü ordusunun başına getirdiği Pete Hegseth askerliğini Irak’ta yapmış bir televizyon sunucusu. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler kendisi gibi bir NATO generali olan Lloyd Austin ile değil onunla konuşacak, örneğin Suriye’deki PKK varlığına verilen ABD desteği ya da F-16’ların ne zaman verileceğini.
Hakan Fidan’ın muhatabı Marco Rubio olacak. Geçtiğimiz dönem Türkiye’ye uygulanan bütün askeri ve mali yaptırımlarda imzası bulunan bir siyaset kurdu.
MİT Başkanı İbrahim Kalın mesleki bakımdan hiç değilse güvenlik ve istihbarat işlerine hakim bir CIA Başkanıyla, John Ratcliffe ile çalışacak.
Erdoğan’ın Güvenlik ve Dış Politika Başdanışmanı Çağatay Kılıç’ın karşısında Ulusal Güvenlik Danışmanı emekli albay Michael Waltz İsrail’den çok İsrailci.
Trump’ın dar kabinesinde yer alacak BM Daimi Temsilcisi Elise Stefanik ve Orta Doğu Özel Temsilcisi, emlak milyarderi golf arkadaşı Steve Witkoff da İsrail’de Binyamin Netanyahu’nun koyu destekçileri.
Bu ekipte Erdoğan’ın şimdilik tek umudu Elon Musk; “işbirliği yapabiliriz” diyor. Dünyanın en zengin insanı, diğer kapitalistler Kamala Harris’e yatırım yaparken Trump’a yatırım yapmanın semeresini aldı. ABD devlet aygıtının yeniden yapılandırılmasından sorumlu olacak.
Aslında Trump’ın iki başkan yardımcısıyla çalışacağı söylenebilir. Resmi işler Başkan Yardımcısı JD (James David) Vance, paralel işler Musk tarafından üstlenilecek gibi. Erdoğan’ın Trump ile telefon görüşmelerinde de hatta olduğu öne sürülen Musk’ın Nev York’ta BM’deki İran Büyükelçisiyle görüştüğü haberleri var.
Erdoğan’ın Trump ile asli irtibat kanalı Musk olacaksa, Musk’ın hiç bir adımını maddi kazanç gözetmeden atmayacağı da bilinmeli.
Trump dış politikanın Avrupa-Orta Doğu sahasında “İsrail’e elinizi çabuk tutun” mealinde konuşurken kendisi 20 Ocak 2025’te görevi devralana dek ne yapacaklarsa yapmalarını söyledi aslında. Kendi “savaşları bitirme” iddiasını doğal olarak görevi devraldıktan sonra uygulayacak.
Bundan herkes bir ders çıkardı. Örneğin Rusya’nın Ukrayna’nın başkenti Kiev’e füze ve SİHA saldırılarının Trump’ın seçilmesinden itibaren neredeyse yarı yarıya (yüzde 44) arttığı haberleri var.
Erdoğan’ın Trump geldiğinde yeni bir müzakere pozisyonu yakalamak ve sonra ihtilaf çıkarmamış olmak için Suriye’deki PKK’ya kapsamlı bir siyasi-askeri operasyon başlatma işareti de bu çerçevede düşünülebilir.
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “Öcalan açılımıyla” DEM üzerinde baskı kurması da bu siyasi-askeri operasyonun, iç politika ayağı olarak tasarlanmış görünüyor.
Tabii Biden yönetiminin hala iş başında olacağı da unutulmamalı. Ama dünyanın da Türkiye’nin de 20 Ocak’a dek “kavgada yumruk sayılmayacağı” bir döneme girdiği söylenebilir.
Yargıtay’ın 2016’da Atatürk Havalimanını basarak 45 kişiyi öldüren, 236 kişiyi yaralayan DEAŞ (IŞİD) üyesi 7…
MHP ile DEM Parti düşman çatlatmaya devam ediyor. Kötü anlamda söylemiyorum. Kürt işleri özellikle Suriye’de…
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in yeni yönetim döneminde Türkiye'ye ilk ziyareti Suriye'de Esad…
Donald Trump’ın “Türkiye Suriye’ye çöktü” ifadesini Türk medyasındaki haberlerin pek çoğunda bulmanız mümkün değil. Trump’ın…
Asgari ücret yine gündemimizde. Bu kez temel tartışma konusu asgari ücret ve enflasyon ilişkisi. Asgari…
Suriye’de gelişmeler baş döndürücü bir hız kazandı. Beşar Esad’ın 7 Aralık akşamı Moskova’ya kaçmasından yalnızca…