Amerikalı paralı askerler Gazze’de İsrail’in hizmetinde: UG Solutions

UG Solutions, LLC, 2023 yılında Davidson, North Carolina’da, eski bir ABD Özel Kuvvetler askeri olan Jameson Govoni tarafından kuruldu. Şirketin kamuya açık kaynaklarda pek fazla bilgiye yer vermemesi ve internet sitesinde faaliyetlerine dair net bir içerik bulmanın zor olması dikkat çekici.
Resmi kayıtlarda Govoni’nin yanı sıra, yönetim ekibinde Jennifer Koll ve Jeffrey Boyd da yer alıyor; Koll idari işler üzerinde yoğunlaşırken, Boyd’un geçmişi belirsiz. Şirketin hızla büyümesi ve Orta Doğu’daki en kritik insani krizlerden birine kısa sürede dahil olması, merak uyandırıyor.
UG Solutions, köklerini, özel kuvvetler geçmişine sahip kişilerin oluşturduğu küçük ama son derece eğitimli bir paralı asker grubuna dayandırıyor. Bu yapı, ABD’nin Irak ya da Rusya’nın Libya ve Ukrayna’da kullandığı Blackwater ya da Wagner gibi geniş ölçekli askeri operasyonlar yürüten devlerden farklı olarak “küçük ama etkili” bir profil çiziyor.

Gazze’deki operasyonu

2025 yılına geldiğimizde, Gazze Şeridi’nde yaşanan ağır insani kriz, yeni bir insani yardım modeli ile bu modele askeri koruma ihtiyacını doğurdu. İsrail, Birleşmiş Milletlerin yerini alacak şekilde “Gaza Humanitarian Foundation-Gazze İnsani Yardım Vakfı” (GHF) adında, yardımların Hamas’ın eline geçmemesi önceliğine dayanan bir organizasyona gitti ve güvenlik sağlamak için iki Amerikan şirketi ile anlaştı: UG Solutions ve Safe Reach Solutions (SRS).
UG Solutions’ın esas rolü, yardım dağıtım merkezlerinde güvenliği sağlamak ve “iç kontrol” yapmak: kalabalık kontrolü, araç ve insan denetimi, olası silah kaçakçılığını engellemek ve dağıtım sırasında güvenliği tesis etmek.
Sözleşmeye göre, şirkete bağlı paralı askerler günlük 1100 dolar ve 10 bin dolarlık bir avansla, genellikle üç aylık kontratlarla bölgede görev yapıyor. Personelin çoğu eski ABD askeri.
Bununla birlikte, şirketin internet sitesinde “insani yardımın güvenliği için yüksek riskli ortamlarda çalışıyoruz” gibi genel ifadeler dışında, Gazze’deki işleyişe dair şeffaf bir bilgi yok.

Şirket ne kadar yasal?

Özel askeri şirketlerin savaş bölgelerindeki faaliyetleri, hukuki açıdan büyük bir gri alana işaret ediyor. UG Solutions gibi, ABD Ordusu’na tabi olmayan ve İsrail ya da Filistin yasaları tarafından açıkça düzenlenmeyen, savaş ortamında aktif silahlı güç kullanan şirketler için bağlayıcı bir uluslararası yasal çerçeve bulunmuyor.
Sonuç olarak, paralı askerler birçok önemli korumadan ve hesap verebilirlik mekanizmasından muaf. Örneğin, ABD Askeri Ceza Kanunu’na tabi değiller; bulundukları ülkede sivil olarak değerlendiriliyorlar ama o ülkenin sivil hukuku da genellikle geçerli olmuyor. Ayrıca, İsrail tarafından “operasyonel müşteri” olarak görülmeleri, çoğu zaman onları doğrudan askeri eylemlerin içine çekiyor.
Temmuz 2025’te, Kongre’de yükselen eleştirilerde, Amerikalı paralı askerlerin, turist vizesiyle İsrail’e girip silah kuşanarak Gazze’de operasyon yürütmesinin hem uluslararası hem de Amerikan yasalarını ihlal ettiğine dair güçlü iddialar var. Senatörler Chris Van Hollen, Peter Welch ve Kongre üyesi Joaquin Castro, şirket yöneticilerine açık mektuplar yazarak, çalışanların olası savaş suçlarından ABD ve uluslararası hukuk kapsamında yargılanabileceğine dikkat çekiyor.

