Ekonomi

Trump da verileri beğenmeyince istatistik kurumunun başkanını kovdu

ABD Başkanı Trump, istihdam verileri istediği gibi gelmeyince kasıt arayarak istatistik başkanını görevden aldı. 

Her şey, ABD Çalışma Bakanlığı’na bağlı İstatistik Bürosu’nun (BLS) beklenenden çok daha zayıf bir istihdam raporu yayımlamasıyla başladı. Temmuz ayı raporuna göre, ülke ekonomisi sadece 73 bin yeni istihdam yaratabildi. Ayrıca, Mayıs ve Haziran aylarına ilişkin önceki veriler de aşağı yönlü olarak güncellendi. Amerika yakında seçim dönemine giriyor. Bu yıl içinde başta New Jersey ve Virginia başta olmak üzere bazı eyaletlerde valilik ve eyalet yasama seçimleri yapılacak. Ve bu seçimlere az bir süre kala tablo, ekonomi yönetimi açısından ciddi bir alarm anlamına geliyor.
İstatistik Büros’nun verileri açıklaması ardından Başkan Donald Trump fazla beklemedi ve BLS Başkanı Erika McEntarfer’i görevden aldı. Trump, kurumun “siyasi hareket ettiğini” ve “raporların kendisine zarar vermek amacıyla düzenlendiğini” öne sürdü. Hep bir şüphecilik tabi. Beyaz Saray Ekonomi Danışmanı Kevin Hassett, kurumda “daha şeffaf ve güvenilir” verilere ulaşmak için Trump’ın kendi ekibini yerleştireceğini söyledi. Hassett, verilerin sürekli yenilenmesinin kamuoyunda partizan şüphelere yol açtığını iddia etti.

Tepkiler: Bağımsızlık ve Şeffaflık Endişeleri

ABD Senatosu’ndan bazı Cumhuriyetçi ve Demokrat isimler, istatistik kurumlarının bağımsızlığına dair kaygılarını yüksek sesle dile getirmekte gecikmedi. Ama ne işe yarar? Sonuçta Cumhuriyetçi Kongre üyeleri sonuçta Trump’ın ağzına bakıyor. Kentucky Senatörü Rand Paul, “Elimizdeki objektif verilere güvenmemiz gerekiyor. Eğer verileri sunan kişiler kovulursa, istatistiklerin siyasileştirilmediğinden nasıl emin olacağız?” diye sordu. Demokrat Senatör Alex Padilla ise, Trump’ın istatistik kurumlarını “kendi gündemi için silah haline getirdiğini” söyledi.
Eski Hazine Bakanı Larry Summers ve eski Fed Başkanı Janet Yellen gibi ekonomi dünyasının önde gelen isimleri ise, böylesi bir kararın ancak “otoriter rejimlerde görülebileceğini”, ABD gibi gelişmiş bir demokraside kurumsal bağımsızlığın mutlak gereklilik olduğunu belirttiler. Yellen ise çok daha sert bir dille, “Bu, ancak bir muz cumhuriyetinde görebileceğimiz türden bir uygulama,” ifadelerini kullandı.
Size bir şeyler hatırlatıyor mu bu eleştiriler?

Neden Bu Kadar Önemli?

ABD Çalışma İstatistikleri Bürosu, işgücü piyasası, enflasyon, ücretler ve fiyatlar gibi ekonominin en hayati göstergelerini üreten, teknik açıdan bağımsız ve saygın bir kurum olarak biliniyor. Bu veriler sadece hükümetin değil, aynı zamanda özel sektörün, uluslararası kuruluşların ve sıradan vatandaşın ekonomik kararlarını şekillendiriyor.
Fed Başkanı Jerome Powell, yakın zamanda yaptığı bir açıklamada, “Kaliteli veri yalnızca Merkez Bankası’na değil, tüm ülkeye ve özel sektöre fayda sağlar. ABD, istatistik kurumlarının tarafsızlığı ve güvenilirliği konusunda bir asırdır liderdir,” diyerek mevcut sistemin önemine vurgu yapmıştı.
Ekonomi ve istatistik uzmanları, “kısa vadede verilerde dramatik bir bozulma yaşanmayabileceğini”, ancak kurumun bağımsızlığına dair güvenin zedelenmesinin uzun vadede ciddi sonuçlara yol açabileceğini belirtiyorlar. Yani diyorlar ki teknik personel ve veri toplama yöntemleri kısa vadede değişmeyebilir ama kurumsal kültür ve toplumsal güven sarsılabilir.
Size bir şeyler hatırlatıyor mu bu eleştiriler?

İstatistik Çuvallamaları

Trump’ın kararı, birçok uzmana ve yorumcuya göre, yalnızca ABD’de değil, dünyada da benzer örnekleri hatırlatıyor. Wall Street Journal haberi güzel toparlamış Yunanistan, Çin ve Arjantin’den örnekler vermiş. Mesela Yunanistan’da 2000’li yıllarda hükümetin bütçe açıklarını olduğundan az göstermesi, ülkeyi derin bir borç krizine sürüklemiş; verilerin doğru açıklanmasını savunan istatistik başkanı ise sonuçta yargılanmıştı.
WSJ’na göre Çin’de yerel yöneticiler, merkezi hükümetin büyüme hedeflerine ulaşabilmek için veri manipülasyonlarına başvurmuş, bu da ekonomi politikalarının gerçeklerden kopmasına neden olmuştu.
Arjantin’de ise, yıllarca düşük gösterilen enflasyon rakamları uluslararası piyasalarda ülkeye olan güveni sarsmış, ülkenin borçlanma maliyetlerini artırmış ve nihayetinde ekonomik krizi daha da derinleştirmişti.

