Ekonomi

İş Dünyası AB Kapısında: Sorun Siyasi Ama Biz Elimizden Geleni Yapalım

DEİK Brüksel’de Türkiye-AB yakınlaşması hiç değilse ticaret alanında sağlansın diye çalışıyor ama sorunun siyasiş olduğunun herkes farkında.

Herkes Türkiye ile Avrupa Birliğinin yakınlaşması için asıl sorunun siyasi olduğunun farkında. Yıllarca Osman Kavala, Selahattin Demirtaş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları (AİHM) derken, şimdi Ekrem İmamoğlu davası bunların üzerine eklendi; AB üyelik şartı olan Kopenhag Siyasi Kriterlerinin sağlanması önündeki engeller arttı. Bırakalım üyelik konusunu bir yana, hem Türkiye hem AB’nin yararına olan Gümrük Birliği güncellenmesi gibi teknik/ticari bir konu dahi siyasi engele takılıyor: o da Kıbrıs sorunu.
27 ülkenin üye olduğu 450 milyon nüfuslu, 20 trilyon dolar büyüklüğüyle (eğer tek bir ülke sayılsa) ABD’den sonra, Çin’den önde ikinci büyük ekonomi olan AB’nin Türkiye üzerine atacağı her adım 1,3 milyon nüfuslu, AB ekonomisindeki payı yüzde 0,14, yani binde 14 olan Kıbrıs Rum hükümetinin vetosuna takılıyor.
Bugün, 17 Kasım’da Brüksel’de Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Avrupa İş Zirvesi (EBS) işbirliğiyle toplanan “AB-Türkiye İş Zirvesi”nde hiç değilse ticari yakınlaşmayı sağlamak amaçlanıyor.

AB Güvenlik Krizi ve Türkiye

DEİK Başkanı Nail Olpak, 16 Kasım’da Türkiye’nin AB Daimi Temsilcisi Faruk Kaymakçı’nın konutunda verilen davette “Bu toplantının asıl amacı” diyerek durumu şöyle özetledi:
• “Avrupa’da bir güvenlik krizi var. AB bizi sadece bir güvenlik paydaşı olmanın ötesinde görmeli.”
Bir yandan Rusya-Ukrayna savaşı, yaptırımlar, diğer yandan ABD’de Donald Trump’ın iş başına gelmesiyle AB’nin yaşadığı güvenlik krizinin Türkiye’ye açtığı fırsat kapısı bir gerçek ama yine siyasi sorunlar nedeniyle tam değerlendirilemiyor.
Uluslararası siyasi ortamın Türkiye-AB ilişkilerinde “Yeni bir hikaye yazma” zorunluluğunu gösterdiğini söyleyen, DEİK bünyesindeki Türkiye-Avrupa İş Konseyleri Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, “Dünya, ABD ne diyor, Çin ne diyor diye merak ediyor ama AB artık merak edilmiyor” diyor; Türkiye ile birlikte AB’nin yeniden jeopolitik yükseliş sağlayabileceğini vurguluyor.
İş dünyası ise bir an önce sonuç almak istiyor. Olpak gündemi şöyle özetliyor.
• “En çok konuştuğumuz alan Gümrük Birliği. Sorun şu: mallar serbest dolaşıyor, ama malları taşıyacak TIR’lar kota, anlaşmaları yapacak patronlar vize sorunu yaşıyor.”

Siyasi Sorunlar Beklerken

Vize sorunlarında bütün vaatlere rağmen ilerleme sağlanamıyor; şimdi de “İkinci üçüncü vizelerde göreceksiniz” söylemi başladı.
Oplak’ın deyişiyle “patronlar” hiç değilse kendi vizelerine kolaylık sağlamak istiyor. Turist öğrenci vizelerinde ise AB tarafından “Gelmezseniz gelmeyin” bakışı hâkim.
Büyükelçi Kaymakçı’nın konuşmasında vize “serbestliği” (liberalization) gerçekleşenene dek vize “kolaylığından” (facilitation) söz etmesi, Ankara’nın da iş dünyasının hedef küçültme taktiğine uyum sağlaması olarak yorumlanabilir.
AB’nin bir önceki Ankara Temsilcisi, şimdi Almanya’nın AB Daimi Temsilcisi Thomas Ossowski, AB’nin Türkiye’ye vize rejimini kabul edilemez bulduğunu söylüyor ama bunu söylemesi şimdiye dek bir şey değiştirmiş değil. 2016’daki göç anlaşmasında vize “serbestliği” için öngörülen koşullardan altısı hâlâ bekliyor (merak edenler bu bağlantıdan okuyabilir).

