Fidan’dan Suriye’ye operasyon sinyali, Barzani’den Ankara’ya ziyaret

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye’de yönetimi elinde bulunduran Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) lideri Muhammet Colani (Ahmet eş-Şara) ile görüşmesinin ardından katıldığı televizyon programında Ankara’nın YPG’ye ultimatum verdiğini, gerekli adımların atılmaması durumunda askeri operasyonun kaçınılmaz olacağını söyledi.

Fidan 7 Ocak’ta CNN Türk televizyon kanalında katıldığı programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye’nin ABD desteğine rağmen Suriye’deki YPG güçlerine karşı bir operasyon yapıp yapmayacağı ile ilgili soruya yanıt veren Fidan, “Bizim onlara verdiğimiz ültimatom ortada. Amerikalılar üzerinden de verdik, basın üzerinden de verdik” dedi.

Fidan: “Gereği askeri operasyondur”

“Şu anda buna yönelik bir hazırlık da görmüyoruz, niyet de görmüyoruz” diyen Fidan, “Terör örgütü YPG konusunda beklenen yapılmazsa gereği yapılacak. Gereği askeri operasyondur. Sen terör faaliyeti içerisindesin. Benim için tehditsin, Suriye için tehditsin, Irak için tehditsin, bölge için tehditsin, en önemlisi Kürtler için tehditsin. Artık bu tehditin, bu yanlışlığın, bu çılgınlığın ortadan kalkması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

ABD güçlerinin Suriye’deki varlığına ilişkin de konuşan Fidan, “ABD orada çeşitli bahaneler için vardı. Şu anda özellikle oradaki varlığını Biden yönetimi döneminde devam ettirirken geliştirdikleri mazeretlerin yüzde 85’i gitmiş durumda. İran varlığını, Rus varlığını bahane ediyorlardı. DAİŞ ile mücadele meselesini gündeme getiriyorlar. Şimdi DAİŞ ile mücadele diye sundukları konu PKK’nın onlara verdiği hapisane hizmetleri,” dedi.

Suriye’deki görüşme

Dışişleri Bakanı Fidan, 22 Aralık’ta Suriye’de kontrolü elinde tutan Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) lideri Muhammed Colani (Ahmed eş-Şera) ile Beşar Esad’ın devrilmeden önce kullandığı başkanlık konutunda bir araya gelmişti.

Görüşme ile ilgili görüşlerini de paylaşan Fidan, “Şaraa ile Suriyeli sığınmacıları ve PKK konularını görüştük. Şaraa sorumluluğunun ve Suriye’nin kendisinden beklentileri farkında.” açıklamasını yaptı.

Fidan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bizim ortaya koyduğumuz bir tez vardı. O da şuydu, yani biz Şam’daki yeni yönetim hiçbir şekilde yargılamadan ne istediğimizi ilk önce kendi aramızda kararlaştıralım, evrensel taleplerimizi. Ondan sonra gidelim diyelim ki biz uluslararası toplum olarak senden bunu görmek istiyoruz, bizim tavsiyemiz bu. Onlar da belli zaten, 4-5 madde bizim çıkardığımız maddeler, hem Batılılar hem Doğulular herkes buna zaten evet dedi. Yani Suriye’nin komşuları için tehdit olmaktan çıkması, hiçbir şekilde teröre yer veren, başta DAİŞ ve PKK olmak üzere bir alan olmaması, azınlıkların can, mal ve hayatı için güvenliğin sağlanması, kötü muameleye tabi olmaması, ülkenin toprak birliğinin bütünlüğünün korunması konuları başta olmak üzere ve bu türden maddelerimiz vardı.”

Trump’tan dikkat çeken Türkiye açıklaması

Fidan’ın canlı yayında konuştuğu sırada 20 Ocak’ta ABD Başkanlığı koltuğunu devralması beklenen Donald Trump açıklamalarda bulunuyordu.

ABD Kongresi’nin seçim sonuçlarını onaylamasının ardından malikanesi Mar-a-Lago’da basın açıklaması yapan Trump, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan için “arkadaşım, sevdiğim saygı duyduğum biri,” dedi.

