Siyaset

Yeni Anayasa’ya DEM Desteği İçin Üç Maddede Değişiklik Yeter mi?

TBMM Komisyonunun kritik toplantısının ardından başlayacak çalışmalarda DEM’in “eşit vatandaşlık” talebi çerçevesinde Anayasa’nın üç maddesinde değişiklik tartışması sürpriz olmamalı, AK Parti ve MHP, yeni Anayasa değişikliği için bu konuya nasıl yaklaşacağı belirsiz.

TBMM Komisyonunun 4 Aralık toplantısı AK Parti-MHP ittifakının “Terörsüz Türkiye” sürecinin 2026 yılının ilk yarısındaki seyri açısından kritik önemde. TBMM Başkanı Kurtulmuş, Komisyonun 5 Ağustos’taki açış konuşmasında amacın yeni Anayasa yazmak ya da hukuk reformu olmayıp, mealen, PKK’nın silah bırakıp kendini feshetmesi yoluyla Kürt sorununa Meclis çatısı altında siyasi çözüm koşullarını sağlamak olduğunu söylemişti. Kurtulmuş, Terörsüz Türkiye için Özel Yasanın PKK’nın silah bırakıp kendini feshettiği TSK ve MİT tarafından doğrulanmadan çıkmayacağını söylemişti. Ancak bunlar yasa hazırlığının Adalet Komisyonunda çalışılmasına engel değil. Keza, DEM Parti’nin (PKK tarafından da özellikle dile getirilen) “eşit vatandaşlık”, ya da “eşit yurttaşlık” talebi için üç Anayasa maddesinde değişiklik gereğini Adalet Komisyonundaki çalışmalarda gündeme getirilmesi de sürpriz sayılmamalı.

“Eşit Yurttaşlık” Ne demek?

Eşit vatandaşlık, ya da eşit yurttaşlık, Anayasa’da zaten her vatandaş eşit sayıldığı içim aşina olmayanlar için akıl karıştırıcı bir kavram. Kavramı, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 2004’ten itibaren “demokratik cumhuriyet” söylemiyle birlikte kullanmaya başladı. DEM Parti’nin 25 Kasım 2023 Kongresinde de partinin ana hedefleri arasında sayıldı. DEM kaynaklarında “tekçi ve merkeziyetçi devlet anlayışına karşı çoğulculuğu, yerel demokrasiyi, anadil haklarını ve kolektif kimlik özgürlüğünü temel alan bir ortak yaşam modeli” olarak tanımlanıyor.
Geçenlerde Ankara’daki bir kapalı toplantıda bu konu da tartışıldı. Dile getiren katılımcı, bunun nasıl somut karşılığını ise Anayasa’nın üç maddesinde değişiklikle mümkün olacağını söyledi.
Bunlar, Anayasa değişikliği, ya da AK Parti-MHP ittifakının yeni Anayasa dendiğinde -Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yeniden aday olabilmesiyle birlikte- ilk akla gelen “ilk dört madde” ile karıştırılmamalı.
Ama bir soruyu da beraberinde getiriyor: AK Parti ve MHP, yeni Anayasa için DEM desteğini almak için bu üç maddeyi Anayasa taslaklarına ekleyebilir mi?

Hangi Üç Madde?

• Eğitim – Madde 42: Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir. Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılâpları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır.
• Vatandaşlık – Madde 66: Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür. Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türktür. Vatandaşlık, kanunun gösterdiği şartlarla kazanılır ve ancak kanunda belirtilen hallerde kaybedilir. Hiçbir Türk, vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan çıkarılamaz. Vatandaşlıktan çıkarma ile ilgili karar ve işlemlere karşı yargı yolu kapatılamaz.
• Yerel Yönetimler – Madde 127: [Tartışılan bölümü:] Mahallî idarelerin seçilmiş organlarının, organlık sıfatını kazanmalarına ilişkin itirazların çözümü ve kaybetmeleri, konusundaki denetim yargı yolu ile olur. Ancak, görevleri ile ilgili bir suç sebebi ile hakkında soruşturma veya kovuşturma açılan mahallî idare organları veya bu organların üyelerini, İçişleri Bakanı, geçici bir tedbir olarak, kesin hükme kadar uzaklaştırabilir.

Siyasi İrade Şart

Bu üç maddeyle talep edilen, özetle, anadilde eğitime izin verilmesi, vatandaşlıktaki Türklük tanımı ve sadece kayyım atamaları değil ama yerel yönetimlere, yerel işlerde özerklik tanınmasıdır.
Daha önce bu maddeler değişik gerekçelerle tartışma konusu olduğunda en şiddetli itiraz MHP’den gelirdi. Ancak Terörsüz Türkiye projesini ortaya atıp siyasi riski üstlenen MHP olduğuna göre, bu konuda da uzlaşma beklenebilir mi? Bu halen yanıtı olmayan bir soru.
Kaldı ki Anayasa değişikliğine gelene dek sadece yasal düzenlemelerle alınacak önemli mesafe var. Örneğin Terörle Mücadele Kanunu, Ceza kanunu, İnfaz Kanunu ve Belediyeler Kanununda yapılacak değişiklikler, sadece Terörsüz Türkiye değil, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile vize rejimini kolaylaştıracak türden. Hatta Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarının uygulanması, kayyım atamalarının geri alınması, hiç değilse seçilmiş siyasilerin tutuksuz yargılanması gibi hiçbir yasal değişiklik gerektirmeyen, üstelik iktidar-muhalefet gerilimini düşürecek adımlar da mümkün.
Bütün bunlar siyasi iradeye bağlı konular ve önümüzdeki haftalarda, aylarda bunlar konuşulacak.

Murat Yetkin

Gazeteci-Yazar

Recent Posts

Fidan: Savaş Yayılıyor, Bu Korkunç Bir Şey, Ama AB Güney Kıbrıs’a Rehin

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rusya-Ukrayna savaşının giderek daha geniş bir coğrafyaya yayıldığını, bunun “çok korkutucu…

13 saat ago

Erdoğan, Bahçeli’nin “Rezalet” Çıkışını Üstüne Almadı Barzani’yi Suçladı

İçişleri Bakanlığı 2 Aralık gecesi 22.15te Irak Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani’nin 29…

21 saat ago

CHP Operasyonları, Terörsüz Türkiye Sürecini Enfekte Ediyor

Dün, 1 Aralık, Ankara’da “Ortak Geleceğe Birlikte Bakmak” başlıklı bir çalıştay vardı. Diyarbakır merkezli araştırma…

2 gün ago

Komisyonun Karar Toplantısı Öncesi: Barış Vicdanı Olmadan Barış Olmaz

Barışın kaderi çoğu zaman masadaki teknik maddelerle, güç dengeleriyle ve takvimlerle açıklanır. Oysa eksik olan…

2 gün ago

Avrupa Kururken: Su Krizinin Sessiz Siyaseti

Avrupa’nın kuraklık haritası artık yalnızca meteoroloji raporlarında değil, uyduların yerçekimi ölçümlerinde de görünür durumda. Yirmi…

3 gün ago

Askeri Havacılıkta Türkiye’den Bir İlk: Kızılelma Hava Hedefini Vurdu

Milli Savunma Bakanlığı, Türkiye’de yapılan deneme ile bir hava hedefinin, insansız hava aracından atılan havadan-havaya…

3 gün ago