DEM heyeti İmralı yolundayken Ahmet Türk’ün Atatürk’ten sonra devlete en hâkim cumhurbaşkanı Erdoğan söylemi ağır ve iddialı; dikkatle okunmalı.
DEM Partili Pervin Buldan ve Mithat Sancar’ın 30 Ekim’de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la görüştükten sonra İmralı Cezaevine PKK kurucu lideri Abdullah Öcalan ile görüşmeye gideceği 3 Kasım günü, kıdemli Kürt siyasetçi Ahmet Türk’ün, iktidara yakın Sabah gazetesinde bir mülakatı yayınlandı. Türk, Tuba Kalçık’la mülakatında bu “çözüm sürecinin” öncekilerden farklı olduğunu, sonuca ulaşabileceğini söylerken “Bugüne kadar Mustafa Kemal dışında devletin bütün kurumlarında etkin gücü olan Sayın Erdoğan oldu” diyordu. “Atatürk’ten sonra Erdoğan” ağır ve güçlü bir söylem.
Geçmişteki süreçlerin “FETÖ etkisiyle” sabote edildiğine inandığını söyleyen Türk’e göre, şimdi de bazı “ulusalcı” kesimler devrede. Türk, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin sürece “sahip çıkmasını”, CHP lideri Özgür Özel’in “Tabanından daha iyi” ve “yapıcı” bir yerde durmasını, Gelecek lideri Ahmet Davutoğlu’nun “ön açıcı iradesini” önemsiyor ama asıl rolü, devletin tüm kurumlarına hâkim Erdoğan’a veriyor.
Buradan Türk’ün, PKK’nın yapılabilecek her şeyi yaptığı, artık “barış” olacaksa da olmayacaksa da sorumluluğun Erdoğan’a düştüğünü söylediği sonucunu çıkarmak belki zorlama olacaktır.
Türk, belli ki hükümetin aksine “Terörsüz Türkiye” sürecinden ayrı değerlendirdiği Suriye ve SDG konusunu Erdoğan ile özel görüşmek istediğini söylüyor. Ama Atatürk’ten sonra devlet mekanizmasına en hâkim cumhurbaşkanı olarak gördüğü, çeyrek asırdır Türkiye’yi yöneten Erdoğan’ın bu konuyu da çözeceğine inanıyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın 70 yıllık fiili ambargoyu kaldırarak Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile -muhtemelen 10 Kasım’da- görüşmesi öncesi Erdoğan’ı Suriye konusunda yumuşatabilmek amacıyla şansını denemek istiyor.
Atatürk’ten sonra Erdoğan karşılaştırmasıyla Türk’ün değişik kesimlerden gelecek tepkileri de göze aldığı açık. Keza, PKK’nın “silahları bırakması isteğini” yıllardır kendilerinin istediğini, Trabzonlunun da Diyarbakırlının da kırgınlıklarını, öfkesini “barışa bağışlamasını” isterken de
Erdoğan tüm devlet kurumlarında etkin olduğu vurgusu ilk bakışta övgü gibi görünse de sorumluluğu tümüyle ona yüklüyor.
DEM heyetinin İmralı’da PKK’nın 26 Ekim’deki “Çekilmeye başladık” duyurusunu, Erdoğan’la görüşmelerini ve TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığındaki Komisyon ile görüşme ihtimalini konuşacağı anlaşılıyor.
Kurtulmuş, 2026 bütçe görüşmeleri sırasında İYİ Partili, Erhan Usta’nın kendisini “PKK sevdası” ile suçlamasına tepki göstererek Plan Bütçe Komisyonundan erken ayrıldı. Kurtulmuş, yayılmak istenen aşırı iyimser, oldubitti havasına karşı, PKK açıklamasından bir gün sonra, 27 Ekim’de MİT ve asker teyit etmeden Meclis’ten PKK yasası çıkmayacağını söylemişti oysa.3 Kasım’da Adıyaman’da da “bazı çakalların kıyıda köşede beklediğinin farkındayım” diye konuştu.
Cumhurbaşkanının Hukuk Başdanışmanı Mehmet Uçum, Erdoğan’ın yanında MİT Başkanı İbrahim Kalın ve AK Parti Başkanvekili Efkan Ala olduğu halde Buldan ve Sancar ile görüşmesi ardından Meclis Komisyonu heyetiyle görüşmesinin daha mümkün göründüğünü yazdı.
Belli ki yıl sonu yaklaştıkça çözüm sürecinde de bir eşiğe yaklaşılıyor. Sadece karşılıklı Erdoğan-Trump iltifatları değil, Türkiye’nin Irak ve Suriye ile sıklaşan görüşmeleri de bu çerçevede okunmalı.
Türk’ün Erdoğan’a “Atatürk’ten sonra sensin” söylemine bu gözle de yaklaşmak gerekiyor.
TBMM Komisyonunun 4 Aralık toplantısı AK Parti-MHP ittifakının “Terörsüz Türkiye” sürecinin 2026 yılının ilk yarısındaki…
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rusya-Ukrayna savaşının giderek daha geniş bir coğrafyaya yayıldığını, bunun “çok korkutucu…
İçişleri Bakanlığı 2 Aralık gecesi 22.15te Irak Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani’nin 29…
Dün, 1 Aralık, Ankara’da “Ortak Geleceğe Birlikte Bakmak” başlıklı bir çalıştay vardı. Diyarbakır merkezli araştırma…
Barışın kaderi çoğu zaman masadaki teknik maddelerle, güç dengeleriyle ve takvimlerle açıklanır. Oysa eksik olan…
Avrupa’nın kuraklık haritası artık yalnızca meteoroloji raporlarında değil, uyduların yerçekimi ölçümlerinde de görünür durumda. Yirmi…