Categories: Siyaset

AK Parti İktidarı Kurduğu Medya Düzeniyle İftihar Ediyor mu?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödüllerinin dağıtıldı bir törende. AK Parti medya düzeniyle oynamak isterken oyuncağı kırdı. (Arşiv fotoğrafı: X/hakangulten)

Mehmet Akif Ersoy, o dönem Ciner Medya Grubunu yöneten Kenan Tekdağ tarafından Ağustos 2024’te Habertürk Genel Yayın Yönetmenliğine getirilmiş. Şimdi, uyuşturucu sağlamak gibi suçlamalarla tutuklandıktan sonra ortaya çıkan etkin pişman tanık ifadeleri, iddiaları doğruysa, GYY olduktan sonraki personel politikası, kendisiyle cinsellik ve uyuşturucu zemininde ilişki kuran çalışanlarını yükseltmek, diğerlerinin de hakkını yemek şeklinde olmuş. O vıcık vıcık örnekler üzerinde fazla durmayacağım; isteyenler sosyal medyada meraklarını giderebilir.

Hızlı Yükselişlerin Ardında

Ersoy’un GYY olduktan sonra ilk icraatlarından biri de muhtemelen GYY olmasında kendisine referans olan siyasi-bürokratik çevrelere selam olsun diye, başörtülü bir kişiye haber bülteni sundurmak olmuş. Haberci diyemiyorum, çünkü hiçbir medya deneyimi bulunmayan Kübranur Uslu aslında genç bir siyasetçiymiş; 2019 seçimlerinde AK Partiden İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisine seçilen en genç üye olmuş. Ersoy’un tutuklanmasına neden olan gizli tanık ifadesinin sızdırılan bölümlerinde şöyle bir ifade yer alıyor:

  • “Uslu, çok kısa bir sürede Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uçağına gönderilen gazetecilerden oldu. Bu da hayatın olağan akışına aykırı bir durumdur. Bir, bir buçuk aylık habercilik deneyimi olan bir kişinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uçağına binmesi imkânsız bir durumdur.”

Etkin pişman gizli tanığın en azından bu saptamasının hayatın olağan akışına uygun olduğunu söylemeliyiz. Gerçekten de Kübranur Uslu, Habertürk haber bültenini sunmaya 26 Eylül 2024’te, Ersoy’un GYY olmasından birkaç hafta sonra başlamış, iki ayını doldurmadan da Erdoğan’ın 18-19 Kasım 2024’te Brezilya’da yapılan G20 Liderler Zirvesini izleyen gazeteciler arasına dahil edilmiş.

Erdoğan’ın Uçağına Binmek Kolay mı?

Erdoğan’ın uçağına gazeteci olarak davet edilmek hem çok zor hem çok kolay. Sahiplik yapısının AK Parti-MHP ittifakıyla arası iyiyse kolay. Bir buçuk ay -habercilik dahi diyemiyorum- haber sunuculuk geçmişi olan biriyseniz, demek ki İletişim Başkanının hazırlayıp Cumhurbaşkanına sunduğu listede yer almak mümkün. Bu örnekte izin kapısını açan önceki İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un açtığını varsayabiliriz. Sahiplik dolayısıyla “akredite” değilseniz, mümkün değil.

Değilseniz, muhalif medya, bırakalım muhalifliği bir kenara, eleştirel bağımsız yayıncılık yapıyorsanız, uçak davetini filan da bırakın bir kenara, Cumhurbaşkanının, kabine üyelerinin, AK Partinin basın toplantılarını dahi izlemeniz izne tabi. En basit sorunuza, telefon ya da elektronik mesajlaşma yoluyla yanıt alabilmeniz dahi, hala olması gerektiğine yakın davranan birkaç kurum dışında mümkün olamıyor.

Ama mevcut siyaset-medya modeli, işine gelmediği zaman, vermediği bilgi nedeniyle kendi arka bahçesi gördüğü medya kuruluşları dışında kalanları yanlış bilgi vererek “dezenformasyon” yapmakla, “yanlış bilgi yaymakla” suçlayabiliyor, gazeteciler bu nedenle gözaltına alınabiliyor, tutuklanabiliyor.

Arka Bahçenin Medya Halleri

Arka bahçe saydıkları medya düzeninin, küçüklerin izlemesi sakıncalı, yayınlansa RTÜK’ün anında ceza keseceği film senaryolarını aratmayacak halleri Habertürk-Show TV örneğiyle ortaya saçıldı.

Liyakatin esas olmadığı, kapalı toplumlara özgü kabal ilişkileri, akrabalık, cemaat, çıkar, vs bağlantıları sayesinde bulunup, paraşütle medya zirvelerine indirilen isimlerin ne oldum delisi arsızlıkları değil sadece mesele.

Dünyanın parasının, aykırı haber vermeme garantisi sayarak döküldüğü, bazı durumlarda, geri alınamayacak kamu bankası kredileri üzerinden millete ödetilmesine rağmen maksat hasıl olmuyor; inandırıcılık sağlanamıyor. Tirajlar, izlenme oranları yerlerde sürünüyor.

Muhabirlerin, editörlerin piştiği, yetiştiği usta-çırak ilişkisi, öz kaynakları nispeten güçlü birkaç kuruluş dışında evden çalışma zorlamasıyla haber merkezlerini fiilen dağıtmış vaziyette.

O kurumlarda çalışan bu ilişkilere bulaşmamış, yıllarını bu mesleğe verip tozunu yutmuş meslektaşları tenzih ederek söylüyorum; AK Parti iktidarı düşman saydığı medya düzenini yerle bir etti ama eskisini mumla aratacak bir hilkat garibesini dünyaya getirdi.

AK Parti, medya düzeniyle kendi oynamak isterken oyuncağı kırdı.

Artık oynanacak hali de kalmadı.

Murat Yetkin

Gazeteci-Yazar

Recent Posts

Türkiye, İsrail Saldırısı Sırasında İran’a PKK/PJAK İstihbaratı Verdi

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Türkiye’nin Haziran 2025’te İsrail-İran savaşı sırasında İran rejiminin değişeceği beklentisiyle…

20 saat ago

2026’ya Girerken Yeni “Büyük Oyun”: Neden Ormanı Tepeden Göremiyoruz?

Yeni bir yıla yaklaşırken tek tek yaşadığımız gelişmelerin ötesinde asıl rahatsızlık, ağaçların arasında yolumuzu bulmaya…

23 saat ago

Ankara, SDG’nin Kazanımlarına Rağmen Barrack’tan Memnun. İşte Nedeni

ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye Özel Temsilcisi ve kağıt üzerinde Ankara Büyükelçisi Tom Barrack 15…

3 gün ago

Karadeniz’den Gelen İHA Kimindi? MSB Kaynakları: Henüz “Belli değil”

Manisa, Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay’ın cenazesine katılan CHP milletvekillerinden Namık Tan 15 Aralık akşamı…

4 gün ago

Avrupa: Ekonomik Dev, Siyasi Cüce?

Avrupa Birliği denince uzun yıllar akla gelen tanımı bugün hâlâ hatırlıyorum: “Ekonomik dev, siyasi cüce.”…

4 gün ago

Terörsüz Türkiye Sürecinde Toplumun En Güvendiği Aktör Kim?

Terörsüz Türkiye süreci hâlâ son derece belirsiz ve kırılgan bir zeminde ilerliyor. Ankara’da bu dosyanın…

4 gün ago