Türkiye’yle İş Yapalım, Türkler Beklesin

Oysa AB tarafından da ticari ilişikleri artırma ilgisi var. Brüksel’in tarihi Egmont Sarayındaki toplantıya 250’si AB ülkelerinden olmak üzere 400 kişilik katılım listesi hazırlanmış ama epey bir kişinin de bekleme listesinde olduğu bilgisini aldım. AB yatırımcıları Türkiye’de işlerini geliştirmek, Türkişye üzerinden Ortadoğu, Kafkasya ve Orta Asya’ya erişmek istiyorlar ama bunu Türk yatırımcılara alan açmadan, sadece Türkiye’nin coğrafyasını kullanarak kendileri yapmak istiyorlar.
Yani bir yerde, Türkiye’yle iş yapalım ama Türkler beklesin” diye özetlenebilecek, haksız bir çifte standart var ortada.
Siyasi sorunların yanı sıra Türk iş dünyasının aşmak için uğraştığı bir sorun da bu. Bunu TIR sorununda da görüyoruz.
Zirve için Brüksel’e gelen Uluslararası Nakliyeciler Derneği Başkanı Şerafettin Aras, Suriye savaşının bitmesiyle Avrupa’dan Ortadoğu’ya trafiğin arttığına ama Türkiye’nin kotalarının artmaması nedeniyle aslan payının AB ülkelerine gideceği endişesini dile getirdi sohbetimizde.

İş Erdoğan’da Bitiyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Suriye, Rusya-Ukrayna, Gazze ateşkesi gibi konularda Türkiye’nin öne çıkmasından yararlanarak AB ile de yakınlaşmak istediği görülebiliyor.
Almanya Başbakanı Friedrich Merz ile 30 Ekim’de Ankara’daki görüşmesinde “Tam üyelik hedefi” vurgusu yapsa da bunun, diğer bütün sorunların çözüldüğünü varsaysak dahi AB’deki mevcut oybirliği yapısıyla mümkün olmadığının herkes farkında.
Ama gördüğümüz gibi siyasi konularda yakınlaşma da yine siyasi konulara gelip dayanıyor.
Ankara’da ise “Avrupa madem bizim askerimize muhtaç, o zaman siyasi konuları koysun kenara” anlayışı hâlâ baskın geliyor. Bunu AB’deki “Gelmezlerse gelmesinler, hatta hiç gelmesinler” anlayışının zıddı olarak görmek de mümkün.
Oysa siyasi konular parantezinde, Terörsüz Türkiye süreci dahil, Türkiye’de hukuk devleti ve demokrasi kalitesini hem siyasi hem ekonomik yönden geliştirecek konular var.
Türk iş dünyası hiç değilse ticari alanda AB ile yakınlaşma sağlamak için elinden geleni yapıyor, AB’deki iş ortaklarını Türkiye lehine etkilemeye çalışıyor, bu çabanın hem Brüksel hem Ankara’daki siyasi mekanizmaları etkilemesini ümit ediyor. İzlemeye devam ediyoruz.

Murat Yetkin

Gazeteci-Yazar

Recent Posts

Yeni Anayasa’ya DEM Desteği İçin Üç Maddede Değişiklik Yeter mi?

TBMM Komisyonunun 4 Aralık toplantısı AK Parti-MHP ittifakının “Terörsüz Türkiye” sürecinin 2026 yılının ilk yarısındaki…

6 saat ago

Fidan: Savaş Yayılıyor, Bu Korkunç Bir Şey, Ama AB Güney Kıbrıs’a Rehin

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rusya-Ukrayna savaşının giderek daha geniş bir coğrafyaya yayıldığını, bunun “çok korkutucu…

19 saat ago

Erdoğan, Bahçeli’nin “Rezalet” Çıkışını Üstüne Almadı Barzani’yi Suçladı

İçişleri Bakanlığı 2 Aralık gecesi 22.15te Irak Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani’nin 29…

1 gün ago

CHP Operasyonları, Terörsüz Türkiye Sürecini Enfekte Ediyor

Dün, 1 Aralık, Ankara’da “Ortak Geleceğe Birlikte Bakmak” başlıklı bir çalıştay vardı. Diyarbakır merkezli araştırma…

2 gün ago

Komisyonun Karar Toplantısı Öncesi: Barış Vicdanı Olmadan Barış Olmaz

Barışın kaderi çoğu zaman masadaki teknik maddelerle, güç dengeleriyle ve takvimlerle açıklanır. Oysa eksik olan…

2 gün ago

Avrupa Kururken: Su Krizinin Sessiz Siyaseti

Avrupa’nın kuraklık haritası artık yalnızca meteoroloji raporlarında değil, uyduların yerçekimi ölçümlerinde de görünür durumda. Yirmi…

3 gün ago