Gazze’de “Açlık oyunları”

UG Solutions’ın sahadaki faaliyetleriyle ilgili en ağır suçlamalar, doğrudan tanıklıklar ve medya sızıntılarıyla gündeme geldi. Hem eski paralı askerler hem de Gazze’deki Filistinliler, yardım dağıtım noktalarında hem İsrail ordusunun hem de Amerikan paralı askerlerinin ölümcül güç kullandığını, kalabalığı dağıtmak için doğrudan sivillere ateş açıldığını, biber gazı, şok bombası ve gerçek mermiyle “kalabalık kontrolü” yapıldığını aktarıyor. BBC, Human Rights Watch ve Associated Press’e konuşan bazı eski paralı askerler, “Silahsız, aç insanlara ateş etmemiz istendi. Böyle bir şey askeri kariyerimde hiç yaşamadım” diyor.
Özellikle, ABD Özel Kuvvetleri geçmişine sahip Anthony Aguilar’ın ifadesi ve çeşitli görgü tanıklarının anlatımları, IDF ile paralı askerlerin “iç içe”, “müşteri-tedarikçi” ilişkisiyle çalıştığını ve bu zincirde emirlerin İsrail tarafından verildiğini gösteriyor. Aguilar, görev yaptığı dönemde çocuklara ateş açılması için talimat aldığını, reddettiği için üstleri tarafından uyarıldığını anlatıyor.

Şirketin ve GHF’nin açıklamaları

UG Solutions, hakkındaki suçlamaların “iftira” olduğunu, ortaya atılan videoların kurgu ve bağlamından koparılarak yayımlandığını, gerçeklerin tahrif edildiğini ve ilgili personelin görevden alındığını savunuyor. GHF ise şikayetçi personelin “işten çıkarılmış ve öfkeli eski çalışanlar” olduğunu iddia ederek, iddiaları çürütmek için videolar ve yeminli personel beyanları yayımlıyor. Şirket, “yüksek etik ve şeffaflık” standartlarına vurgu yaparak, “sivillere gerçek mermiyle ateş açmadık, sadece biber gazı ve ses bombası kullandık” diyor.
Uluslararası kuruluşlar ne diyor?
Human Rights Watch, Doctors Without Borders ve Kızılhaç gibi bağımsız kuruluşlar, GHF’nin ve dolayısıyla UG Solutions’ın uyguladığı sözde insani yardım modelini “ölüm kapanı”, “felaket” ve “uluslararası hukuka aykırı” olarak suçluyor.
BM’ye göre sadece Mayıs-Temmuz 2025 arasında yardım noktalarında 1373 sivil öldü. Bunların çoğu, yardım sırasında ya da dağıtım alanında, doğrudan ateş açılması veya kalabalığın içinde yaşanan izdihamlar sonucu hayatını kaybetti.

Blackwater ve Wagner’den farkı

UG Solutions, operasyon yapısı ve personel profiliyle Blackwater’ın Irak’ta 2000’lerin ortasında yürüttüğü ve çok sayıda sivilin öldürüldüğü faaliyetine oldukça benziyor. Blackwater’ın 2007’de Bağdat’ta onlarca sivilin ölümüne yol açan “Nisour Meydanı Katliamı” hâlâ hafızalarda.
Blackwater, ABD Dışişleri Bakanlığı adına çalışıyordu. UG Solutions ise doğrudan ABD devletiyle değil, GHF aracılığıyla, İsrail’le sözleşmeli olarak sahada. Yani resmi olarak ABD’yi temsil etmiyor, ama fiilen “ABD’nin paralı asker gücü” gibi algılanıyor.
Wagner, doğrudan Rus devletiyle bağlantılı bir askeri birim; organize, merkezi bir komuta yapısı, resmi askeri rütbeler ve emir-komuta zinciri var. Wagner, doğrudan askeri operasyonlarda yer alıyor, toprak ele geçiriyor ve devlet politikasının uzantısı olarak hareket ediyor.

Yeni nesil paralı askerler

UG Solutions ise, daha çok, devletler ve uluslararası kuruluşlar tarafından açıkça tanınmayan, daha küçük ve daha esnek bir özel askeri yapı. Silah kullanıyor, aktif çatışma bölgelerinde çalışıyor, ancak doğrudan toprak kazanımı veya saldırı operasyonu yürütmüyor.
Bağımsız analistlere göre, UG Solutions, “özel askeri şirket” ile “tam anlamıyla paralı askerlik” arasındaki çizgiyi bulanıklaştıran yeni nesil bir yapı. Ne ABD devleti ne de bir uluslararası kurum tarafından kontrol edilmiyor; tamamen kar odaklı bir şirket olarak, doğrudan savaşın içine dâhil oluyor ve yerel askeri otoriteye (bu örnekte İsrail’e) hesap veriyor.

