AB’yle vize işlerinin kolaylaşacağı açıklanınca kimileri nefesini tutup beklemeye başladı. Oysa devlet üç yıldan önce zor diyor.
Bazı konuları anlamak kolay olmuyor. Hele bunların bir kısmı bizleri doğrudan etkilese de gerisinde nelerin yattığını bilmek her zaman mümkün değil. Avrupa Birliği ile vize sorunumuz bunlardan biri. Bu hususta Devletin yeterince saydam olmadığı ileri sürülüyor. Ancak biraz dikkatli inceleme yapıldığında Devlet kurumlarının açıklamalarının yeterince aydınlatıcı olabildiği görülüyor. Bunun için sadece takipte bulunmak gerekir.
Örneğin AB ile ilişkilerimizde çözümlenemeyen vize muafiyeti konusunda AB’nin kısa süre önce açıkladığı vize işlemlerini kolaylaştıracağına dair açıklamasına yetkililerimizin niye bu kadar sevindiği daha iyi anlaşılabilir. Zira vize muafiyeti için tamamlanması gereken altı kriteri karşılamaya niyetli olmadığımızı Dışişleri Bakanlığının AB Başkanlığı 6 Ekim tarihinde sessiz sedasız açıkladı. O gün AB’ye Katılım için Üçüncü Ulusal Eylem Planını (UEP), 2025-2028 dönemini kapsayacak şekilde güncellenmiş olduğu duyuruldu. Daha önceki iki plan 2016 – 2019 ve 2021 -2023 dönemlerini içeriyordu.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre
• “12. Kalkınma Planı ve Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda belirlenen hedefler arasında yer alan Ulusal Eylem Planının güncellenmesi çalışmaları, AB Başkanlığı eşgüdümünde, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile birlikte yürütülmüştür.
• “Plan’da, müzakere fasılları kapsamında “Yasal Düzenlemeler” ile “Kurumsal/İdari Yapılanma ve Diğer Çalışmalar” başlıkları altında yerine getirilmesi planlanan tedbirlere yer verilmiştir. Bu çerçevede, 147 yasal düzenleme ve 166 idari tedbirin hayata geçirilmesi öngörülmektedir.”
Bu düzenleme ve yapılanmalara bakıldığında ülkemizin yıllardır adım atmadığı birçok konuyu yine ileri bir tarihe ertelediği görülmektedir. O da yine iyimser bir tahmin olur.
Vize muafiyetinin gerçekleşmesi için 72 kriterin tamamlanması gerekiyor. Haziran 2016 itibariyle tamamlanması gereken sadece altı kriter kalmıştı. Dokuz yıldan fazla zaman geçmesine rağmen hala altı kriter var. Bu kriterleri hatırlarsak bunlar:
1- Özellikle siyasi partilerin finansmanı, dokunulmazlıklar, rüşvet ve yargı bağımsızlığı konularında olmak üzere toplam dört değerlendirme turunda verilen GRECO (Avrupa Konseyi’nin Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu) tavsiyelerinin uygulanması için gerekli mevzuatın kabulü,
2- Kişisel verilerin korunması hakkında mevzuatın AB standartlarıyla uyumlu hale getirilmesi, özellikle kurulacak kurumun bağımsız olarak hareket etmesi ve kolluk kuvvetlerinin faaliyetlerinin kanun kapsamında olmasının sağlanması,
3- Europol ile operasyonel anlaşmanın müzakere edilmesi,
4- Tüm AB üye ülkeleri ile cezai konularda etkin adli işbirliğinin sağlanması,
5- Avrupa standartlarıyla uyumlu olarak terörizmle mücadele mevzuatı ve uygulamalarının yenilenmesi,
6-AB-Türkiye Geri Kabul Anlaşması’nın tüm maddelerinin uygulanması
İlk kriter için ne yapılacağını incelediğimizde diğerlerine bakmaya gerek yok.
Ulusal Eylem Planının Yargı ve Temel Haklar başlıklı 23. Müzakere faslına giren ve “TBMM Üyeliği Etik Davranış İlkelerine İlişkin Düzenleme” şeklinde yer alan bu konunun gerçekleştirilmesinin öngörüldüğü tarih 2028 olarak açıklanmış (sayfa 143-146). Avrupa Konseyi Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubunun (GRECO) tavsiyelerini içeren gerekli düzenlemelerin hepsi üç sene sonrasına atılmış durumda.
