

İsrail askerlerinin Gazze’ye yardım için yola çıkan Sumud Filosunu, 1 Ekim’de Akdeniz’in uluslararası sularında durdurma operasyonunda, bir tekneye el koyarkan görüntüleri. (Fotoğraf Sumud gönüllüleri tarafından dünyaya yayıldı.)
İsrail, Gazze’ye insanî yardım ulaştırmak üzere birleşen aktivistleri taşıyan Küresel Sumud Filo’sundan 13 gemiyi 1 Ekim’de uluslararası sularda savaş gemileriyle durdurdu ve katılımcılarını gözaltına aldı. İsrail makamları filonun deniz ablukasını ihlal ettiğini ve çatışma bölgesine girdiğini öne sürerken, Ankara’da Dışişleri Bakanlığı olayı “terör eylemi” olarak kınadı.
Aralarında İsveçli aktivist Greta Thunberg’in de bulunduğu 26 ülkeden 150’den fazla aktivistin gözaltına alındığı Sumud operasyonuna 20 İsrail savaş gemisinin katıldığı, gözaltına alınanlardan 25’inişn de Türk vatandaşı olduğu bildiriliyor. Gözaltına alınan Türk vatandaşlarının kimlikleri bu bağlantıdan okunabilir.
İsrail’in operasyonu öncesinde, Milli Savunma Bakanlığı, Girit, Kıbrıs, Mısır arasında kalan bölgede su almaya başlayan “Johnny M” adlı tekneye yardım göndermiş, 3’ü Türk 11 yolcu tahliye edilmişti.
Sumud Operasyonuna sert tepki
Türkiye Sumud Filosuna İsrail müdahalesine sert tepki gösterdi.
Dışişleri Bakanlığının “terör eylemi” açıklamasıyla birlikte TBMM Balkanı Numan Kurtulmuş, olayı “uluslararası hukukun açık ihlali olan bir suç” olarak kınadı. CHP lideri Özgür Özel ve gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu da İsrail’in operasyonunu kınarken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı Türk vatandaşlarının güvenliğini sağlamaya çağırdı.
İsrail’in Sumud operasyonuna aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 16 ülke Dışişleri Bakanları ortak tepki gösterdi. Ülkeler şunlar: “Türkiye, İspanya, Bangladeş, Brezilya, Kolombiya, Endonezya, İrlanda, Libya, Malezya, Maldivler, Meksika, Pakistan, Katar, Umman, Slovenya, Güney Afrika Cumhuriyeti.
Eylül ayı başında İspanya’nın Barcelona şehrinden yola çıkan ve Akdeniz boyunca katılımlarla büyüyen Sumud (Arapça “azimli, direşken”) filosunu, bir İspanyol savaş gemisi muhtemel saldırılara karşı koruyordu. Türkiye’ye ait dronlar da filonun Doğu Akdeniz’e girişinden itibaren üzerinde gözlem uçuşları yapıyordu.
İsrail komandolarının 2010’da Mavi Marmara olayındaki gibi Gazze yardım filosuna saldırıp 10 kişiyi öldürmeleri gibi bir katliama kalkışmamalarında bu koruma önlemlerinin de etkisi olabilir.


