Siyaset

Erdoğan Komisyonunun CHP’siz işlevsiz olacağını ne zaman kabul edecek?

Erdoğan’ın CHP’yi devre dışı bırakarak dikensiz gül bahçesi kuramayacağını bir an önce kabul etmesinde yarar var.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın TBMM’de kurulacak ve daha “Terörsüz Türkiye” isminde dahi anlaşılamayan komisyonun CHP’siz bir işlevi olmayacağını kabul etmesinin daha kaç hafta alacağını tahmin etmek güç ama bir an önce etmesinde yarar var.
Erdoğan 11 Temmuz’da PKK’nın simgesel silah bırakması ardından 12 Temmuz’da yaptığı konuşma iki erken hüküm içeriyordu:
1- Yeni dönem AK Parti, MHP ve DEM Parti üçlüsüyle ilerleyecekti,
2- Yeni dönem Türk-Kürt-Arap işbirliğiyle kurulacağı idi.
İlk erken hüküm daha ertesi gün CHP’den gelecek eleştirilerden de önce DEM Parti’nin böyle bir üçlünün olmadığı, işbirliğinin sadece beyanıyla geçersiz kaldı.
İkinci erken hükümse tam o sıralarda ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın talihsiz “Osmanlı millet sistemi” övgüsüne duyulan tepkiyle söndü gitti; hayatta bir karşılığı yoktu.

CHP’siz demokrasi oyunu

DEM Parti de CHP de tuzağa düşmedi.
Ekrem İmamoğlu soruşturmalarından beklenen bir sonucun da CHP’nin son iki yerel seçimde Kürt siyasetçi ve seçmenlerle kurduğu irtibatı dağıtmak olduğu zaten Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanıp yerine kayyım atanmasıyla belli olmuştu.
Erdoğan, Türkiye’nin son zamanlardaki uluslararası barış yönündeki diplomatik adımlarının bir de Kürt sorununa PKK’yı silahsızlandırıp siyasete katarak iç barışı eklerse, ağırlık merkezinin CHP olduğu demokratik muhalefeti dağıtabileceğini bunun dışarıda da kabul göreceğini umuyordu.
Oysa DEM Parti CHP’nin ezilmesiyle kendilerinin kolay lokma olacağını, CHP de “Papaza kızıp oruç bozma” atasözünde olduğu gibi, Erdoğan’ın erken hükümlerine tepkiyle, iktidarın “Terörsüz Türkiye” projesinin dışında kalmasının kendisini siyaset dışına atacağını gördü.
Burada iki tanım önemliydi. Biri DEM Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’ın “Kürtlerle oturalım, diğerlerini dövelim olmaz” sözüydü. Diğeri de CHP lideri Özgür Özel’in “Diyarbakır’da özgürlük, İstanbul’da otokrasi olmaz” sözü.
PKK dahi “Cumhuriyetin kurucu partisi” CHP’nin katılmayacağı bir çözüm sürecinin işlevini yerine getirmeyeceğini görüyordu.

Genişletilmiş eve dönüş yasası mı?

Hükümet yetkililerinin “Silah bırakmalar devam ediyor” demesine karşı PKK’dan gelen çıkışlar, “Devlet yeni adım atmadıkça” toplu silah bırakma olmayacağı yönündeydi.
Böylece, DEM ve CHP’nin zorlamasıyla “sürece idari ve yasal zemin sağlayacak” TBMM Komisyonunun kurulması aşamasına gelindi. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Ağustos başına komisyonun toplanacağını söyledi.
Bu arada PKK davalarında “örgüt üyesi olmasa da” yargılanan, çoğu Anayasada yeri olan protesto gösterilerine katılanlardan oluşan kişiler tahliye edilmeye başlandı.
Hükümetin aklında olan Terörle Mücadele Yasasında ve Ceza İnfaz yasasında yapılacak değişikliklerle bir tür “Genişletilmiş eve dönüş yasasıyla” PKK’nın yönetici kadrosu dışında kalan militan ve sempatizan kadrosunu sisteme katmaktı. MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın TBMM turunun aslında neredeyse tek amacı CHP’yi ikna etmekti.

CHP’nin kabul koşulları

CHP ise bu girişimin sadece eve dönüş yasasıyla sınırlı kalmamasını, DEM’in de talebi olan, örneğin belediye başkanlarının (Ahmet Türk gibi) soruşturmayla, tutuklamayla görevden alınıp yerlerine kayyım atanmasını da kapsamasını istiyordu. Komisyon oluşumunun ise AK Parti-MHP oylarıyla her şeyin kabul edileceği değil, eşit temsil ya nitelikli çoğunlukla karar alabilecek şekilde oluşmasında ısrar ediyor CHP.
Bu yolla amaçlanan, seçilmiş belediye başkanlarının, haklarında kesinleşmiş hüküm olmaksızın görevden alınıp yerine kayyım atanmasına engel olmak. Kaldı ki Erdoğan’ın Cumhur İttifakı ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli dahi mevcut uygulamanın iktidara zarar verdiğini görmüş durumda. Çünkü PKK’nın Suriye kolu PYD’nin ve SDG’nin Ahmed Şara ile sorunu da Türkiye’deki sürecin bir parçası olmaya devam ediyor; gecikme Türkiye’nin lehine olmayabilir.
AK Parti’nin CHP’nin bir yandan DEM’in çizgisiyle uyumlu, diğer yandan şehit ailelerini önemseyen koşullarını kabul etmesi, bu komisyonun işlevi açısından önem taşıyor.
Erdoğan’ın CHP’yi devre dışı bırakarak dikensiz gül bahçesi kuramayacağını bir an önce kabul etmesinde yarar var.

Murat Yetkin

Gazeteci-Yazar

Recent Posts

5 Aralık 1934: Kadınların Seçme ve Seçilme Hakkı

Türkiye, 5 Aralık 1934’te kadınların verdiği mücadelenin sonucunda  kadınlara seçme ve seçilme hakkını tanıdı. Fransa’dan…

7 dakika ago

Yeni Anayasa’ya DEM Desteği İçin Üç Maddede Değişiklik Yeter mi?

TBMM Komisyonunun 4 Aralık toplantısı AK Parti-MHP ittifakının “Terörsüz Türkiye” sürecinin 2026 yılının ilk yarısındaki…

22 saat ago

Fidan: Savaş Yayılıyor, Bu Korkunç Bir Şey, Ama AB Güney Kıbrıs’a Rehin

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rusya-Ukrayna savaşının giderek daha geniş bir coğrafyaya yayıldığını, bunun “çok korkutucu…

1 gün ago

Erdoğan, Bahçeli’nin “Rezalet” Çıkışını Üstüne Almadı Barzani’yi Suçladı

İçişleri Bakanlığı 2 Aralık gecesi 22.15te Irak Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani’nin 29…

2 gün ago

CHP Operasyonları, Terörsüz Türkiye Sürecini Enfekte Ediyor

Dün, 1 Aralık, Ankara’da “Ortak Geleceğe Birlikte Bakmak” başlıklı bir çalıştay vardı. Diyarbakır merkezli araştırma…

3 gün ago

Komisyonun Karar Toplantısı Öncesi: Barış Vicdanı Olmadan Barış Olmaz

Barışın kaderi çoğu zaman masadaki teknik maddelerle, güç dengeleriyle ve takvimlerle açıklanır. Oysa eksik olan…

3 gün ago