Yine de diğer kriterlere baktığımızda ikinci maddede adımlar atılmış ve gelişme var. Ancak 3,4 ve 5 maddeler için Ulusal Eylem Planında herhangi bir ifade yok. Altıncı kriter bakımından ise bu husus kısmen uygulanıyor ama AB’nin yükümlülüklerini yerine getirmediği sürece bizim tüm unsurları uygulamayacağımız açıklanmıştı.
Kısacası vize muafiyetinin sağlanması için kriterlerin yerine getirilmesi üç yıl sonrasına atılmış oluyor. Diğer kriterler için herhangi bir tarih belirlenmemiş. O nedenle vatandaşlarımızın bir süre daha elçilik veya konsolosluk önlerinde sıraya girecekleri anlaşılıyor.
YetkinReport’ta yer alan 21 Temmuz 2025 tarihli yazımda da vurguladığım gibi ayrıca istenen koşulları yerine getirdiğimize dair AB Komisyonunun olumlu görüşü, (çoğunluğun yeterli olduğu) üye ülkelerin onayı ile Avrupa Parlamentosunun da oluru gerekmektedir. Bu bakımdan nefesimizi tutup beklemeye gerek yok.
Diğer taraftan bu belgenin hepimiz tarafından incelenmesinde yarar var. Belgede vatandaşların hayatlarının iyileştirilmesi için hangi adımların ne zaman atılacağını görmek oldukça eğitici oluyor. Birkaç örnek:
• Hâkim ve savcıların atanmalarına ilişkin yasal düzenlemeler,
• Yeni Yolsuzlukla Mücadele Stratejisi ve Eylem Planının Kabul Edilmesi,
• İşkence ve Kötü Muamelenin Önlenmesinde Farkındalığın Arttırılması ve Ulusal Önleme Mekanizmasının Görünürlüğünün ve Bilinirliğinin Sağlanması,
• Kadına Yönelik ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesinde Mülki İdare Amirlerinin ve Kolluk Personelinin Kapasitesinin Artırılması,
• Toplantı ve Gösteri Yürüyüş Hakkını Etkileyen Mevzuat Hakkında Kolluk Personelinin Farkındalığının Meslek İçi Eğitim Yoluyla Artırılması,
• Kolluk Birimlerinin Terörizmi Finansmanı ve Kara Para Aklama ile Mücadele Kapasitesinin Artırılması.
Bunlarla birlikte daha birçok tedbirin gerçekleştirilmesi için öngörülen tarih 2028. Evet, kolay vize için daha en az üç yıl bekleyeceğiz.
Öte yandan, Üçüncü Ulusal Eylem Planında kamu alımları konusu hiç geçmiyor. Bu konu sadece ilk UEP’de yer aldı. Konu hassas ve ne yazık ki bu konuda mevzuat uyumu konusunda bir adım atılmıyor.
Esas meseleye dönersek Devlet -bu konuda- esasında şeffaf çalışıyor.
Sadece dikkatle bakmak ve satır aralarını okumak gerekiyor.
Bunları bilince beklentilerimizi ona göre ayarlamak mümkün olur.
TBMM Komisyonunun 4 Aralık toplantısı AK Parti-MHP ittifakının “Terörsüz Türkiye” sürecinin 2026 yılının ilk yarısındaki…
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rusya-Ukrayna savaşının giderek daha geniş bir coğrafyaya yayıldığını, bunun “çok korkutucu…
İçişleri Bakanlığı 2 Aralık gecesi 22.15te Irak Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani’nin 29…
Dün, 1 Aralık, Ankara’da “Ortak Geleceğe Birlikte Bakmak” başlıklı bir çalıştay vardı. Diyarbakır merkezli araştırma…
Barışın kaderi çoğu zaman masadaki teknik maddelerle, güç dengeleriyle ve takvimlerle açıklanır. Oysa eksik olan…
Avrupa’nın kuraklık haritası artık yalnızca meteoroloji raporlarında değil, uyduların yerçekimi ölçümlerinde de görünür durumda. Yirmi…