Gazeteci Fatih Altaylı, bir YouTube programındaki sözleriyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tehdit ettiği suçlamasıyla 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı.
İstanbul 26’ıncı Ağır Ceza Mahkemesi gazeteci Fatih Altaylı’yı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı tehdit suçlamasıyla 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırdı. İtiraz yolu açık olan cezanın kesinleşmesi durumunda, yaklaşık 6 aydır Silivri Cezaevinde tutuklu bulunan Altaylı, yaklaşık 18 ay, yani 1,5 yıl daha hapis yatacak. Altaylı’nın karar okunduktan sonra tepkiyle elindeki dosya ve kağıtları yere attığı, sonra da duruşma salonunu terk ettiği bildiriliyor. Tutuklandıktan sonra YouTube üzerinden yorumlarını sürdüren Altaylı, 3 Ekim’deki duruşmada tutukluluğunun devamı kararı çıkınca, yayınları kesmiş, daha sonra da Cezaevinden çıktıktan sonra artık siyaset gazeteciliği yapmayacağını beyan etmişti.
Altaylı’ya hapis cezası verilmesine bazı gazetecilik dernekleri şu tepkileri verdi:
• Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC): “Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Basın Özgürlüğü Ödülü alan meslektaşımız Fatih Altaylı’nın ve tüm tutuklu gazetecilerin en kısa sürede serbest kalmasını, tutuksuz yargılanmalarını umut ediyoruz.”
• Basın Konseyi: “Altaylı derhal serbest bırakılmalı; ifade özgürlüğüne ve basın mesleğine yönelik bu baskı politikalarına son verilmelidir.”
• Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD): “İktidarın, kendisine yönelik her türlü eleştiri, yorum ve habercilik faaliyetini hedef alması; halkın haber alma hakkına doğrudan bir müdahaledir ve asla kabul edilemez.”
“Boş işlerle meşgul olarak topluma hukuki analizi mümkün bir konu varmış rolü kesmeyelim” diye başladığı tepkisinde şunları da söyledi:
• “Bu karar ifade hürriyeti alanındaki halimizin herkesin kalbine saplanışı, gözüne sokuluşu, suratına haykırılışıdır. “Fatih Altaylı dosyasındaki bu karar, toplumu hukukun oluşumundan ve korunmasından dışlayan, ifade edilenlerin ta kendisini hedefe koyan ve bu suretle gelecekte bir düşünceyi ifade edecek kişileri baskılayan bir karardır.”
Altaylı 20 Haziran 2025’teki bir YouTube yayınında şunları söylemişti:
• “Bu millet padişahını boğmuş bir millettir. Hoşuna gitmediği zaman istemediği zaman. Padişahını yuhlamış bir millettir. Az buz değildir öldürülen suikasta kurban giden Osmanlı Padişahı. Suikast demeyelim de komploya kurban giden veya boğazlanan veya intihar etti süsü verilmiş.
• “O yüzden öyle baktığın zaman bu halk her şeyden vazgeçebilir ya da vazgeçmiş gibi görünür ama seçme hakkının elinden alınmasından ve kendi kaderini kimin belirleyeceğini belirleme hakkının elinden sonsuza kadar alınmasından hoşlanmaz. O yüzdendir ki burada hakiki bir diktatörlük kurma hayali olanlar asla kuramazlar.”
Bu yayın üzerine Cumhurbaşkanı Başdanışmanlarından Oktay Saral sosyal medyada “Altaylııı! Suyun ısınmaya paylaştı” paylaşımı yapmış, Altaylı 21 Haziran akşamı evinden gözaltına alınarak 22 Haziran’da tutuklanmış, aleyhinde “Cumhurbaşkanını tehdit” suçlamasıyla 5 yıldan az olmamak üzere 7,5 yıla dek hapis istemiyle dava açılmıştı.
Altaylı ve avukatlarının duruşmada, ortada tehdit bulunmadığı, beraat gerektiği yolundaki savunması, mahkeme heyetince reddedildi ve Altaylı cezaevine geri gönderildi.
TBMM Komisyonunun 4 Aralık toplantısı AK Parti-MHP ittifakının “Terörsüz Türkiye” sürecinin 2026 yılının ilk yarısındaki…
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rusya-Ukrayna savaşının giderek daha geniş bir coğrafyaya yayıldığını, bunun “çok korkutucu…
İçişleri Bakanlığı 2 Aralık gecesi 22.15te Irak Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani’nin 29…
Dün, 1 Aralık, Ankara’da “Ortak Geleceğe Birlikte Bakmak” başlıklı bir çalıştay vardı. Diyarbakır merkezli araştırma…
Barışın kaderi çoğu zaman masadaki teknik maddelerle, güç dengeleriyle ve takvimlerle açıklanır. Oysa eksik olan…
Avrupa’nın kuraklık haritası artık yalnızca meteoroloji raporlarında değil, uyduların yerçekimi ölçümlerinde de görünür durumda. Yirmi…