ABD yönetimi savunuyor

Başkan Donald Trump yönetimi ve ABD Dışişleri Bakanlığı, GHF ve UG Solutions modelini kamuoyunda savunuyor. “Hamas’ın yardım hırsızlığı” iddiaları ve BM sisteminin yetersizliği gerekçe gösterilerek, yeni modelin Gazze’de güvenliği ve insani yardımı güçlendireceği ileri sürülüyor. ABD, GHF’ye en az 30 milyon dolar doğrudan kaynak aktardı. ABD’li yetkililer, sahadaki şiddet olaylarını “bireysel vakalar” ve “yanlış anlaşılmalar” olarak sunuyor, “asıl sorunun Hamas’ın manipülasyonu” olduğunu savunuyor.
Kongre’deyse, Demokrat üyeler başta olmak üzere birçok siyasetçi hem insani yardımın askeri bir modele dönüşmesini, hem de Amerikan vatandaşlarının olası savaş suçu veya insan hakları ihlalleriyle yargılanma riskini eleştiriyor.
Kongre, GHF’ye yönelik ABD fonlarının ve paralı asker istihdamının denetim altına alınması için soruşturma çağrısı yaptı. Bu soruşturmalarda, paralı askerlerin turist vizesiyle İsrail’e giriş yapıp doğrudan askeri operasyona katılmalarının yasal ve diplomatik sonuçları, sivil ölümlerinin soruşturulup soruşturulmadığı, GHF’nin gerçekten bağımsız bir kuruluş olduğu da sorgulanıyor.

Lejyoner şirketin medya atağı

Haziran 2025’te şirket ve yöneticileri, hakkında artan iddialara karşı büyük bir medya ve halkla ilişkiler atağı başlattı.
ABD’de Obama ve Biden yönetimlerinden tanınan isimlerin yönettiği bir kriz iletişimi ajansıyla anlaşarak, UG Solutions, basın bültenlerinde ve röportajlarda suçlamaları “intikam peşindeki eski çalışanların iftiraları”, “bağlamından koparılmış videolar” ve “Filistinli militanların dezenformasyonu” olarak tanımladı. Şirket, görevden alınan veya işten çıkarılan personelin işten çıkarılma nedenlerini (disiplinsizlik, tehdit, yanlış beyan) ayrıntılı bir şekilde basına aktardı ve yazılı yeminli ifadeler yayımladı.
Öte yandan, şirketin kendi yayınladığı açıklamalarda, “ilk dağıtımlarda yaşanan kaotik ortamın kontrol altına alınamadığı, ama öğrenilen derslerle sahada süreçlerin geliştirildiği, amacın yardımı en güvenli şekilde dağıtmak olduğu” kabul ediliyor. Ancak, sürekli değişen operasyonel gerçekler ve sahadaki şiddet ortamı, bu savunmaların ne kadar inandırıcı olduğunu tartışmalı kılıyor.

İnsani yardım olmadığı kesin

UG Solutions’ın Gazze’deki faaliyeti, klasik insani yardımın ve modern savaşın kesiştiği en gri alanlardan biri. Bir yanda açlıkla boğuşan 2 milyondan fazla sivil, diğer yanda askeri güvenlik kaygıları ve “yardımın Hamas’a gitmesini engelleme” iddiasıyla militarize edilen bir yardım sistemi.
Ancak gerçekler, GHF ve UG Solutions’ın uyguladığı modelin sahada insani krizi derinleştirdiğini ve çok sayıda yeni ölümle  sonuçlandığını gösteriyor. Hem BM hem de insan hakları kuruluşları, sistemin “felaket”, “ölüm tuzağı” ve “insanlık dışı” olduğunu söylüyor. Saha tanıkları ve eski paralı askerlerin ifadeleri, Amerikan şirketlerinin, doğrudan sivil ölümlerine ve insan hakları ihlallerine karıştığına dair ciddi iddialar içeriyor.
Yasal çerçevenin olmaması, siyasi hesap verebilirliğin yokluğu, kar motivasyonunun insan hayatı üzerinde öncelik kazanması ve insani yardımın “askeri kontrole” dönüşmesi, bu modelin uluslararası hukuk ve insanlık açısından kabul edilemez olduğunu ortaya koyuyor.
ABD Kongresi’nde başlayan tartışmalar, insani yardımda paralı asker kullanımının etik, yasal ve politik sonuçlarını yeniden gündeme getirdi.

Devletler parmak izi bırakmadan

Kriz, İsrail’in Gazze’yi, tümden işgal girişimine geldi dayandı, sırada ne olduğu tartışılıyor.
UG Solutions örneği, modern savaşta özel askeri şirketlerin rolünün nasıl değiştiğini, gri alanların nasıl büyüdüğünü ve uluslararası sistemin buna ne kadar hazırlıksız olduğunu gözler önüne seriyor.
UG Solutions benzeri şirketler, giderek devletlerin “parmak izi bırakmadan” askeri operasyon yürütebildiği bir dönemin öncüsü. Ancak, Gazze örneği gösteriyor ki, insani yardım ve askeri güç birleştirildiğinde, ortaya ne insaniyet ne de gerçek güvenlik çıkıyor. Aksine, yasal ve ahlaki sorumlulukların ortadan kalktığı, kurbanların ise yalnızca “rakamlara” dönüştüğü bir yeni çağ başlıyor. Bu modelin sürdürülebilirliği, sadece Gazze için değil, uluslararası toplumun vicdanı için de büyük bir soru işareti olarak ortada duruyor.