

Kadınların erkeklerden uzun yaşamasının sırrı evrim ve biyolojide yatıyor. (Grafik: Herkese Bilim Teknoloji)
Doğada dişiler, kuşlarda erkekler, insanlarda ise kadınlar… Yaşam süresi farklarının ardındaki evrimsel ipuçları var. Peki neden?
Kadınların erkeklerden daha uzun yaşadığı artık herkesin bildiği bir gerçek. Dünya genelinde ortalama yaşam süresi kadınlarda 74, erkeklerde 68 yıl civarında. Bu farkın nedeni genellikle toplumsal koşullara, stres düzeyine ya da sağlık alışkanlıklarına bağlanıyor. Fakat son yıllarda yapılan kapsamlı bir araştırma, cevabın yalnızca insan toplumlarında değil, evrimin en derin katmanlarında gizli olabileceğini gösterdi.
Leipzig’deki Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü’nden Johanna Stärk ve ekibi, 1176 farklı türün yaşam sürelerini karşılaştırdı: 528 memeli ve 648 kuş. Bu, şimdiye kadar yapılmış en geniş kapsamlı yaşam süresi analizi. Sonuçlar hem şaşırtıcı hem de düşündürücü.
Memelilerde dişiler, kuşlarda erkekler
Araştırmaya göre, memelilerin yüzde 72’sinde dişiler erkeklerden ortalama yüzde 12–13 daha uzun yaşıyor. Ancak kuşlarda durum tam tersi: türlerin yüzde 68’inde erkekler dişilerden ortalama yüzde 5 daha uzun ömürlü. Yani doğada bile “uzun yaşama” meselesi türden türe, bazı şeyleri hep genetikte aradığımızı düşünerek kromozomdan kromozoma bile değişiyor.
Genetik bir sigorta poliçesi
Bu farkın bir nedeni, cinsiyet kromozomlarının düzeni olabilir. Memelilerde dişiler iki X kromozomuna (XX) sahipken, erkekler bir X ve bir Y kromozomuna (XY) sahip. X kromozomunda var olan zararlı bir mutasyon, erkeklerde doğrudan etki yaratırken, dişiler ikinci bir X ile bu hasarı telafi edebilir. Bu durum, dişilere genetik bir “yedek sigorta” sağlar ve erkeklere göre doğrudan bir avantaj olarak gorulebilir.
Kuşlarda ise sistem tersine dönmüş durumda; kuşlarda X ve Y kromozomu yok. Bunun yerine Z ve W kromozomları var ve erkek ile dişiler de memelilerden farklı kromozom dizilimine sahipler: dişiler ZW, erkekler ZZ kromozomlarına sahip. Yani kuşlarda heterogametik, yani “farklı kromozomlara sahip” olan cinsiyet dişilerdir. Bu da onların genetik olarak daha kırılgan olmasına yol açabilir.
Sonuç: Hangi cinsiyet “heterogametik”se, yaşam süresi dezavantajı ona ait oluyor.
Gösterişin bedeli: Eşeye bağlı seçilim
Fakat genetik tek açıklama değil. Evrim, yalnızca genetik değil, davranışsal stratejiler üzerinden de işler.…Poligamik türlerde, yani tek eşli olmayan gruplarda, mesela goriller, babunlar, geyikler veya tavus kuşlarında erkekler çiftleşme rekabeti uğruna enerji ve kaynaklarını “gösterişli” özelliklere yatırır: kas kütlesi, parlak tüyler, uzun boynuzlar… Bu özellikler kısa vadede üreme başarısını artırır, ama uzun vadede bedeli ağır olur.
Kısacası, evrimsel olarak “çekici olmak”, “uzun yaşamak” önünde engeldir.
Kuşlarda da benzer bir tablo vardır: tüylerin rengi, ötüşün şiddeti, dansın karmaşıklığı hep erkeklerin rekabet araçlarıdır. Ancak burada genetik sistem ters işlediği için, erkeklerin avantajı sınırlı kalır; dişiler ise heterogami nedeniyle doğuştan bir risk taşır.
Ebeveynlik ve ömür
Araştırma ekibi bir başka ilginç bulguya da ulaşmış: Yavrulara en çok yatırım yapan cinsiyet, genellikle daha uzun yaşar. Memelilerde bu rol çoğunlukla dişilere aittir. Türün devamı için dişilerin uzun yaşaması, evrimsel bir avantaj sağlar.
İnsanlarda da bu eğilim sürüyor. Kadınların uzun yaşamı, yalnızca genetik bir yan ürün değil, aynı zamanda kültürel ve biyolojik bir strateji olabilir: türün belleğini taşımak, hafızaya sahip çıkmak, bakım ve sürekliliği sağlamak.
İstisnalar ve bilmeceler
Yine de doğa bu kadar basit değil. Yırtıcı kuşlarda, örneğin kartallar ve şahinlerde dişiler genellikle daha iri, büyük, daha baskın ve daha çok enerji harcayan bireylerdir, ama buna rağmen erkeklerden uzun yaşarlar. Bilim insanları bu tersliği henüz açıklayamıyor. Belki de doğa, bazı kurallarını bilerek bozuyor.
İnsanda değişen fark
İlginç biçimde, hayvanat bahçelerinde, aynı türlerin esaret altındaki bireylerinde bu farklar daha küçüktür. Kontrollü yaşam koşulları; kavgayı, hastalığı ve çevresel stresi şüphesiz azaltır. İnsan toplumlarında da durum benzer: sağlık sistemleri geliştikçe ve toplumsal roller değiştikçe kadın erkek yaşam farkı daralıyor. Ancak genetik ve fizyolojik farklar, tümüyle ortadan kalkmayacak gibi görünüyor.
Evrimin sessiz adaleti
Doğa, yaşam süresini bir ödül ya da ceza olarak dağıtmıyor; her tür kendi enerji stratejisini evrimin terazisinde tartıyor. Kimisi yaşamı gösterişe harcıyor, kimisi sabırla koruyor.
Belki de kadınların erkeklerden biraz daha uzun yaşaması, yaşamı sürdürme sorumluluğunun bedeli değil, onun armağanıdır.
Çünkü evrim, sonunda hep aynı dengeyi arar: yaşamın devamını.
Not:
Johanna Staerk et al. Sexual selection drives sex difference in adult life expectancy across mammals and birds.Sci. Adv.11,eady8433(2025). – Makalenin Türkçe başlığı: Eşeysel seçilim, memeliler ve kuşlarda yetişkin yaşam süresindeki cinsiyet farkını belirliyor. – DOI:10.1126/sciadv.ady8433

