Siyaset

Özdağ’dan İmamoğlu’na: iktidar “iç cepheyi” böyle mi güçlendirecek?

Ümit Özdağ tahliye edilirken bile siyaset yasağı tehdidi altında. İktidarın dış belirsizliklere karşı iç cepheyi güçlendirme söylemi, hiç bir icraatına itiraz edilmemesi anlayışına dayanıyor, ters tepiyor.

İsrail’in İran’a saldırmasıyla başlayan ABD’nin doğrudan dahliyle tırmanan krizle hem Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hem MHP lideri Devlet Bahçeli, “iç cepheyi güçlendirme” söylemini daha güçlü dillendirmeye başladı. Bunun kendi içinde bir mantığı olabilir; her ülkede iktidarlar dış sorunlarla başa çıkmaya çalışırken içeride daha rahat hareket etmek ister.
Ama birincisi, gerçekçi olmak lazım ki tarih boyunca hemen hemen hiçbir iktidar dış sorunlarla boğuşurken içeride dikensiz gül bahçesi lüksüne sahip olmamıştır. İkincisi, Cumhur İttifakının iç cepheyi güçlendirmekten anladığı muhalefetin her söyleneni itirazsız kabul etmesi, etmeyenin de buna pişman edilmesi gibi duruyor. O da son birkaç aydır geçerli olan “İşte DEM ile Terörsüz Türkiye konuşuyoruz ya” söylemiyle yetinilmesini istiyor iktidar sahipleri.

Cumhur İttifakı sözcülerinin iç barıştan anladıklarıdikensiz gül bahçesi oldukça geri tepmesi kaçınılmaz görünüyor.

Özdağ’dan İmamoğlu’na, Demirtaş’a

Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ 17 Haziran’daki duruşmada tahliye edilirken bile siyaset yasağı getirebilecek olan 2 yıl 4 ay 3 gün cezaya çarptırıldı. İtiraz yolu açık elbette ama neticede siyaset yasağı, kendisini cumhurbaşkanlığına aday gösteren bir siyasetçinin tepesinde Demokles’in kılıcı gibi asılı duracak.
Cumhurbaşkanlığına adaylığını ilan eden bir başka siyasetçinin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ve CHP’li belediye başkanlarının tutukluluk halleri devam ediyor. Yargılamaların tutuksuz devamını isteyen CHP lideri Özgür Özel, 17 Haziran’daki Grup toplantısında “iç cepheyi tahkim edecekse hep beraber edelim” dedi ama Türkiye Cumhuriyetinin kurucu partisi CHP’yi dışlayarak iç barışın sağlanamayacağını da söyledi.
Erdoğan’ın 18 Haziran’daki AK Parti grup toplantısındaki yanıtı, “CHP etkin pişmanlıktan faydalanmasını” önermek oldu; açıkça alay ediyordu.
Erdoğan karşısına cumhurbaşkanı adayı olarak çıkmış olan bir başka siyasetçi, Selahattin Demirtaş yıllardır hapiste. Hakkındaki Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararları uygulanmıyor.

İç cepheyi güçlendirmek

Demirtaş da 17 Haziran’da iç cepheyi güçlendirmeyi de içeren bir mesaj yayınladı Edirne Cezaevinden. “İç cepheyi” dedi, “Güçlendirme amacına da adalet duygusunun gelişmesine de hizmet etmediği açık olan siyasi görünümlü yargı tacizlerine kesinlikle son verilmelidir.”
Ayrıca “Madem soyadımız Türkiye’dir” dedi Demirtaş ki bunu demesine özellikle kıymet vermek gerekir; “Seçilmiş belediye başkanları ve bürokratlar tutuksuz yargılanmalıdır.”
İktidarın karşısına aldıklarının da “iç cepheyi” dış sorunlara karşı güçlendirmekle bir sorunları yok; tam tersine katkı vermek istediklerini söylüyorlar. Ama iş geliyor, İmamoğlu’nun söylediği “Bizi yargılamıyorsunuz, direk cezalandırıyorsunuz” saptamasına kilitleniyor; kast ettiği Ergenekon serisi davaların da sonradan düşmesi nedenleri arasında olan “uzun tutukluluk süreleriyle fiilen cezalandırmaktır.”
Türkiye’nin etrafı belirsizliklerle çevrili. Rusya-Ukrayna, Gazze, hala diken üstündeki Suriye krizlerine İsrail-İran krizi eklendi. Bu arada hâlâ söylemden eyleme geçtiği yolunda kamuoyuna bilgi verilmeyen “Terörsüz Türkiye” sürecine dair belirsizlikler var, İsrail’in süreci baltalamak istediği kanısı var. Bu koşullarda hükümet iç cepheyi güçlendirme talebini kendinde hak görüyorken muhalefet partilerini söylediğine pişman etme ceberutluğu bir yana bırakmalı. Bu Türkiye’nin çıkarlarına uygun bir yol değil.

Murat Yetkin

Gazeteci-Yazar

Recent Posts

İmamoğlu’nu aday yaptırmama davalarında bir gün daha: 1 yıl 8 ay

İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı…

1 saat ago

78 canın ardından: Kartalkaya yangınında mühendislik, ihmal ve adalet

21 Ocak 2025 sabahının ilk saatlerinde, Bolu'nun beyaz sessizliği Kartalkaya'da bir kabusa dönüştü. Grand Kartal…

11 saat ago

Milliyetçilik mi dediniz? ODTÜ Devrim Stadı pankartlarında arayın

13 Temmuz Pazar akşamı, ODTÜ Devrim Stadyumu’nda 2024-2025 eğitim yılı mezuniyet törenine katıldım. Bir ODTÜ…

12 saat ago

Azerbaycan-Suriye enerji anlaşması, Türkiye’nin rolü ve yeni jeopolitik

Enerji artık yalnızca bir kaynak değil—bölgesel sınırları yeniden çizen jeopolitik bir kaldıraç. Bunun en güncel…

1 gün ago

Eşzamanlı operasyonlar: Türkiye-PKK, Suriye-İsrail, Azerbaycan ve ABD

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve aynı zamanda ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack…

1 gün ago

Müthiş bir dezenformasyon operasyonundan CHP’ye dersler

Cumhurbaşkanlığına bağlı bir Dezenformasyonla Mücadele Merkezinin (DMM) kuruluşunu 5 Ağustos 2022’de ilan eden dönemin İletişim…

2 gün ago