Futbol yorumcusu Ahmet Çakar’ın programına son verilmesinin izini sürerek uluslararası bir medya operasyonu saptanabilir.
Spor yorum programının uzun yıllardır demirbaşlarından, emekli futbol hakemi Ahmet Çakar’ın “kovuldum” diyerek “patrona hakkını helal etmemesi” yayınına sosyal medyada gözüm takılmasaydı böyle iz sürmeyecektim. Çakar’ın “btv YouTube” kanalından, kendi deyişiyle “kanal sahibinin isteği üzerine 22 Ağustos itibarıyla ayrılmasını okuyunca ilgimi çekti? Acaba Çakar hangi patronun gözden çıkardığı çalışanının “hakkını helal etmemesiyle” ilgilenebilirdi? Yani patronajı merak ettim. Yoksa Çakar’ın zaten Osman Gökçek’in Beyaz TV’sinde programı devam edecekmiş.
İtiraf edeyim, futbol yorum programlarının müdavimi sayılmam. Bu BTV YouTube kanalını da, yalan söylemeyeyim, hiç duymamıştım. O yüzden sahipliğine bakayım dedi. BTV ismini araştırmaya başlayınca karşıma çıkansa, değme casusiyelere, değme casusluk ve siyasi entrika film senaryolarına taş çıkartacak bir ilişkiler ağı oldu; siz istiyorsanız şebeke de diyebilirsiniz. Tek farkı bunun bir casusluk romanı ya da filmi değil, aynıyla vaki olmasıydı. Ancak Türkiye’deki yapılanma ile uluslararası yapılanmanın farklı göründüğü bir manzara da çıktı ortaya. (*)
Önce Uluslararası Plandaki BTV
Uluslararası bağlantıları bilinen BTV, merkezi Bulgaristan, Sofya’da olan, Bulgaristan’daki ilk özel TV Kanalı. 2000 yılında kurulmuş. YouTube yayınları da var. BTV Medya Grubunun amiral gemisi; beş kardeş kanalı daha var, komedi, sinema, aksiyon, kadın ve oyunlar konusunda. Kuruluşundan bir süre sonra Avustralyalı medya patronu Rupert Murdoch’ın kontrolündeki çok sayıda şirketten News Corporation bağlantılı Balkan News Corporation, Balkan Haberler Şirketi’nin parçası haline gelmiş. News Corp 2010 yılında BTV’nin (komedi ve sinema kanallarıyla birlikte) yüzde 94’ü 2010 yılında 400 milyon dolara Central European Media Enterprises (Merkezi Avrupa Medya Girişimleri) şirketine satmış. O aşamada BTV Bulgaristan yayın-reklam pazarının yüzde 37’sini elinde tutuyormuş.
“Yabancı” BTV’nin uluslararası bağlantıları ve devamına dönmek üzere (*) Çakar’ın ilendiği “yerli” BTV’ye bakalım.
Ve Çakar’ın ilendiği BTV
Çakar’ın “BTV YouTube” programı sona erdirildiği için “hakkını helal etmediği” BTV ise 2022 Ağustos ayında İstanbul’da kurulmuş. Sahibi Avukat Bışar Özbey. Özbey, yayınımızdan kaynaklanan bir yanlış anlamaya yanlış anlamaya meydan vermemek için şunları söyledi:
- “Kanalımız benim tarafımdan 2022 Ağustos ayından beri YouTube da canlı yayın ve bant içerikleri çeken, ağırlıklı olarak spor yayıncılığı üzerine yayınlar yapan bir kanaldır. Kanal adı ilk olarak Bışar Özbey TV iken daha sonra kurumsal bir yapıya büründükçe BTV ismiyle yayınlara devam etmiştir. BTV isim hakkı da tarafımca yine alınmıştır. Bahsettiğiniz gibi yurt dışında var olan başka bir BTV kanalıyla ilgimiz alakamız yoktur.”(*)
Medya operasyonu dediğin…
Biz yine de öyküyü burada bırakmayıp yine bu yayın üzerine karşılaştığımız “yabancı” BTV’den devam edelim ve Merkezi Avrupa Medya Girişimleri CEME’ye gelelim.
1991’de Çekya’nın başkenti Prag’da iki Amerikalı tarafından “Merkezi Avrupa Kalkınma Şirketi” adı altında kurulmuş: Ronald Lauder ve Mark Palmer. 1994’te ismini CEME’ye, Merkezini de Hollanda, Amsterdam’a taşımış ama Prag operasyon merkezini de elde çıkarmamışlar.
Bir ölçüde, Mossad’ın Hizbullah operasyonlarında bombalı çağrı cihazlarını imal ettirdiği Budapeşte de öyle, ama Prag’ın, Berlin Duvarının yıkılması ardından kademeli olarak İsrail operasyonlarının Avrupa’daki önemli bir üssü haline geldiği kanısındayım. Zaten Çakar’ın BTV’den çıkarılmasının peşine düşünce, araştırmayı derinleştirme kararımda önce Prag, sonra da Amsterdam’ı görmem pay sahibi oldu.
CEME, 2020 yılında Prag merkezli, telekomünikasyon, medya, emlak ve biyoteknoloji yatırımları olan PPF Grubu tarafından satın alınmış. PPF Grubu (Prinvi Privatizacni Fond-Birinci Özelleştirme Fonu) 1991 yılında Peter Kellner tarafından kurulmuş. Fotokopi makinaları pazarlarken birkaç yıl içinde milyarder olmuş bir Çek oligarkı. 2021’deki ölümüyle, dul eşi Renata tarafından yönetilen CEME’nin halen 7 coğrafi bölgede (Türkiye dahil) 46 televizyon kanalında 49 milyon izleyicisi bulunuyor.
Gelelim Lauder ve Palmer isimlerine
Ronald Lauder, ünlü kozmetik markası Lauder’in kurucusu Estée Lauder’in oğlu; kerdeşi Joseph ile birlikte Esteé Lauder kozmetik imparatorluğunun sahibi. 2007’den bu yana Dünya Yahudi Kongresi Başkanı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun en önemli destekçilerinden.
Mark Palmer da etkili bir kişilik. 2013’te kanserden ölümüne dek ateşli bir anti-komünist ve anti-Arap olarak bilinen bir diplomat. Ronald Reagan ve Henry Kissinger’in konuşma metinlerini yazmış. Sovyetler Birliğinin yıkılışını hazırlayan Reagan-Gorbaçev görüşmelerini hazırlayan ve katılan ekipte yer almış.
CEME bir nüfuz alanı ve toplumda derinlemesine etki oluşturma projesi olarak kurulup, geliştirilip, kayyımlara devredilmiş; bu rahatlıkla öne sürülebilir.
Doğal olarak buzdağı gibi asıl gövdesi suyun altında bu arka plandan ne CEME’nin ne de onun bölge temsilcisi yöneticilerinin bilgisi olur, işleyiş böyledir.
Ama maalesef “Çakar’ın “hakkını helal etmemesine” ne çalıştığı “yerli” ne de adaşı “yabancı” BTV’de aldıracak kimse olduğunu da sanmıyorum.
Not:
(*) 23 Ağustos 2025, 16.04’te güncellenmiştir.
