Tayfun Kahraman, Silivri Cezaevindeki bir görüşme sırasında eşi Meriç ve Kızı Vera ile görülüyor. (Foto: X/@de-meric )
Anayasa Mahkemesinin (AYM), Gezi Parkı Davası’nda 18 yıl hapis cezasına çarptırılan şehir plancısı Tayfun Kahraman’ın bireysel başvurusuna ilişkin gerekçeli kararı 17 Ekim 2025 tarihli Resmî Gazetede yayımlandı. Yüksek Mahkeme, Kahraman’ın “hakkaniyete uygun yargılanma hakkının” ihlal edildiğine ve yeniden yargılanması gereğine 5’e karşı 9 oyla hükmetti. Bu karar, 2013’teki Gezi Protestolarını “darbe girişimine” dönüştüren tartışmalı davada, ilk kez somut bir hak ihlali tespitini içeriyor. Kararda, Kahraman’ın “eylemlerinin şiddet olaylarıyla illiyet bağı olmadığı” ve Kahraman’ın açıklama ve paylaşımlarının hangisinin doğrudan şiddeti teşvik eden, özendiren ya da şiddet kullanarak hükümeti devirmeye giriştiğine yönelik bir gerekçenin bulunmadığı vurgulanıyor.
AYM’nin bu kararı Gezi Davasının temellerini sarsıcı nitelikte; serbest bırakılmasının yolunu açıyor ve diğer mahkumlara emsal niteliği taşıyor.
Tayfun Kahraman, Gezi Parkı protestolarında Taksim Dayanışması üyesi olarak aktif rol aldı. 2013 yazında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Taksim Gezi Parkı’ndaki ağaç kesimi ve AVM inşaatı planına karşı başlayan eylemlere, meslek odası temsilcisi olarak katıldı. Kahraman, forum toplantılarını koordine etmek, basın açıklamaları yapmak ve sosyal medya paylaşımlarıyla kamuoyunu bilgilendirmekle suçlandı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 25 Nisan 2022’de, Kahraman’a “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım” suçundan 18 yıl hapis cezasına çarptırdı ve 42 aydır cezaevinde tutuluyor.
Gezi Davası iddianamesinde Kahraman, Gezi Davasında ağırlaştırılmış ömür boyu hapse mahkûm edilen ve 7 yıl 11 aydır cezaevinde tutulan Osman Kavala ile bağlantılı gösterilerek, forum koordinasyonunu “suç örgütü” faaliyeti olarak nitelendirdi. Kanıtlar arasında telefon dinlemeleri, sosyal medya içerikleri ve tanık ifadeleri yer aldı; ancak AYM, bu unsurların şiddet olaylarıyla nedensel bağ kuramadığını tespit etti. Öte yandan, İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesi’nin Gezi eylemlerini “anayasal hak” olarak değerlendirdiği ve Taksim Dayanışmasını suç örgütü saymadığı kesinleşmiş kararına, Gezi Davası kararında yer verilmediğine de işaret ediliyor.
AYM’nin oy çokluğuyla aldığı bu karar, Kahraman için yeniden yargılama yolunu açıyor. Kararın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesiyle, “yargılamanın yenilenmesi” zorunlu hale geliyor.
Daha önce yine hapis cezası alıp tahliye edilen Mücella Yapıcı, Hakan Altınay ve Yiğit Ali Ekmekçi, yeniden yargılanıp beraat etmişti.
Bu kararla birlikte, yine bir engel çıkarılmazsa MS hastalığı gibi ciddi sağlık sorunları yaşayan Kahraman’ın infazın durdurularak derhal tahliye edilmesi bekleniyor. Avukat Hüseyin Ersöz, “Yeniden yargılama sürecinde tahliye, hakkaniyete uygundur” dedi. Eşi Dr. Meriç Demir Kahraman, X’te “Geç de olsa adaletsizliğin onaylanması mutluluk verici” paylaşımında bulundu. Tahliye, hukuki bir zorunluluk olmanın ötesinde, Kahraman’ın ailesine kavuşması anlamına geliyor.
Gezi Davasında Kahraman gibi 18 yıl hapis cezasına çarptırılan Can Atalay, Çiğdem Mater Utku ve Mine Özerdem de halen cezaevinde tutuluyor.
Tutuklu iken 2023 seçimlerinde TİP Hatay Milletvekili seçilen Can Atalay’ın durumu özellikle dikkat çekici. AYM’nin iki kez tahliye edilip TBMM’de milletvekili yemini edip göreve başlaması, cezasının ertelenmesi talebi Yargıtay tarafından reddedilmiş, bu da ciddi tartışmalara yol açmıştı.
Can Atalay gibi, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş gibi AİHM ve AYM kararlarının uygulanmadığı önemli örnekler mevcut. AYM, Kahraman kararında şiddet bağlantısının yokluğunu vurgulayarak, davanın genel gerekçesini zayıflatıyor.
TBMM Komisyonunun 4 Aralık toplantısı AK Parti-MHP ittifakının “Terörsüz Türkiye” sürecinin 2026 yılının ilk yarısındaki…
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rusya-Ukrayna savaşının giderek daha geniş bir coğrafyaya yayıldığını, bunun “çok korkutucu…
İçişleri Bakanlığı 2 Aralık gecesi 22.15te Irak Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani’nin 29…
Dün, 1 Aralık, Ankara’da “Ortak Geleceğe Birlikte Bakmak” başlıklı bir çalıştay vardı. Diyarbakır merkezli araştırma…
Barışın kaderi çoğu zaman masadaki teknik maddelerle, güç dengeleriyle ve takvimlerle açıklanır. Oysa eksik olan…
Avrupa’nın kuraklık haritası artık yalnızca meteoroloji raporlarında değil, uyduların yerçekimi ölçümlerinde de görünür durumda. Yirmi…