ABD’de Sistemin Dayanıklılığı

Uzmanlar ABD’deki sistemin, şimdilik, bu tür manipülasyonlara karşı daha dirençli olduğunu söylüyor. Ama bakalım ne kadar dayanacaklar. Mevcut uygulamaya göre, İstatistik Bürosu’nun başındaki tek siyasi atama olan kişi, verilerin hazırlanmasına doğrudan müdahale edemiyor; veriler tamamlanana dek nihai raporları bile göremiyor. Bir önceki Başkan Erica Groshen, kurumun raporlama yaparken “raporlarda bardak yarı dolu mu, yarı boş mu” gibi yorumlara asla yer vermediğini sadece bardağın yarısında sıvı bulunduğunu teknik olarak raporladıklarını söylemişti.
Uzmanlar, kurumun yönetiminde yapılan küçük değişikliklerin, verilerin nasıl toplandığı ve raporlandığı üzerinde etkili olabileceğini söylüyor. Yani, verilerin tamamen siyasetten bağımsız olması teorik olarak mümkün, ancak kurumun siyasi baskılara karşı her zaman dikkatli olması şart diyorlar.
Ayrıca, resmi verilere olan güvenin kaybolması özel sektörün alternatif veri kaynaklarına yönelmesine yol açabilir. Bu tür “özel” veriler, kimi zaman faydalı olmakla birlikte, ulusal ölçekte istatistiksel kapsam ve kaynak çeşitliliği açısından kamu kurumlarının yerini maalesef dolduramıyor.

Türkiye’de TÜİK ve Benzer Tartışmalar

Bu tartışma, aslında Türkiye için de oldukça tanıdık. Son yıllarda Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinin güvenilirliği sıkça kamuoyunun gündemine geliyor. Özellikle enflasyon, işsizlik ve büyüme verilerinin gerçek durumu ne kadar yansıttığına dair ciddi tartışmalar yaşanıyor. Bağımsız uzmanlarca hazırlanan alternatif enflasyon endeksleri ile TÜİK’in resmi rakamları arasındaki farklar, sık sık gündeme taşınıyor.
TÜİK yönetimindeki sık ve ani görev değişiklikleri de kurumun bağımsızlığına ve tarafsızlığına dair endişeleri güçlendiriyor. Nitekim 2018-2022 arasındaki faiz-enflasyon sarmalı krizinde 6 yıl içinde 6 TÜİK başkanı göreve gelmişti, bunlardan son üçü 2022 içindeydi. Şimdi ABD’de aynı tehlikenin ufukta görünmesi ekonomik verilerin manipülasyona maruz kalacağı korkusu yaşanıyor.
İster ABD ister Türkiye olsun; ekonomik verilerin elde edilmesinde şeffaflık, tutarlılık ve kurumsal bağımsızlık hayati önem taşıyor. Aynadaki görüntü ne kadar netse, toplumsal sorunlara doğru teşhis ve çözüm bulmak da o kadar mümkün oluyor. Ekonomik göstergeler üzerindeki siyasi baskılar arttıkça hem toplumun hem de ekonominin gerçeklerle bağını koruyabilmesi daha da zorlaşıyor.
Amerikalılar burada olanlara şaşırıyor bense tam bir dejavü hissi yaşıyorum.

Serdar Cebe

Gazeteci

Recent Posts

Habertürk/Ersoy Olayında İlk İstifa İletişim Başkanlığından

Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy’un, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen uyuşturucu operasyonu çerçevesinde gözaltına…

9 saat ago

Zihinler Nasıl Teslim Alınıyor? Medya, İtibar Suikastı, Algı Yönetimi

Artık zihnin nabzını tutan mekanizma toplumların duygu termometresini, öfke seviyesini, umut dozunu belirleyen şey tanklar,…

12 saat ago

İmamoğlu Davası: Gizli Tanıklar Düşüyor, Hakimler Değişiyor, Süre Uzuyor

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “Çıkar amaçlı suç örgütü” kurmakla suçlandığı davanın 9…

1 gün ago

Sekiz yıllık sessizliğin ardından Kıbrıs’ta konuşma zamanı

Kıbrıs, umut vaat edip hayal kırıklığıyla sonuçlanan diplomatik anlara yabancı değil. Ada, çözüm beklentisiyle başlayan…

1 gün ago

Ankara’da Suriye Asabiyeti Artıyor: Hem SDG Hem İsrail

  Ankara’da Suriye asabiyeti, birbiriyle bağlantılı iki düzlemde artıyor. Biri, İsrail’in Ahmed Şara yönetimi ve…

2 gün ago

TBMM’de Çocuk Tacizi: “Üstünü Örtmeye Çalışanlar da Soruşturulsun”

TBMM lokantasında staj yapan 16 yaşındaki kız öğrenciye cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla gözaltına alınan bir…

3 gün ago