ABD’nin askerlerini Suriye’den çekip çekmeyeceğine ilişkin soruyu yanıtlamaktan kaçınan Trump, “Bunu size söylemeyeceğim çünkü bu bir askeri stratejinin parçası. Ancak şunu söyleyebilirim ki bu Türkiye ile ilgili bir durum.” yanıtını verdi.

Trump, “Suriye’de olanlara bakarsanız, Rusya zayıfladı, İran zayıfladı. Ve o (Erdoğan) çok zeki biri ve adamlarını farklı biçimlerde ve farklı isimlerle oraya gönderdi ve onlar da içeri girip yönetimi ele geçirdiler,” ifadesini kullandı.

Trump, ayrıca “Ben talep ettikten sonra bazı kişilerin peşine düşmeyen oydu (Erdoğan). Kimden bahsettiğimi biliyorsunuz, Kürtlerden. Bunun ne kadar süreceğini bilmiyorum çünkü onlar doğal düşmanlar. Birbirlerinden nefret ediyorlar ama o bunu henüz yapmadı ve geçmişte de yapmadı.” ifadelerini kullandı.

Partisinin 4 Ocak’taki Ordu 8. Olağan İl Kongresi’nde konuşan Tayyip Erdoğan ise “Biz, Suriye’ye adım atmadık ama Suriye’yi her yönüyle ele almak suretiyle şu andaki hâle getirdik. Suriye’de yeniden bir güneş doğuyor” demişti.

Barzani Ankara’da

Aynı gün Ankara’da dikkat çeken bir ziyaret daha vardı.

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başbakanı Mesrur Barzani Ankara’ya resmi bir ziyaret gerçekleştirdi.

Daha önce duyurulmayan ziyaret kapsamında Barzani, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’la görüştükten sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edildi.

Görüşmenin içeriğiyle ilgili İletişim Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, bölgesel sorunların ele alındığı belirtildi.

Sosyal medya hesabından yapılan açıklamada şu bilgilere yer verildi: “Cumhurbaşkanı Erdoğan kabulde, bilhassa Suriye’deki gelişmeler ışığında Türkiye’nin Irak’ın istikrar ve güvenliğinin muhafazasına önem atfettiğini, Suriye’deki gelişmelerin bölgede yeni istikrarsızlıklara yol açmaması için gayret gösterdiğini, yeni Suriye’nin geleceğinde terör örgütleri ve iltisaklı unsurların olmadığını ifade etti. Sayın Cumhurbaşkanı, Kalkınma Yolu başta olmak üzere, bölgenin istikrar ve refahını artıracak projelerin hayata geçirilmesine ihtiyaç olduğunu belirtti”

Gündemde PKK mı var?

VOA Türkçe’den  Mahmut Bozarslan’ın haberine göre görüşmede, Irak, Suriye ve İran’daki gelişmeler ele alındı.

İsminin yazılmasını istemeyen IKBY’deki bir kaynak, özellikle Irak’taki silahlı grupların durumu ve Amerika’nın baskısının gündeme geldiğini belirterek “Bölgede son dönemde yaşanan gelişmelerle ilgili görüşmelerin yapıldığını tahmin ediyorum. Suriye ve İran’ın durumu da gündemde. Irak’ta yaşanan gelişmeler gündemde. Özellikle Irak’ta Haşdi Şabi’nin durumu gündemde. Hükümete bağlı olmayan silahlı grupların, nasıl kontrol edileceği gündemde. Amerika, bunu Irak hükümetine karşı bir tehdit olarak kullanıyor. Trump’ın göreve gelmesinden sonra Irak üzerindeki baskı artabilir. Enerji, petrol ve güvenlik sorunlarında Kürdistan Bölgesi’nin rolü öne çıkacak” görüşünü paylaştı.

Aynı kaynak, Türkiye’de son aylarda gündeme gelen PKK’nın silah bırakması tartışmalarının da görüşmelerin başlıca konularından olduğunu öne sürerek, “Eğer PKK silah bırakırsa Kürdistan bölgesine, bu meselede nasıl bir rol düşer, bu tartışılmış olabilir. En önemli sorun ise Suriye ve Rojava sorunudur. Bu konular Kürdistan bölgesi ve Türkiye’yi ilgilendiriyor” diye konuştu.