

Zirai don sebze, özellikle de meyve üretimini düşürdü. Fiyatlar artıyor. Tüketici alamıyor, çiftçi zararda.
“Zirai don deprem ölçeğinde bir felakettir”. Tarım uzmanı kimliğiyle de tanınan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer Nisan başında ani sıcaklık düşüşleriyle yurt çapında görülen zirai don felaketinin iktidarca ciddiye alınmadığını ancak önümüzdeki aylarda azalan üretim ve artan fiyatlarla daha sert hissedileceğini söylüyor.
Gürer, 25 Mayıs’ta NOW TV’deki söyleşimizde seçim bölgesi Niğde’de yılda ortalama 600 bin ton üretilen elmanın yüzde 95’inin, yani 570 bin ton olacağını söyleyerek, bu kaybın sadece çiftçiyi değil yerel ekonominin başka alanlarını da etkileyeceğini şöyle anlatıyor:
• “Çiftçinin elmasını toplayan işsiz kalacak. Çalıştırdığı ziraat mühendisi, muhasebe müdürü gibi sabit çalışan sorun yaşayacak. İlaç-gübre-mazot satan esnaf kazanamayacak. İhracatta, bu yıl ürün gönderilemeyen pazarlarda rekabet oluşacak ve pazar kayıpları yaşanacak. Çiftçi dışındaki pek çok kesimi ve önümüzdeki yılları da etkileyecek bir ekonomik kayıptan bahsediyoruz. İnsan kaybı olmayan bir deprem yaşandı Türkiye’de ve bu algılanmıyor. Ağustos’tan sonra etkileri daha somut görülecek.”
Zirai don sebze-meyveyi vurdu
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 23 Mayıs’ta Zirai don nedeniyle 2025’te endişe edilen bitkisel üretim kayıplarını açıkladı. Buna göre buğday üretimi yüzde 6’ya yakın azalacak. Patateste tahmini kayıp yüzde 13. Domateste yüzde 5,7, fasulyede yüzde 4,5 oranında üretim azalışı öngörülüyor.
Gürer bu tahminleri yetersiz buluyor, gerçek kaybın daha fazla olduğunusöylüyor.
Ama asıl dramatik kayıp meyvede. TÜİK tahminlerine göre bile meyvede; toplam üretimin 4’te biri. Kayısıda yüzde 65, kirazda yüzde 55, Antep fıstığında yüzde 54, zeytinde yüzde 40, şeftalide yüzde 32, fındıkta, limonda ve cevizde yüzde 27, üzümde yüzde 18, portakalda yüzde 12 seviyesinde kayıp yaşanabilir.
Bu oranlarla en az aynı seviyede pahalılık beklemek saçma olmayacak anlaşılan.
Üstelik listede tüm meyveler yok. Bunun nedeni Gürer’e göre yalnızca Çiftçi Kayıt Sitemine (ÇKS) dahil ve Tarsim sigortası olan çiftçilerin sayıma dahil edilmesi.
“Çiftçi borçları 3 yıl ertelenmeli”
Gürer, halihazırda hazırda çiftçinin bankalara olan toplam borcunun 970 milyar lira’ya çıktığına dikkat çekerek zirai don felaketinin çiftçiyi daha da zor soktuğunu öne sürüyor. “Tarımda planlamadan uzak bir anlayış yıllardır devam ediyor ama bu kez olmaz”, diye devam ediyor; “ÇKS’si olsun olmasın tüm çiftçilerin zararı karşılanmalı, borçlar 3 yıl ertelenmeli, hibe destekleri artırılmalı.” Bu konuda TBMM’ye kanun teklifi de veren Gürer, iktidarı bu sorunun ciddiyetini yeterince algılamamakla suçluyor:
• “Acilen yapılması gerekenler varken Cumhurbaşkanlığı’nın tarımla ilgili geçen hafta yayınladığı iki karardan biri Kamboçya ile orman anlaşması, diğeri Venezuela ile bitkisel anlaşma. Tarım bakanlığına verilen görev bunlar. Neyi bekliyorsunuz siz? Cumhurbaşkanı ‘hemen paralar hesaplara yatsın’ demeli.”
Gürer’e göre yaşanan zirai don kimsenin ölmediği bir 6 Şubat depremi kadar büyük ölçekte ve uzun vadede zarar vermeye devam edecek.